Guests From The Future

3

Vanessa ileri atılınca gerileyen Harry'nin ayağı arkasındaki bir şeye takılmasıyla sendeledi. Yere düşmemek için Ron'a tutunurken elindeki zaman döndürücü yere düştü.

Hermione'nin görebildiği tek şey çok büyük bir parıltıydı.

Filch kontrol etmek için odaya gitti. İçeriye girdiğinde çok parlak bir ışıkla karşılaştı ve kollarını gözlerine siper etti. Işığın söndüğünü fark ettiğinde oda boştu, kimse yoktu. Bir çekmecenin açık olduğunu gördü ve ilk kez o kadar temiz olduğunu fark ettiği odaya adımladı.

Açık çekmecenin hangisi olduğunu fark etmesiyle gözleri büyüdü. Çekmecenin boş olduğunu gördüğü anda yerdeki kedisini kucaklayarak bağıra bağıra müdür odasına doğru koşmaya başladı.

Harry, Ron, Hermione ve Vanessa ayakları yere bastıklarında kendilerini karanlık bir odada buldular. Neredeydiler? Hangi yıldaydılar? Gelecekteler miydi geçmişte mi? Hiçbir şey bilmiyorlardı. İşin daha da tehlikeli kısmı, asaları yoktu. Asalarını Filch almıştı. Harry avcunu açıp bir lumos oluşturdu ve çevrelerine bakındılar. Hala Filch'in odasındaydılar. Harry elinin üstünde yüzen ışık topunu havaya fırlattı ve güçlendirdi. Tavana yakın duran beyaz ışık kümesi bir lamba görevi görüyordu artık.

Oda çok tozlu ve kirliydi. Kapıya ilerlediler. Ron açmaya çalıştı ancak hayır, kilitliydi. Grup tam endişelenecekti ki Harry avcunu kapıya koydu. Çocuğun asasız büyü yapabildiğini sürekli unutuyorlardı. Gerçi normaldi. Harry bunun gözükmesinden pek memnun değildi ve o yüzden bunu çoğu kişiden saklamışlardı. Önünde bir savaş olduğunu biliyordu. Bazı güçlerini gizlemek mantıklıydı ona göre.

Harry gözlerini yumdu ve avcuna odaklandı. Birkaç saniye sonra kilidin tıkırtısı duyuldu. Harry memnuniyetle gülümsedi ve kapıyı açtı. Tam çıkacaklarken durdurdu.

"Profesör Dumbledore'un odasına gidiyoruz. Gelecek veya geçmiş ne olursa olsun bu okulun öğrencisiyiz ve müdür kim olursa olsun bize yardım edecektir. Yalan veya doğru ne dersem diyeyim beni bozma Vanessa. Zaman döndürücüyü alın yerden, onu da kontrol edeceğiz. İşe yarar halde olduğunu sanmıyorum, yanmış görünüyor ama olsun."

Ron ve Hermione zaten onun profesörlerle konuşmasına uyum sağlamaya alışıklardı. Şu beş yılda başlarını öyle çok belaya sokmuşlardı ki, bunları profesörlere uygun şekilde anlatma esnasında birbirlerini hiç bozmadan uyumlu konuşabiliyorlardı artık.

Ron yerdeki zaman döndürücüyü aldığında, Harry hepsinin çıkmasına izin verdi. Koridorlar çok sessizdi. Normaldi, eğer aynı saate geldilerse, saat gecenin dokuzunu geçmiş olmalıydı. Yani yasak saat. Sessizce, konuşmadan ilerlediler. Harry ve Hermione daha önce Pettegrew'i ikinci kez yakalatırken zaman döndürücü ile geçmişe gitmişlerdi. Etkilerini az buçuk biliyorlardı. Ancak Ron ve Vanessa'nın ilk deneyimiydi. Vanessa'nın aralarında en çok korkan kişi olduğu apaçıktı. Hele bir de babası öğrenirse... İşte o zaman bitmişti. Vanessa Lina Snape, ömür boyu cezadan kurtulamazdı.

Sonunda müdür odasının Griffin heykeli önüne geldiler.

"Şifreyi bilmiyoruz?" dedi Vanessa endişeyle. Harry işaret parmağını dudaklarının üstüne koyup 'sus' anlamında tuttu. Yaklaşık otuz saniye orada dikildiler ve birden kapı açıldı. Anlaşılan bir şekilde müdür onları hissetmişti.

Aceleyle merdivenleri çıkan grubun aksine Harry oldukça sakindi. Ancak içeriye girip de müdür koltuğunda Dumbledore'u görmesiyle rahatladığını inkar edemezdi. Başka bir müdür de olsa sıkıntı olmazdı ancak Albus Dumbledore'a her şeyiyle güveniyor ve adamı gerçekten seviyordu. Ona saygısı büyüktü.