29

859 92 157
                                    

Yemeğin kalanı kısmi bir sessizlikle geçti. Ancak gelecekten gelenler beklenti içindeydi. Harry ve Potter'ın arası bir kez daha buz tutmuştu ve bu buzun çatlaması uzun sürmezdi. Çok büyük kavgalara kendilerini hazırlıyorlardı.

Harry kapıyı sertçe açarak içeri girdiğinde yatakhanedeki Çapulcular ve Ron yerinde zıpladı. Harry'nin ayaklarını yere vura vura girdiğini gördüklerinde kaşlarını çattılar. Harry içeriye girdikten sonra, kimse dokunmadığı halde kapı çarparak kapandı ama o kadar sertti ki kırılacağından endişelendiler.

İçeriye doğru fırtına gibi dalan çocuğun yüzü öfkeyle kızarmış, kaşları ürkütücü derecede çatılmıştı. Cüppesi arkasından havalanıyordu yürüyüş hızından. Gözleri korkutucu bir ışıkla parlıyor, ellerinin eklemleri beyazlayacak kadar sertçe yumruklarını sıkıyordu.

"Dostum, sorun ne?" diye soran kişi Ron olmuştu çüünkü diğerleri cesaret edememişlerdi. Harry'nin aniden onlara dönüp buz gibi bir sesle konuşması ise hepsinin irkilmesine sebep olmuştu.

"Sorun ne mi? Sorun ne mi?! SORUN O APTAL! NEFRET EDİYORUM ONDAN! NE CÜRETLE BANA BUNU SÖYLEYEBİLİR?! NE CÜRETLE! SADECE, YEMİN EDERİM Kİ SADECE BABAMA USLU DURACAĞIMA SÖZ VERDİM DİYE SUSUYORUM! CANIMA TAK ETMİŞ ZATEN BURAYA GELDİK GELELİ, İŞİM BAŞIMDAN AŞKIN, BENİ UĞRAŞTIRDIKLARI ŞEYE BAK! SONRA BENİM BLACK DELİLİĞİNE SAHİP OLDUĞUMU SÖYLÜYORLAR! DELİRTMEYİN O ZAMAN, DELİRTMEYİN!"

Bu kadar çok bağırdıktan sonra resmen boğazının yırtıldığını hissetmişti. Ama içindeki öfke dinmemişti. Derin derin nefesler almaya zorladı kendini. Gözlerini kapattı, yumruklarını sıktı.

Kaçınılmaz patlamasını kısacık bir süre daha erteledi.

"Harry, hadi kardeşim, dışarı çıkalım. Bir hava alalım. Sen bir sakinleş, bana tam olarak olanı bir anlat. Hadi dostum."

Ron Harry'nin koluna girdi ve onu dışarı yönlendirdi. Arkada kalan Çapulcular ise şok içinde bakakaldılar sadece. Bu Harry'nin ikinci kez bu şekilde öfkeyle yatakhaneye dalışıydı. Önceki seferde de Ron bu şekilde onu dışarı çıkarmıştı, onlar ne olduğunu ve Harry'i bu kadar öfkelendiren şeyin ne olduğunu öğrenememişlerdi. Geri döndükleri zaman Harry ya tamamen sakinleşmiş ya da tamamen bastırmıştı, ki hangisi olduğunu da anlayamamışlardı. Sonuç olarak o an konu kapanmıştı. Ancak her ne olduysa yine olmuştu.

Harry'nin bu kadar kızmasına sebep olan kişi kimdi?

Nedense içlerinden bir ses gelecekten gelen James Potter olduğunu söylüyordu. Ama hiçbiri buna inanmak istemiyordu, James Harry'e ne yapmış olabilirdi ki?

Ufak Remus gerçeği biliyordu ama büyük James'in Harry'e ne söylemiş olabileceğini bilmiyordu.

~Flashback~

Harry müdür odasındaydı. İçeride gelecekten gelen yetişkinler, Fleamont Potter ve o zamanın Profesör Dumbledore'u vardı. Euphima Potter erkenden ayrılmış, yatmak istediğini söylemişti. Yorulmuştu genç kadın. Harry sormak istediği bir şey için geride kalmıştı. Tüm çocuklar yatakhanelerine gitmişti. Harry gelecekten gelen kendi Dumbledore'una döndü ve boğazını temizledikten sonra sordu.

"Profesör, Noel'e iki gün kaldı. Yarın akşam dolunay, sonraki gün hepimiz dinleyeceğiz, ertesi gün de gezi var. Bizimle kimler gelecek, sizden?"

"Ben ve Remus kesinlikle geliyoruz." diye itiraz kabul etmeyen bir sesle konuştu Sirius. Harry babasına gülümsedi. Fleamont da Sirius'un gelecekteki sorumluluk sahibi ama eğlencesinden ve yaramazlığından milim eksilmemiş haline gülümsedi.

Guests From The FutureHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin