(yazar)
Taehyung,sonunda ekibin yanına ulaştığında giderkenki sinsi ifade yerini rahat bir gülümsemeye bırakmıştı.Jungkook,gözlerini sevdiği adamın geldiği tarafa çevirdiğinde hemen ayaklandı ve oraya doğru koştu.Meraklı ve endişeli gözlerle bakıyordu karşısındaki bedene.
"Hyung!Ne oldu?!Niye gittin aniden?!"
Jungkook ardı arkası gelmeyen sorularına devam ederken Taehyung ise sessizce gülümseyerek onu izliyordu.Çevredeki arkadaşları ise etrafına toplanmasa bile meraklı gözlerle yapılacak olan açıklamayı bekliyorlardı.
"Jungkook,sakin-"
"Ne demek sakin?Aniden gidiyorsun bir şey söylemiyorsun ve gülümsüyorsun,ayrıca boynundaki asılı duran o makina ne?"
"Anlatacağım,sadece sakinleş.Otursana."
Beraber tekrar bulundukları konuma yerleştiklerinde Jungkook bağdaş kurulu şekilde otururken Taehyung ise genişçe bacaklarını uzatmıştı.Derin bir nefes verdi ve ağzını araladı.
"Jungkook,evlenmeyeceğim."
"Ne?"Şaşkın gözleriyle çıkan sözlerin sahibinin gözlerinde bir bağ kurmuştu.Olayları anlamlandırmaya çalışıyordu.
"Anlatayım.Bir süre önce Somi'nin annesi beni aradı.İnternette sahte bir psikolog hesabı açmıştım.Annesini ise özellikle takibe almıştım.Ayrıca hesabımı güvenilir göstermek için takipçi satın aldım.Birkaç da gönderi işte...Her neyse,daha sonrasında ise sürekli kocasının davranışlarından şüphe duyduğunu,kendisine olan ilgisizliğinden yakındığını anlatmıştı.Ben de bir paparazi tuttum her ihtimale karşı.Birkaç hafta boyunca takip ettirdim Somi'nin babasını.Haber aldığı an beni arayacaktı.Şansıma,bugün aradı.Onları gözetlerken bir kadının,babasıyla beraber yatak odasında işler çevirdiğini görmüş.Ben de gittim ve icabına baktım.Fotoğraflar elimde,şantaj yapacağım.Şimdi anladın mı,hm? "
Jungkook ağzı bir karış açık bir şekilde hem şaşkınlıkla,hem de hayranlıkla bakıyordu Taehyung'a.Bunca süredir kendisinden gizleyerek bunları nasıl hallettiğini düşünüyordu.Her zaman beraberlerdi hemen hemen.Ya kendisi çok dikkatsizdi,ki ihtimal vermiyordu buna,ya da karşısındaki adam çok akıllıydı.
"Taehyung sen-"
Birkaç saniye duraksayıp aniden kahkahalara boğulduğunda aynı zamanda yaşadığı duygu karmaşası sebebiyle sevinç gözyaşları akıtıyordu,aynı zamanda da bunca zamandır kendisine davranış biçiminden dolayı kızgın ve hüzünden ağlıyordu.Taehyung'un boynuna sarıldığında ise beline sarılmış kollar hissetmişti Jungkook.Arkadaşları ise ne olduğunu pek anlamasalar da onların kahkahalarına katılıyorlardı.Gülüşmeler kesildiğinde ise Taehyung,başını Jungkook'un boynuna gömmüştü sessizce.Jungkook alışık olmadığı bu hareket karşısında ise afallamıştı fakat izin vermişti ne yapacağını bilmese de,ona güveniyordu.Kendisinden bile çok güveniyordu.Taehyung,kokusunun her bir zerresini ciğerlerine dolduruyordu.Kokusu,ona yaşadığını hatırlatıyordu.
Tüm olumsuzluklara rağmen Jungkook,onunla beraberdi.
"O zaman,şerefe..."
Namjoon bira şişesini kaldırdığında tüm herkes şişeleri eline alıp havada tokuşturmuşlardı.Seokjin ise lafa atladı.
"Neye kaldırıyoruz?"
O esnada birbirleriyle tokuşturan Jungkook ve Taehyung göz göze gelip gülümsemişlerdi.Taehyung sorulan soruyu cevapsız bırakmamıştı.
"Sevenlerin önünden kalkmış olan tüm engellere..."
"Önünden engeller kalkmış olan sevenlere diyelim..."