24. Bölüm | Baklava

270 22 2
                                    

Aynada üstümü son kez kontrol edip odadan çıkarken koridorda duvara yaslanmış bir Ömer bulmayı beklemiyordum.

"Günaydın." Dedi yanıma gelip saçımdan bir tutam alırken.

"Günaydın." Dedim ben de onu göz ucuyla süzerken.

"Hazır mısın?" Diye sordu saçımı yerine geri bırakırken.

"Hazırım." Dedim.

Bir adım geri çekilirken eliyle merdivenleri işaret etti. Ben önde o arkada inerken salona geçtik.

Herkes toplanmış sohbet ediyordu. Bizim geldiğimizi gördüklerinde bir sessizlik çökerken Ömer elimi tutup "Günaydın." Dedi.

Ben de onunla birlikte günaydın derken karşılık verdiler. Henüz bir tepkileri yok gibi duruyordu. Sadece bana karşı sessizlerdi ve inceleme modunda gibi duruyorlardı. Ömer elimden çekiştirip koltuğa otururken ben de yanına oturdum. Berfu ortalarda gözükmüyordu.

"İyi uyuyabildin mi kızım?" Diye sordu Ömer'in teyzesi.

"Evet efendim." Dedim. İmayla söylememişti.

"Bana direkt teyze diyebilirsin, çekinme lütfen." Dedi nazikçe.

"Nasıl isterseniz." Dedim ben de gülümseyerek.

"Gençler, anneannem geliyor, masaya geçelim." Dedi Bera gelirken.

"Oo yenge, günaydın." Dedi beni görünce.

"Günaydin Bera." Dedim gülümseyerek. Candan birisiydi Bera. Enerjisi hiç bitmeyecek gibi olan tiplerdendi.

Hep birlikte kalkıp masaya geçerken anneanne de masaya gelmiş, günaydın faslını geçip kahvaltımızı yapmıştık. Kahvaltı en sevdiğim öğün olduğundan masadaki sohbete dahil olmamayı tercih etmiştim.

Kahvaltı sonrası tekrar salona dönerken evdeki yardımcılar masayı toparlamaya başlamışlardı. Herkes birbiriyle sohbete devam ederken Ömer kulağıma eğilip "biz çıkalım mı?" Diye sordu.

"Nereye?" Diye sordum merakla.

"Hastaneye uğrar bir dayıma bakarız. Sonra da sana burayı gezdiririm, olmaz mı?" Diye sordu.

"Olur." Dedim.

"Anneanne, biz dışarı çıkacağız." Dedi Ömer.

Anneannenin bakışları bize dönerken "çıkın tabii, gelin kızıma buraları bir gezdir." Dedi.

"Olur, bir şey ister misin?" Diye sordu Ömer.

"Yok oğlum, her şey var evde. Hadi siz çıkın." Dedi.

Ömer onu başıyla onaylarken birlikte salondan çıkıp yukarı geçtik.

"Montlarımızı alıp çıkalım." Dedi.

Onu başımla onaylarken aslında üstüm dışarısı için çok da uygun olmadığı için hızlıca üstümü değiştirip montumu giyindim. Çantamı da aldığımda hazırdım.

Odadan çıktığımda Ömer hala ortalıkta gözükmeyince karşı odaya girdim. Üzerindeki tişörtünü çıkarmış elinde yeni bir tişörtle bana bakarken gözlerimi gözlerinden ayırmadım.

"Afedersin, çıkmayınca merak ettim." Dedim.

"Sorun yok Şura." Diyerek yanıma gelmeye başlarken kaşlarım çatıldı.

Üzerini giyinmemişti ve dibime kadar giriyordu. Farkında olmadan geri geri gittiğimi sırtımın duvarla buluşmasıyla anladım.

"Dün seni kırdığımın farkındayım." Dedi.

KırınımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin