51. Kavuşulmuş arzular

253 20 8
                                    

Sizinle görüşmeyeli bir hayli uzun zaman oldu, gerçekten çok özledim. Yoğun bir dönem geçirdiğim için bölüm bu kadar gecikti bundan dolayı üzgünüm.


Keyifli Okumalar 🤎


🔪

Ciddi olup olmadığını anlamak için dikkatle baktığımda gözlerim büyümüştü. Kahretsin oldukça ciddiydi. Şaka yapmıyordu! Gerçekten birisini doğurtmamızı istiyordu. Başımı hızla iki yana sallayıp itiraz edercesine konuştum. "Bu mümkün değil"

Sözlerimi zerre umursamadan bana doğru adımlayıp elimden tutarak kapıya doğru yürümeye başlamıştı. "Kesinlikle bunu yapacağız"

Şaşkınlıkla elimi kendime doğru çekip tutuşundan kurtulmaya çalıştım lakin bu mümkün olmamıştı. "Manyak mısın sen ya bırak beni!"

Başını sağ omzundan geriye doğru çevirerek "Benimle geliyorsun ve itiraz kabul etmiyorum" dedikten sonra ben sinirden kudururken bu kez hedefinde arkadaşlarım vardı. "Sizde sersem gibi bakmayı kesip düşün önüme"

Arkadaşlarımın itiraz etmelerini bekledim ama onlar tam tersini yaparak uysal bir şekilde dışarıya çıkmışlardı. Daha sonrasında benim bolca söylenmem eşliğinde yola koyulmuştuk. Arabayı Kamer kullanıyordu. Ön yolcu koltuğuna her ne kadar benim oturmamı istese de ben arka koltuğa oturmayı tercih etmiştim. Biz Leyla ile arka koltukta otururken onun yanında Engin oturuyordu.

Yarım saate yakın bir zaman diliminde yer aldıktan sonra araba aniden durmuştu. Bakışlarım etrafı taradığında boş bir araziyle karşılaşmıştım. Biraz ileriye baltığımda bir depodan sızan ışık dikkatimin oraya yoğunlaşmasını sağladı. Tam da tahmin ettiğim gibi bizi ıssız bir depoya getirmişti. Vücudum gerildiğinde bunu belli etmemek adına hemen konuşmaya başladım. "Gerçekten bu sikimsonik yerde doğum yapılacağını mı düşünüyorsunuz?"

İnmek için arabanın kapısını açarken sorumu cevaplamıştı. "Daha konforlu bir yer olabilirdi lakin şartlar el vermiyor yavrum"

Sözlerine karşı göz devirip arkadaşlarıma işaret vererek araban indim. Leyla kolumu sımsıkı tutarken kulağıma doğru fısıldamıştı. "Korkuyorum İdil"

Rahatlaması amacıyla kolunu hafifçe okşayıp bende fısıldadım. "Zarar görmenize izin vermeyeceğim"

Kamer önden hızlı adımlarla depoya doğru adımladığında Engin bembeyaz kesmiş bir yüz ifadesiyle konuşmuştu. "Her şeyi yaparım ama bir veledin doğmasına katkı sağlayamam ben güzelim"

Tam ona cevap vereceğim esnada duyduğum çığlık sesi buna engel olmuştu. Bu çığlık daha önce şahit olmadığım bir tınıya sahipti. Öyle derinden öyle yardıma muhtaç bir sestiki kanımın donması saniyeler sürmüştü.

Lanet olsunki bu sesin kime ait olduğunu biliyordum!

Yeliz...

Doğum yapacak kişi Yeliz'di.

Çığlık sesinden sonra korkuyorum diyen Leyla beni şaşkına çevirerek depoya doğru hızla koşmaya başlamıştı. Hemen ardından Engin'de koştuğunda ben de onları takip ettim.

Depodan içeri girdiğimde karşıma iki tane kapı çıkmıştı. Yarıya kadar açık olan kapıdan içeriye başımı uzatıp baktığımda onu gördüm. Yerde kartonların üzerinde uzanıyordu. Ayakları aralık ve bükük bir pozisyondaydı. Hızla alıp verdiği nefeslerden dolayı terleyen yüzü parlıyordu. Gördüğüm ve şaşırmamı sağlayan bir diğer şey ise Kerem'in kolunu ısırıyor olmasıydı. İki eliyle Kerem'in koluna sımsıkı sarılıp dişlerini onun tenine geçirmişti. Kerem ise bitik bir halde Yeliz'in terleyen alnını silmeye çalışıyordu. Duyduğum boğuk çığlık beni kendime getirirken içeriye doğru adımladım.

Nefesini Hisset (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin