16. Bölüm | Öpücük

385 23 32
                                    


Bir memur tarafından Ömer ve yanında bir adam daha getirilirken onlara da birkaç evrak imzalattılar. İyi gözüküyordu. Bir şeyi yok gibiydi. Sadece yüzünde hafif birkaç kızarıklık vardı. Onun da işleminin bitmesiyle hızla çıktım emniyetten.

Gözlerimden yaşlar akarken Emir şaşkınca bana bakıyordu. Yanıma gelecekken Ömer hızla gelip kolumu yakaladı. Kolumu ondan çekerken yürümeye başladım ama yeniden tuttu.

"Bırak beni!" Dedim sinirle.

"Konuşacağız önce Şura." Dedi sakin bir tonda.

"Ne konuşacağız ya, ne konuşacağız seninle!" Dedim sinirle.

Elimi tutarken geri çekmeye çalıştım ama olmadı. İzin vermiyordu.

"Bırak elimi dedim sana!"

Emniyetin bahçesinden çıkıp biraz uzaklaşmaya başlarken elimi gevşetmesini fırsat bilip hızla çektim. Arkadan Emir ve adını bilmediğim çocuk da bizi takip ediyordu.

"Şura sakin olur musun?" Dedi Ömer.

Gözlerimden yaşlar akarken "sakin falan olamam ben! Sen kimsin ya! Kimsin sen!" Diye bağırdım sinirle. "Sen kendini ne sanıyorsun? Iron man misin sen! Söylesene!" Diyerek benden uzaklaştırmak adına göğsünden ittim. Birkaç adım gerilerken şaşkınca bana bakıyordu.

"Ben sana dikkat et dedikçe sen içeri giriyorsun, bu mu senin koruma anlayışın Ömer! Böyle mi koruyacaksın beni? İstemiyorum, anladın mı, istemiyorum. Bir daha beni korumanı felan istemiyorum. Demir'in de ne derdi varsa benimle halletsin işini. Bir daha onunla yüz yüze bile gelmeyeceksin anladın mı beni!" Dedim sinirle.

"Şura bir sakin ol." Dedi yeniden yanıma gelirken. Göğsünden iterken "uzak dur benden!" Dedim sinirle.

Yine de yanıma gelip bana sıkıca sarılırken sakin olmam gerektiğini kulağıma fısıldıyordu. Kollarını itmeye çalıştıkça daha sıkı sarılıyordu. Hafifçe aramızdaki mesafeyi açıp alnını alnıma yaslarken ellerim hala kollarındaydı.

"Geçti, önce sakin ol. Her şey geçti, tamam mı?" Dedi nazikçe.

"Geçti veya geçmedi. Bundan sonra uzak dur benden Ömer. Ben etrafımdaki herkese zarar veriyorum." Dedim.

"Senden uzak felan durmayacağım." Dedi.

"Duracaksın, gerekirse selam bile vermeyeceksin." Dedim kararlı bir tonda.

"Hayır, bütün günaydınlarım senin olacak. Gecemdeki bütün yıldızlarım sadece sen olacaksın." Dedi.

"Uzak dur benden, canın yanacak."

"Yanmayacak Şura." Dedi ikna edici bir tonda. Yine de ikna olamıyordum. Alnımı alnından ayırırken olumsuzca başımı salladım.

"Dediğimi yapacaksın Ömer." Dedim. Yumuşak bir tonda konuşurken aklımı karıştırıyordu. Bir teması bütün vücudumda huzura sebep oluyordu. Yanlıştı bu. Olmaması gerekiyordu. Onu benden uzak tutarsam başına bir şey gelmezdi.

"Yapmayacağım. Senden uzak felan da durmuyorum. Kolaysa sen uzak dur." Dedi.

"Tamam, ben dururum." Diyip kollarını bir kere daha itmişken geri çekildi. İşte bu kadar kolaydı benden kopması. Şu an duygusal düşünüyordu.

Ne olduğunu anlamadan bu sefer elleri yanaklarımı bulurken dudakları dudaklarıma kapandı. Yumuşak dokunuşlarla öperken geri çekilecek gücü kendimde bulamıyordum. Yanağımdan belime inen eli beni sıkıca kavrarken belki de daha fazla ayakta duramayacağımı o da hissetmişti.

KırınımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin