Hastaneye gelir gelmez birlikte odaya alınan Berra'nın yanına çıktık. Herkes burada toplanmışken bizim odaya girmemizle gözler üzerimize döndü.
"Hanimiş benim yiğenim?" Diyerek Berra'nın yanına oturdu Ömer. Kimseyi görmüyordu adeta. Berra'nın kucağındaki daha yeni doğmuş bebeği yavaşça kucaklarken ilk önce kokusunu içine çekti. Bu görüntüyü sonsuza dek beynimde oynatmak istiyordum resmen.
Nazikçe bebeğin elini tutarken "hoşgeldin aslanım." Dedi.
Aklına kardeşi daha yeni gelmiş olacak ki "sen iyi misin Berra?" Diye sordu.
"İyiyim iyiyim, papucum 2. Kez dama atıldı ya şoku atlatmaya çalışıyorum sadece." Dediğinde herkes gülmeye başladı.
"Sonuçta kaç kere dayı oluyorum, olsun o kadarcık." Dedi gülerek.
"Hoşgeldin Şura." Dedi Berra onun dediklerine takılmazken.
"Hoşbuldum, Allah analı babalı büyütsün inşallah. Çok geçmiş olsun." Dedim.
"Sağol canım, darısı senin başına." Dediğinde gülümsedim sadece.
Handan teyzeyle göz göze gelirken o da bana bakarak gülümsüyordu.
Ömer ayağa kalkıp yanıma gelirken bebeği daha yeni görebilmiştim. Resmen büyülenircesine ona bakarken eğilip kokusunu içime çektim. Nedendi bilmiyorum ama ben herkesin dediği o bebek kokusunu alamıyordum. Yine de garip durmamak için gördüğüm bebeklere eğilip kokularını içime çekerdim.
"Sen çok güzelsin ama." Derken kucağıma almak için hamle yaptım yavaşça. Ömer kucağıma bebeği bırakırken göz göze geldik. O kadar mutlu olmuştu ki onu daha önce hiç bu kadar mutlu görmedim desem yeriydi resmen.
Yavaşça bebeği pışpışlarken gözlerini açmak istercesine kaşlarını kaldırıyordu. Onun bu çabasını görmek beni güldürürken "sen çok uzun bir yoldan geldin, gözlerini açmasan da olur." Dedim.
"Seni çok sevdi." Dedi Handan teyze.
Gözlerim ona kayarken gülümsemeye devam ettim.
Ömer başıma minik bir öpücük bırakırken gözlerimi uyarırcasına açtım.
"Sonuçta Şura da bir melek. Tabiki sevecek." Dedi Ömer.
Şaşkınca ona bakarken etraftakilerden kıkırtı sesi yükseldi. Sanırım utandığımı artık anlıyorlardı.
"Ben de biraz seveyim, daha yeni geldi zaten." Dedi Bera kucağımdan bebeği alırken.
"Sahra nerede?" Diye sordum.
"Amcasının yanına bıraktık. Buralarda perişan olsun istemedik." Dedi Handan teyze.
"Haklısınız ama annesini görmek ona daha iyi gelecektir. Yani tabiki sizin kararınız ama benim düşüncem bu yönde." Dedim.
"Şura haklı, Sahra'yı biraz buraya getirsek iyi olur. Hem annesini görmek iyi gelir. Kardeşiyle de tanışmış olur." Dedi Ömer. Beni desteklediği için ona minnetle baktım.
"Senin gibi kıskançlık da yapmaz, haklısın kızım." Dedi Ömer'e bakarken.
"Anne." Dedi Ömer.
"Ay ne var Beha, Bera doğunca gördük seni de." Dediğinde yine herkes güldü. Anladığım kadarıyla bir kıskançlık olayı olmuştu.
"Biz Sahra'yı alıp geliyoruz. Bir şey istiyor musunuz?" Diye sordu Ömer.
Kimseden ses çıkmazken biz de hastaneden çıkıp Ömer'in arabasıyla yola çıktık. Ayrı ayrı arabaya binmeye gerek yoktu.
Tanıdık bir evin önünde dururken kapıdaki korumalar Ömer'i görünce garaj kapısını hemen açtılar. Ben hala şaşkınlık içindeyken kapımı Cevdet açmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırınım
Novela Juvenil•Kesit• "Şimdi sıra sende." Dedi. "Ne?" "Öpme sırası diyorum, sende. Aklını bu kadar çabuk başından alacağımı bilmezdim." Dedi gülerek. "Öpmek sırayla mı oluyormuş, hayatımda ilk defa duyuyorum." Dedim. "Sıra yoksa o zaman izninle, ben bir kere...