0

2.1K 121 150
                                    

"Bırakın beni! Peter ölmedi! Ben kimseyi öldürmedim!"

"Bay Black, acınızı anlıyoruz ve Black deliliğini biliyoruz. Lütfen işleri zorlaştırmayın."

O akşam Sirius Black Azkaban'a atıldı. Çünkü Peter Pettegrew'i ve on iki muggle'ı öldürdüğü düşünülüyordu. Sır tutucu Peter Pettegrew ihanet ettiğine göre Sirius Black'in delirip onu öldürmesi çok normaldi. Bunu yapmakta haklıydı da. Ancak yine de bir büyücünün canına kıymıştı ve bu cezayı kesinleştiriyordu.

Peter Pettegrew ise en ufak bir suçluluk duymuyordu. Hiçbir şeyden habersiz Kovuk denilen eve gitti fare haliyle. Orada eve girdi ve en büyük gözüken çocuğun masasına uzandı. Kendini tehlikeye atamazdı. Ne yoldaşlığa, ne de ölümyiyenlere yakalanamazdı. Yoldaşlık Lily Potter'ın intikamı için, ölümyiyenler ise ortadan kaybolan ve belki de ölen Voldemort'un intikamı için onu gördükleri anda öldürürlerdi.

James Potter şoktaydı. Karısı... Canından çok sevdiği Lily'si... Zambağı... Ölmüştü.

Hayır, hayır, hayır... Buna dayanamazdı. Onu kaybedemezdi.

Beşiğindeki bebeğe baktı. Harry... Oğlu... Bir an için içinden onu suçladı. Her şey onun yüzünden oldu, diye düşündü. Ancak düşündüğü anda bundan pişman oldu. O oğluydu. Biricik oğluydu.

Yine de bu düşünce bir şeyi fark etmesini sağlamıştı. Harry'e bakamazdı. Tek başına bakamazdı ona. Tek başına baba olmaya kesinlikle uygun değildi. Üstelik Harry'e her baktığında Lily'i hatırlayacak olmak ona acı verecekti. Hatta belki de çocuğunu, oğlunu hak ettiği şekilde büyütmesini engelleyecekti.

Çocuktan uzak durmak zorundaydı. Kendini buna ikna etti. Ona bakamazdı, bakmayacaktı. Büyütemezdi Harry'i. Ama kime verebilirdi? Ne yapabilirdi? Sevemiyordu artık oğlunu. Ona baktıkça eşini hatırlarken, Harry'i sevemiyordu ama ona zarar da vermezdi. Asla!

Petunya!

Petunya, Lily'nin ablasıydı. Sihirden hoşlamazdı ancak o da yeni anne olmuştu. Herhalde daha merhametlidir diye düşündü. Oğlanı sardı sarmaladı ve çıktı.

∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞

"Petunya, canım. Bu velede bakamayız. O ve onun garip, saçma güçleri oğlumuza, biricik Dud'imize zarar verecek."

"Biliyorum ama ne yapmamı bekliyorsun Vernon? O Lily'nin oğlu. Onu atamam."

"Elbette atamazsın." derken yenilgiyle iç çekti Vernon Dursley.

"Ama oğluma yaklaşmasına da izin veremem. Haklısın Vernon. Ona bakamayız. Eninde sonunda ucube güçleri, garip özellikleri açığa çıkacak ve oğlumuz onunla güvende değil."

İkisi bir çözüm düşünmeye başladılar. En sonunda Petunya sırıtarak söyledi.

"Buldum! Yetimhane! Şehrin biraz dışında bir yetimhane var! Snow Yetimhanesi."

"Bu mükemmel bir fikir Tuney! Sabah ilk iş onu oraya götüreceğim."

∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞

Harry, yetimhane müdiresinin kendisini çağırmasıyla korkuyla titredi. Yanlış bir şey yapmamıştı. Yine neden ceza alacaktı?

Ürkek şekilde titreyerek ilerledi. Müdirenin kapısını çaldı ve izin verildiğini duymasıyla içeriye girdi. İçeride bir kadın vardı. Saçlarını sıkıca topuz yapmıştı. Kırmızı bir elbise giymişti. İyi giyinimli duruyordu.

Guests From The FutureHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin