2. Bölüm

591 64 151
                                    

Yorum atıp oylar misinizz💕🥺

(jk)
Metrodan indiğim gibi pastaneye uğradım.Hangi rengi sevdiğini bilmiyordum,dolayısıyla içini ve dışını tüm renklerden yaptırdım.Pasta hazırlanana kadar vakit kaybetmek istemediğim için hediye almak için mağazaları dolaşmaya başladım.Nasıl şeyleri sevdiğini bilmiyordum.

Klasik bir hediye almaktan başka şansım yoktu.

Ayıcık dükkanına girdim ve paramın yettiği boyutta bir kahverengi ayıcık aldım.Elinde kalp vardı.Çok hoşuma gitmişti.Kabarık tüyleri o kadar yumuşaktı ki tüm gün sevebilirdim.Umarım Taehyung'da hediyemi sever.Tabi 25 yaşında koca bir adam ve ciddi birisi olduğunu düşünürsek fırlatıp atma olasılığı da var ama kötü düşünmemeliyim.İyi geçeceğine eminim!

Peluşu alıp pastanenin önündeki banka oturdum ve pastanın hazır olmasını bekledim.Taehyung'un gözleri aklıma geldi.Parlak gözleri vardı ve beni hep görmezden gelirdi gözleri.Hiç bana bakmazdı.Ardından dudakları aklıma geldi.Gülüşünü görmedim,bana hiç gülmezdi.O dudaklarından bana hep kötü sözler çıkardı.Bir keresinde bana "Çöp bile senden işlevli ulan,en azından çevreyi kirletmemeyi sağlıyor.Sen ne işe yarıyorsun ha?Hiçbir şeye tabi ki.Tamamen boşluksun.Kimse seni sevmeyecek Jeon Jungkook.Bunu bil ve ona göre seçimlerini yap,zavallı embesil." dediğini hatırlıyorum.Ama o gün ailesiyle tartışmış sanırım arkadaşlarıyla konuşurken yanlışlıkla duydum.Yoksa bana böyle davranmazdı biliyorum ama insan kırılıyor işte,bir de bu kişi sevdiği insan olunca paramparça oluyorsun.Ama olsun,yine de bence bana değer veriyor.

Gözlerimin dolduğunu yanaklarımın ıslanmasıyla anladım.Hayır Jungkook mutlu olmalısın.Eğer sen mutsuz olursan Taehyung da mutsuz olur.Mutluluk gibi üzgünlük de bulaşıcıdır.Annem bana öğretmişti.

Gözlerimi sildim kolumun tersiyle.Burnum akıyordu olamaz!Koluma silemezdim,benden tiksinirdi.Hemen bakkala girip cebimdeki son paralar ile peçete aldım.Çıkar çıkmaz burnumu sildim iyice.

Telefonun titremesiyle ani irkildim ve elimi cebime götürüp telefonumu aldım.Pastaneci arıyordu.Sanırım pastam bitmişti.Telefonu açtım ve "Birkaç dakikaya oradayım." dedikten sonra kapattım.Neredeyse koşuyordum hemen Taehyung'a kavuşmak için.Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı ve rüzgar yüzüme yüzüme çarpıyordu.Cebimde beş kuruş para kalmamıştı.Ama olsun,gerekirse ekonomik durumumu düzeltmek için ekstra mesaiye kalırım.Taehyung için değerdi.

Metroya bindim ve boş koltuk bulup oturdum.Kafamı cama yasladım kucağımdaki pembe pasta kabıyla ve ayıcıkla.Dışarıdan garip görünüyor olmalıydım ki herkes bana tuhaf tuhaf bakıyordu,özellikle teyzeler...

Gözlerimi kapattım ve Taehyung ile bir şeyler hayal etmeye çalıştım.Ama her hayal ettiğimde hayalin sonu hüzünle bitiyordu çünkü onun bana iyi davrandığını hiç görmediğim için kafamda canlandıramıyordum.

Taehyung'u kendimle bağdaştırmıştım.Aslında tamamen zıt gibiydik ama aynı da gibiydik.Kendine bağlıyordu beni ve farkında bile değildi.Beni ona çeken bir şey vardı ama yıllardır çözememiştim.Evet,yıllardır Taehyung'dan hoşlanıyorum.Hatta seviyorum.Hatta aşığım.Her şeyimi feda edebilirdim ona.O benim için kılını kıpırdatmazdı farkındayım ama seviyordum işte.Hatta elinde olsa öldürürdü,ama seviyordum işte.

Onun durağının anonsunu duyduğum anda gözlerimi ovalayarak başımı yasladığım camdan kaldırdım.Hava artık iyice kararmıştı kış mevsiminde olduğumuzdan.Ama şanslı günümdeyim ki kar yağmıyordu.Yerde sadece dünden kalma yağmurun oluşturduğu ıslaklıklar vardı.Su birikintisi üstünde zıplamayı hep sevmişimdir.İnsanlar farketmesin diye inşaatın arkasına geçtim ve oradaki birikintilerde birkaç dakika boyunca zıpladım.Asıl amacım aklıma geldiğinde ise tekrar yola koyuldum.Etraf biraz korkutucuydu.Birkaç içkili adam vardı ve herkese laf atıyorlardı.Beni görmemeleri için dua ediyordum içimden.

Başka yol olmadığından o adamların olduğu ara yoldan geçmek zorundaydım.Özgüvenli ve korkutucu tavrımı takınıp aralarından geçtim.Geçerken korkudan her zerrem titriyordu ama geçtim işte.Taehyung için.

Bana laf atmadılar,şanslıydım.

Yolda giderken aniden duraksadım.Benden tiksindiği aklıma geldi.Beni çirkin bulduğu aklıma geldi.

Markete uğradığım gibi reyonlarda maske aramaya başladım.Kıyafetimle sırıtmasın ve Taehyung beni güzel bulsun diye siyah maske aldım.Kasaya ödememi yapamadım çünkü param yoktu.Öndeki hanımefendiden rica ettim ödemesini.Hanımefendi hemen kabul etmişti isteğimi.Dünyada hala böyle iyi insanların olması beni mutlu ediyordu.

Dışarı çıktıktan sonra maskemi takıp yola devam ettim.Hem iyi oldu,en azından yüzüm üşümüyordu!

Yaklaşık 5 dakika yürüdükten sonra evine geldim.Müstakil bir evdi ama güvenlikliydi.İnsan olarak bir koruma yoktu fakat alarmlar vardı etrafta.Tabi o alarmlar sadece kapıyı zorladığında çalmaya başlıyorlar.Bunu biliyordum maalesef.

Ben zaten kapıyı zorlamayacaktım,sadece tıklatacaktım.Kapıya yaklaştım ve tam çalacaktım ki kalbim aniden atmaya başladı.Ne tepki verecekti?Benden nefret edecek miydi?Çirkin mi gözüküyordum?

Derin nefesler aldım ve dakikalar sonrası zili çalabildim.Normalde insanlar 'Kim o?' diye sorarlardı ama Kim Taehyung sormamıştı bunu.Kapı açıldı ve ben başımı kaldırdım.
"Selam Taehyu-"
¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬

XOK KLASŞK GİDİYO HİKAYE AKSİYON YOK AMA UMARİM HAYAL GUCUNDEN YOKSUN OLAN BEYNİM CALİSİR DA DAHA ŞYİ YAZWRİM.İlerki bolumun kurgusu suan aklimda biraz,umarım aglatabilirim sizi🥰🥰😊🙏😁🤭🐶
Acaba jungkook neye sasırdı bu kadar?!? 😱Yoksa delirdi mi😨
Biraz heycanlandiriyim sonraki boluö biraz duygusal olcak sanki bunlar duygusal degilmis gibi💀
Optum herkesi oylamayi unutmayinn

Hard Love/TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin