Aniden kalktığı anda başının döndüğünü hissetti ve çok yüksekten düşer gibi bir hisse kapılırken, karanlık onu yuttu.
Albus, zümrüt yeşili gözlerin geriye doğru kaydığını gördü. Zorlukla dikleşmiş dizler büküldü ve Harry, iki arkadaşının kollarına yığıldı.
Hızla onu Hastane Kanadına gitmek üzere havalandırdılar. Çocuğun çok yorgun olduğu için bayıldığından emindi hepsi de. Ancak yine de götürmek istediler. Ne olur ne olmaz.
Regulus yatmak üzereyken camının tıklatılmasıyla oturduğu yataktan kalktı ve cama ilerledi. Açtığı zaman küçük güzel baykuşu içeriye dalmıştı. Sonunda annesinden cevap gelmişti anlaşılan.
Sevgili Regulus,
Öncelikle mektubunu aldıktan sonra böyle bir şeyi neden sorma gereği duyduğunu uzun uzun düşündüm. Ancak bir yanıt bulamadım. Bu konuda beni bilgilendirirsen çok memnun olacağım oğlum.
Sorunun cevabına gelecek olursam, şuanda öyle birisi gözükmüyor soyağacında. Biliyorsun, soyağacımız sihirlidir ve bir Black doğduğu anda yenilenerek oraya ismi eklenir. Ancak soyağacımızda şuan Harry Black isminde bir çocuk gözükmüyor.
Cevabını bekliyor olacağım.
Annen, Walburga Black
Regulus annesinin mektubuna cevap verme işini sabaha ertelerken tekrar tekrar okudu.
Soyağacımızda şuan Harry Black isminde bir çocuk gözükmüyor.
Yani, bu çocuk her kimse, isminin Harry Black olmadığı kesindi. Kimdi, amacı neydi, kendini neden Black ailesinin bir üyesi gibi gösteriyordu? Nereden gelmişti ve Dumbledore'u nasıl inandırmıştı? Ya da Dumbledore onun bir Black olmadığını zaten biliyor muydu? Biliyorsa amacı neydi? Abisi, Sirius bu Harry denen çocukla çok vakit geçiriyordu. Yeni gelenler, Severus'un kuzeni olan kız dışında, Çapulculara dahil olmuşlardı adeta.
Aniden bir şüphe dalgasıyla yıkandı.
Harry Black yalan söylüyorsa, diğer yeni gelenlerin dürüst olduğu ne malumdu? Diğer gelenler de yalancı olabilirdi, büyük ihtimalle.
Peki, gerçek bir Slytherin olan Regulus Black, bu bilgilerle ne yapacaktı? İşte bunu henüz kendisi de bilmiyordu. İçten içe günlerdir kendisine karşı kibar ve hoşsohbet davranan çocuğun aile üyesi olmasını istemişti. Regulus çocuk hakkında daha derin düşündü.
Bir kere ilk geldiğinde dikkatini çeken bir durum vardı.
Çocuk nasıl Potter saçlarına sahip olabilirdi? Yüzü, fiziği, tavrı, konuşma şekliyle tamamen Sirius'a benziyordu. Ancak Potter saçlarına sahip olduğu da su götürmez bir gerçekti.
Nasıl bir bulmacanın içindelerdi böyle?
Sabah saat sekiz civarında, çapulcular ve Hermione uyandılar. Ron ve Remus'u yataklarında göremeyince şaşırmışlardı. Harry'nin yatağına ise el değmemişti. Derken Frank Longbottom ortak salona girdi ve onlara seslendi.
"Profesör McGonnagal sizi revirde bekliyormuş."
İşte bu hepsinin endişeyle kaşlarını çatmasına sebep olmuştu. Hızlıca ayaklandılar ve revire doğru ilerlediler. Üç kişi kayıpken, profesörleri tarafından revire çağırılıyorlardı. Hermione buna benzer bir anı daha önce yaşamıştı ve kesinlikle hoşuna gitmiyordu bu durum. Daha önce bunu yaşadığında birinci sınıftalardı. Harry'nin lanet Snow Yetimhanesi'nde kaldığını öğrenmişti çünkü Ron şakasına Potter diye bağırınca Harry kriz geçirmiş ve revire kaldırılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Guests From The Future
FanfictionGelecekten gelen misafirler... Harry Black, Vanessa Snape, Ron Weasley ve Hermione Granger... Bir kaza sonucu geçmişe, kendi ailelerinin dönemine gidiyorlar. Kendi zamanlarına dönebilmek için çabalarken, geleceği büyük ölçüde değiştirecek hareketler...