28. Kanlı havuz

567 56 76
                                    

Keyifli okumalar.🧡

Bölümü okurken yorum yaparsanız sevinirim.



Yüzme yarışını sizce kim kazanacak?

🧷
🔪

BİR HAFTA SONRA:

"Mayonu yanına almayı unutmadın değil mi?" Yüzüncü kez sorduğu soruya doksan dokuzuncu kez gözlerimi devirerek cevap verdim. "Aldım Leyla daha fazla sorma şu soruyu"

"Yaa, unutursun diye endişe ediyorum kuşum" Sanki benim mayomu unutmam dünyanın sonunu getirecek.

"Unutmadım Leyloşum merak etme" Güldüğüne dair sesini duymuştum. Daha sonrada neşeli bir ses tonuyla konuşmuştu. "Ay çok heyecanlıyım İdil. Kaybetmeyeceğimden eminim ama yinede içimde küçük bir tereddüt var"
Yüzümde gülümseme olduğunda onu rahatlatacak kelimeler söylemeye çalışmıştım. "Sakin ol çiçeğim, sen istediğin her şeyi başarırsın" kıkırdayıp "Aynı şeyi Engin'e de söylediğine yemin ederim ama kanıtlayamam" demişti. Haklılığının verdiği duyguyla kahkaha atmıştım.

"Beni bu kadar iyi tanıman tehlike arz ediyor" O da aynı şekilde kahkaha atmış ve "Ayağını denk al kuşum.Göktuğ enişte ile mercimeği fırına verirsen kokusunu hemen alırım" demişti.Gözlerimi büyütüp sinirli olduğunu düşündüğüm bir sesle konuşmuştum.
"Ya Leyla saçmalama!"
Alay ettiğini belli eder bir şekilde konuşmaya devam etmişti. "Yoksa ben farkında olmadan verdiniz mi?" Tam konuşacağım zaman buna izin vermeyip kendisi devam etmişti. "Tanrım teyze oluyorum"

Gözlerimi devirip "Abart Leyla abart, birkaç öpücükle çocuk oluyorsa aynen hamileyim" demiştim.Ben bunu alay etmek için söylemiştim fakat o çok başka bir şey anlamıştı.

"Öpüştüğünüzü söylüyorsun yani. Neyse yeğenimin olması yolundaki ilk adım atılmaya başlanmış" O görmese de bir kez daha göz devirmiştim. Sanırım bu yüz birinci göz devirmem olmuştu. Yok ben bu kızla başa çıkamam.

"Eğer vaz geçmemi istemiyorsan hemen şimdi sus Leyla!"

"Tamam tamam sustum"

"Kapatıyorum hadi görüşürüz bebeğim"

"Görüşürüz kuşum" dediğinde telefonu kapatıp masanın üzerine koydum. Bakışlarım önümdeki kağıt yığınını bulduğunda, yanaklarıma hava doldurup sesli bir şekilde üfledim. Düşündüğüm bir hafta izni malesef alamamıştım. Bu bir haftada Göktuğ ile birkaç kez dışarıda buluşmuştuk. Şu an için ilişkimizde bir sorun görünmüyordu. Tabi deccal abim bir yerden çıkmazsa böyle devam edecek gibiydi,yani öyle umuyordum.
Bu aralar emniyette durumlar hiçte iyi değildi. Sürekli ihbar geliyor hırsızlık,taciz,gasp,adam yaralama. İnsanlar resmen her türlü suçu işlemek için anlaşmış gibiydiler. Bu ihbarlara çoğu zaman bende katılmıştım.
Tüm emniyet için yoğun ve yorucu bir hafta olmuştu.

SY ise bu bir haftada hiçbir şey yapmamıştı. Şaşırtıcı derecede sessiz kalması rahatsız hissetmeme neden oluyordu. Sanki bu sessizliği çok büyük bir gürültüye neden olacakmış gibi korkuyordum. Umarım biraz olsun insan olup sakin kalmaya karar vermiştir.

Yaşadığım büyük şaşkınlıktan bir diğeri ise SY'nin mesleğinin polis olduğunu öğrenmemdi.
Artık kendine vermiş olduğu kod adıyla değil gerçek kimliğiyle onun peşine düşmüştük. Kendisi akıl hastası, kaçığın tekiydi. Zaten onunla on saniye muhattap olan bir kişi, akıl hastası tespitinin ne kadar doğru bir tabir olduğunu anlardı.

KEREM TAN. Kod adı SY

İki yıl önce kendisi ortadan kaybolmamıştı. Sürekli hata yaptığı için mesleğinden açığa alınmıştı. O günden itibarende kimse nerede olduğunu bilmiyordu. Taki ortaya SY kimliğinde çıkana kadar. İnsanlara karşı olan bu öfkesinin nedeni apaçıktı. İşinden atılmıştı ve bunun öfkesini insanları katlederek çıkartıyordu.

Nefesini Hisset (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin