18. Kanın kokusu

657 80 125
                                    

Bölümü okurken görüşlerinizi belirtirseniz sevinirim.

Yazar anlatımı:

Göktuğ Savcı emniyetteki işi bittiği için ceketini üzerine giyip çekmeceye koyduğu araba anahtarını ve telefonunu eline aldı. İş esnasında telefonuna asla bakmaz sessizde bırakırdı. Eline aldığında bildirimlere göz gezdirdiği zaman ona yakın arama ve birkaç tane mesaj geldiğini görmüştü. Sıkıntıyla nefesini verip ofladı. Bazen gerçekten katlanamıyordu, bu durum ise sinirini bozmaya başlamıştı. Çevreye karşı mutlu bir ilişkileri var gibi görünebilirdi ama işin iç yüzü öyle değildi. Göktuğ uzun zaman önce bu ilişkiyi bitirmek istemişti ve bitirmişti de. Figen bunu ısrarla kabul etmiyor, bir şans daha istiyordu. Bu isteği boşunaydı çünkü Göktuğ kesin kararlıydı. Bu ilişki devam etmeyecekti. Figen başarılı bir avukattı ama ilişki konusunda berbat biriydi. Küçücük bir olayı büyütür, daha sonra bunu yapan kendisi değilmiş gibi Göktuğ’u sorumlu tutardı. Düşüncelerinden ayrılıp mesajlara göz gezdirdi.

Figen: Aşkım nasılsın?

Figen:Neden cevap vermiyorsun?

Figen: Miraç?

Figen: Cevap ver artık bana!

Figen: O kızın yanındasın değil mi?

Figen: O aptal kızdan hoşlanmıyorum dedim sana, uzak dur ondan!

Figen: Aşkım merak ediyorum seni

Göktuğ okuduğu mesajlardan sonra sinirle soludu. Bu kadın artık fazla ileri gitmeye başlamıştı. Arama kısmına girip Figen’in ismine tıkladı.

“Alo aşkım”

“O mesajlar ne öyle Figen?”

“Şey bunları yüz yüze konuşmamız daha doğru olur”

“Yine başlama İdil” son söylediğinden sonra karşıdan öfkeli ses duyuldu.

“İdil mi? Sana artık diyecek bir şey bulamıyorum Miraç. Bana o kızın ismiyle seslenmeye de mi başladın”

Göktuğ fark etmediği bu ayrıntıyı duyunca kaşları çatıldı ve kendine sessizce küfür etti. O kız bu aralar aklını fazlasıyla meşgul etmiş durumdaydı. Ki bu hiç iyi değildi.

“Figen gerçekten yogunum daha sonra konuşalım”

“Miraç-“

“Ben sana haber veririm, görüşürüz” diyip karşı tarafın konuşmasına dahi izin vermeden telefonu kapattı. Daha sonrasında bir eliyle önüne gelen dağılmış saçını geriye doğru attı. Odasından çıkıp koridorda yürümeye başladı. Bir anda karşısına çıkan Yeliz ile bakışları sorgularcasına yüzünü odaklandı.

“Hayırdır Yeliz bir sorun mu var?”

“Şey-“

“Gevelemeyi kes ve cevap ver “

“İdil bugün yoktu da sizin bir bilginiz var mı diye soracaktım“

“Bana sormak nereden geldi aklına?”

“Son zamanlarda biraz yakınsınız da onun için sormak istedim”

Bu kız ne saçmalıyordu? Yakın falan değildiler, sadece iş için birkaç kez yan yana gelmişlerdi o kadar. Daha ilerisi ola- cümlesini devam ettiremedi. Nedense düşünceleri dahi bundan ileriye kesin bir cevap verememişti. Meraklı şekilde yüzünü inceleyen kıza baktı ve konuştu. “Yakın falan değiliz, ayrıca haddin olmayan şeylere burnunu sokmayı kes!” kız irkilip bir adım geriye attı. Bu adamdan fazlasıyla çekiniyordu.

Nefesini Hisset (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin