"Aile soyağacımıza baktırdım Harry. Şuan Harry Black adında doğmuş hiçbir çocuk yok. Yani, senin Harry Black olmadığını biliyorum. Ailemde Harry Black ismiyle doğmuş hiçbir çocuk olmadığını biliyorum."
Harry'nin öylece, duygusuzca ve tepkisizce ona bakmasına aldırmadan üstüne doğru bir adım attı.
"Gerçekten, kimsin sen Harry?"
Harry gözlerini onun gri gözlerine dikmiş bakıyordu. Ne cevap verecekti? Nasıl bir cevap verebilirdi? Şuan tüm yalanlar açığa çıkmadan ne yapabilirdi ki? Regulus onun gözlerine ciddiyetle dikmişti kendi bakışlarını. Harry tam ağzını açmışken kendisine seslenildiğini duydu.
"Harry?" Tüm grup Gryffindor Ortak Salonu'ndan çıkmıştı ve sert bir şekilde bakışmakta olan ikiliye bakıyorlardı. Harry gözlerini Regulus'tan ayırmadan onlara seslendi.
"Efendim?"
"Hadi, gitmiyor muyuz?" dedi Sirius. Neden Regulus ile bu şekilde bakıştıklarını bilmiyordu ama içine kurt düşmüştü.
Harry sonunda gözlerini Regulus'tan çekti ve yanıtladı.
"Gidiyoruz. İyi dersler Regulus." dedi ve hızla diğerlerinin yanına geçti. Grup ilerlerken Regulus arkalarından bakıyordu. Eninde sonunda öğrenecekti gerçekleri. Eninde sonunda...
"O da neydi öyle dostum?" diye sordu Ron kimse tarafından duyulmayacaklarından emin olunca.
"Regulus, ailesine mektup yazmış ve beni araştırmış. Evlerinde soyağaçları var ya, Black adıyla doğan her çocuğun kaydedildiği. Teknik olarak benim doğmama yıllar var. O yüzden soyağacında Harry Black isminde birisi yok. Yani, benim Black adını kullanan bir sahtekar olduğumu düşünüyor ve hepimize kafayı takmış durumda. Kimliğimi öğrenmeye çalıştı."
Hoş, Harry o soyağacına doğduğu zaman değil, on bir yaşında kaydolmuştu çünkü on bir yaşındayken Black ailesine dahil olmuştu. Sihirli olarak Sirius zaten vaftiz babası olduğu için eğer Sirius ölseydi Harry varis olurdu ancak şimdi Sirius Black onun resmi, büyülü ve kan yoluyla babasıydı. O yüzden zaten Black ailesinin varisiydi. Tek erkek üye olan Sirius da Black lorduydu.
"Off! Ne olacak şimdi? Annemlere gerçekten sorduysa peşini bırakmazlar. Black adını kullanan kişiyi görüp hesap sormak için Hogwarts'a geleceklerdir. Harry, ne olacak?"
"Sakinleş baba, problem değil."
"Nasıl problem değil Harry? Ne yapacağız?" dedi James gerginlikle.
"Sadece Regulus ile kalırsa halletmem kolay olacaktır. Eğer gerçekten Walburga Black ve Orion Black okula gelmeye gerek duyacak olurlarsa da onlarla konuşurum ve bir şekilde ikna ederim. Ne olacağını zaman gösterecek."
Hala ona endişeyle baktıklarını görünce derin bir nefes çekti.
"Sakin olun, güvenin bana ve endişelenmeyi bırakın. Eğer bir sorun oluşacak olursa emin olun halledebiliriz."
"Peki. Ama seni tanıyorum Harry ve bir sorun olursa bize anlatacağına söz ver."
Harry gözlerini devirdikten sonra ona gıcık bir bakış attı.
"Hermione..."
"HARRY BLACK! SÖZ VER DEDİM!"
"Tamam tamam. Söz veriyorum, şimdi sakin ol." dedi ellerini teslim olurcasına kaldırırken.
"Her yıl daha korkutucu olduğunun farkında mısın Hermione?" dedi Ron sahte ürkmüş bir yüzle. Hermione ise kendini beğenmiş bir şekilde gülümsedi ve saçlarını omzunun arkasına attı. Bunu gören Harry bir an düşündü. O gün, McGonnagal'ın ona o isimle seslenme sebebi saçlarıydı. Harry kan ile evlat edinildikten sonra yüz yapısı Sirius Black'e benzer şekilde değişmişti ancak Potter saçlarına hala sahipti. Bu durumdan hiç memnun değildi, hem de hiç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Guests From The Future
FanfictionGelecekten gelen misafirler... Harry Black, Vanessa Snape, Ron Weasley ve Hermione Granger... Bir kaza sonucu geçmişe, kendi ailelerinin dönemine gidiyorlar. Kendi zamanlarına dönebilmek için çabalarken, geleceği büyük ölçüde değiştirecek hareketler...