41.Bölüm

55 2 4
                                    

Nikah Günü

Üzerimde beyaz gelinlik , yanımda kerem, arkamızda bizimkiler nikah dairesinde bekliyoruz. Başak ve Özgür nikahımıza gelemediler çünkü Özgür'ün Başak'ı ailesiyle tanıştırmak için bula bula bu günü bulmuş olması nedeniyle Mardin'deler. Sevda ve Ayaz şahid olmaya pek yanaşmadığı için yarım saate aşkındır Burak ve Almirayı şahid olmaya ikna etmeye çalışıyoruz.

"Oğlum bak bu benim en güzel günüm, sen şahid olsan ne olur? " kerem Burak'a yalvarırken ben Almira'dan ümidimi kesmiştim. Hayır diyor başka bir şey demiyordu.

"Abi yapamam ben yanlış falan konuşurum, evlenemezsiniz sonra" diyerek isyan etti Burak.

"Brocuğum, canım arkadaşım lütfen sen Kerem'in şahidi ol bende şurdan birini bulurum lütfen ya" diyerek Burak'a yalvardım.

"Ulan" dedi ve derin bir nefes alıp parmaklarını saçlarına daldırdı. "Tamam, tamam şahid olacağım ama hata yaparsam sorumluluk almıyorum" dediğinde heyecanla boynuna atladım.

"Biliyordum be, biliyordum brocuğuuum" sonra dönüp Kerem'e baktım. Hala benim şahidim yoktu.

"Şimdi birisi daha lazım, ama hızlı olalım bizim saatimiz geliyor" dedi Kerem bizimkilere bakarak.

Tekrar bizimkilere yalvarmaya başladığımızda, nikah dairesi boşalmıştı ve sıra bizimdi. Ve ne hikmetse etrafta şahidlik edecek bir Allah kulu yoktu.

İçeriden adımız okunduğunda nikah salonuna girdik, kerem ve ben sandalyelerimize otururken Burak yanımızdaki şahid sandalyesine oturdu.

"Efendim ikinci şahidiniz neredeler?" yanımızdaki beyefendi'nin sorduğu soruyla donakaldık. Yoktu, ikinci şahid yoktu.

"Şey, tek şahidle olmuyor mu? " diyerek yüzümü ellerinin arasına aldım. "Maalesef hemen bir şahid bulamazsanız nikah ipt-" derken adam sustu,Ve yanımdaki şahid sandalyesine birinin oturduğunu duydum.

Başımı kaldırıp oturanın kim olduğuna baktım.

Emir...

Oturan Emir'di. Benim şahidim olmuştu.

"Ne işin var burda? " dedim şaşkınlıkla.
"İstersen, " dedi ve sandalyeye yerleşti. "Şahidin olurum senin. "

İstersen şahidin olurum senin...

"İhtiyacımız yok" kerem öfkeyle Emir'e karşılık verirken onu durdurdum.

"Var" dedim. " sadece birkaç dakikalık" diyerek konuyu kapattım. Sonra nikah memuru içeriye girdi ve Kerem tartışmayı bitirdi.

"Evet başlayalım"
Nikah memuru defterleri, kalemleri ve aile cüzdanını çıkarttı.

"Sen, gelin hanım, Şeref kızı Defne, Orhan oğlu Kerem'i bir ömür boyu eş olarak kabul ediyor musun? " işte o soru...

Derin bir nefes aldım ve Kerem'in elini tuttum. Emir'in gözleri üzerimizdeydi.

"EVEETTT! " diyerek bağırdığımda büyük bir alkış patladı. Emir de alkışlıyordu...

Sonra nikah memuru Kerem'e baktı.
"Sen Orhan oğlu Kerem, Şeref kızı Defne'yi bir ömür boyu eş olarak kabul ediyor musun? "

"SONSUZA KADAR EVET, EVET EVEET"
Diyerek bağırdı. Salondan gelen ayağına bas Defne, ayağına bas.
Seslerine kulak verip sertçe Kerem'in ayağına bastım.

"Ah kızım napıyosun ya! " diyerek bana döndüğünde üzüldüm, canı acımıştı.

"Tamam hadi senden benimkine bas" diyerek ayağımı uzattım. Gülmeye başladı.

"Güzelim şaka yapıyorum. "

Sonra nikah memuru Burak ve Emir'e döndü.

"Sizde şahitlik ediyor musunuz? "

İkiside aynı anda " ediyoruz " dediler.

İnanamadım Emir hayatımı bana dar eden adam bugün keremle olan nikahımda şahidim olmuştu.

Nikah memuru aile cüzdanını bana uzattı.

"Gelin hanım adınızı ve soyadınızı söyleyebilir misiniz Lütfen" dedi gülümseyerek.

"Defne DEMİREL" dedim. Artık DURMAZ değil DEMİREL ben artık DEFNE DEMİREL'İM. Bizimkiler alkış kıyamet salonu inletirken Kerem alnımdan öptü.

Emir'in sessizce salondan çıktığını gördüm, gitti.

Şahit oldu, aşkıma, sevgime, kararıma şahit oldu.

Zihnimde çalan tek bir şarkı şimdi.

Ümit Besen - Nikah masası

Nikahına beni çağır sevgilim,
İstersen şahidin olurum senin...

Umarım kendine güzel bir hayat kurar, Hoşçakal Emir karaaslan. Teşekkür ederim.

Hayatımda iki kez gelinlik giydim ben. Birisi kefen bildiğim diğeride benim bildiğim...

Bölüm sonu

OY KULLANMAYI VEEE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTDEEN

GECE'NİN KADERİ 🌙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin