Aşağı indiğimde nefes nefese kalmıştım. Anneanne hala gelmemişti. Ömer de ortalıkta gözükmüyordu. Kendime gelmeye çalışırken Bera beni yönlendirip masadaki boş bir sandalyeye oturttu.
"Abim yanına oturacak gelince." Dedi.
Onu başımla onaylarken nefesimi toparlamaya çalışıyordum. Karşımda bana gülerek bakan Berfu'ya tek kelime etmezken olanların hepsinin hesabını ben sormayacaktım. Sorması gereken kişi belliydi.
Anneannenin gelmesiyle oturduğum yerde dikleşirken Ömer de gelip yanıma oturdu. Nefesim anca düzene girmeye başlamıştı.
"Neden nefes nefese kaldın?" Diye fısıldadı Ömer.
"Anlatacağım." Dediğimde gözlerimin içine baktı. Ciddi bir durum olup olmadığını kontrol etmek istiyor gibi bir hali vardı.
"Aramıza hoşgeldin gelin kızım." Diye söze girdi anneanne. Gözlerimi Ömer'den çekip anında anneanneyi bulurken gülümsedim.
"Hoşbuldum efendim." Dedim.
"Gelin kızım mı? Babaanne..." Diye söze başlayan Berfu'yu anneanne susturdu. Onun babaannesi olabilirdi ama Ömer'in anneannesi olduğundan benim de anneannem sayılırdı.
"Ben konuşmamı bitirmedim Berfu." Dedi anneanne. "Şura kızım, artık bu evin kızı sayılır, ona, ailemize çabuk alışması için yardımcı olun. Birbirinizden ayırmayacağınıza şüphem yok. Sare kızım, hadi servise başlayalım. Afiyet olsun."
Sare olduğunu tahmin ettiğim kişi masaya oturmayan iki kadına işaret verirken önümüze teker teker çorbalarımız bırakıldı.
Yemek sessiz geçerken anneannenin kalkmasıyla hepimiz ona döndük.
"Gelin kızım, müsait olduğun zaman yanıma uğrayıver olur mu?" Dedi.
"Peki efendim." Dedim onaylarken.
Anneanne yukarı çıkarken masadaki herkes kalkıp salona geçmeye başladı. Ömer elimden tutarken salondakilere kapıdan bir bakış atıp "biz izninizle yukarı çıkıyoruz. Şura zaten anneannemin yanına geçecek." Dedi Ömer.
"Tabi oğlum, nasıl isterseniz." Dedi orta yaşlarda bir kadın.
"İyi geceler teyzecim. Herkese iyi geceler." Dedi Ömer.
"İyi geceler." Dedim ben de ortaya hitaben.
Herkes hoşnut bir ifadeyle karşılık verirken yukarı çıktık. Ömer'in odasına girerken masanın üzerindeki sürahiden bir bardak su alıp içtim.
"Bir şey mi oldu Şura?" Diye sordu.
"Sen gittikten sonra ben de odaya eşyalarımı yerleştiriyordum. Banyoya girmiştim, çıkınca bir anda odada Berfu vardı. Eski nişanlını onun için terk ettiğini, benim, senin için bir heves olduğumu, yerleşmemem gerektiğini, beni bu evden göndereceğini söyledi." Dediğimde kaşları çatılmış alnındaki damar belirmişti.
Onu bir kere daha bu kadar sinirli görmek beni ürkütse de devam ettim.
"Sonra odaya Bera geldi. Berfu'nun aslında beni yemeğe çağırması gerekiyormuş. İnmediğim için o gelip beni aldı çünkü Berfu bana yemeğe inmem gerektiğini değil, bu evden göndereceğini söyledi." Diye devam ettim.
"O yüzden mi nefes nefese kaldın?"
"Evet, saygısızlık yapmak istemedim anneannene. O yüzden biraz hızlı merdiven indim." Dedim.
"Anladım." Dedi. Hırsla yüzünü ovuşturdu.
"Ben anneanneyle konuşmak için gidiyorum, bir şey demek istiyor musun?" Diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırınım
Teen Fiction•Kesit• "Şimdi sıra sende." Dedi. "Ne?" "Öpme sırası diyorum, sende. Aklını bu kadar çabuk başından alacağımı bilmezdim." Dedi gülerek. "Öpmek sırayla mı oluyormuş, hayatımda ilk defa duyuyorum." Dedim. "Sıra yoksa o zaman izninle, ben bir kere...