(yazar)
Hep beraber dışarıya çıktıklarında vakitlerden akşama doğruydu.Bir sahil kenarına oturmuşlar,hepsi başka bir alemdeydi.
Jin,sevdiği adam olan Namjoon'un içmemesi için içki alma fikrini reddetmişti.Oy birliği ile içki yerine meyve suyu,gazoz gibi içecekler almışlardı.
Yoongi ve Jimin,beraber uzanmış,yıldızlara bakıyorlardı.İyice inceledikten sonra ise kim daha çok sayar yarışması yapıyorlardı.Jimin,Yoongi'nin koluna yatmışken ve saçı okşanırken,tam bir çift gibi gözüküyorlardı.
Namjoon ve Jin ise bir köşede,birbirlerine sataşarak şakalaşıyorlardı.Namjoon,her ne kadar ona arkadaşça yaklaşsa da,Jin ona bakarken gözlerinden çıkan parıltıları ve karnındaki kelebeklerin uçuşmalarını engelleyemiyordu.
Herkes gülüp kendi halinde eğlenirken bir iki kişi vardı yalnız kalan.
Jungkook ve Taehyung.
Jungkook,dolu gözlerle denize yaklaşmış,kumlarda oturuyordu.Dizlerini göğsüne kadar çekmiş,kollarını da üstüne koymuştu.Yüzüne çarpan rüzgar tüm yüzünü kuruturken gözyaşları bir türlü kurumak bilmiyordu.Burnunu çekiyordu sessizce.Mutsuzdu,mutlu da olamayacaktı.
Elleriyle oynuyordu,yine tüm parmaklarını kanatmıştı.Saçları dağılırken ellerinde hissettiği narin bir dokunuş ile başını kaldırıp parmakların sahibine baktı.
Taehyung,Jungkook'un elleriyle oynamasını engelliyordu,her zamanki gibi.Yanına çömelip oturduğunda ise Jungkook,görüşünün daha da bulanıklaştığını farkettiği an hiçbir şey söyleyemeden önüne döndü ve burnunu çekti.
Hava epey soğuktu,fakat buna rağmen ikisinin de bedeni kor bir ateş gibi yanıyordu.Kasıkları da kalpleri kadar yanıyordu.Birbirlerine döndükleri anda ani bir bakışma ile kalakaldılar.Bir göz teması kuruyorlardı ki etraftaki hiçbir şeyi farkedemez dereceye geliyorlardı.Rüzgarın kuruttuğu dudaklarını ise zihinlerinde canlanan görseller ile yalıyıp daha da kurutuyorlardı.Öyle yoğun hisler içindeydiler ki,farklı bir evrende birbirlerine ölesiye aşık iki genç gibiydiler.
Jungkook,bu durumun daha da sürerse sonunun iyi bitmeyeceğini düşünüp önüne döndüğünde işittiği kalın ses ile dudaklarını kemirmeye başlamıştı.
"Bir şey söylemek zorunda değilsin Jungkook."
Uzun bir sessizliğin ardından Jungkook ağzını aralamıştı.
"Ama,sen zorundasın Taehyung."
"Özür dilerim."
"Ne için?"
"Kalbin için."
"Ne olmuş ki kalbime?".Burun çekti.
"Kendini kandırma Jeon,ikimiz de kırıldık."
"Hem de çok kırıldık Taehyung."
"Peki onarabilir miyim narin kalbini Jungkook?"
"Onaramazsın."
"Bir şans ver,onaramazsam kendim gideceğim ve bir daha çıkmayacağım karşına."
Jungkook,sevdiği adamı görmediği bir hayatı düşündüğünde bir kabusun içindeymiş gibi hissetmişti.Sessizliğini koruyarak başıyla onay verdi karşısındaki bedene kalbini onarması için.
"Jungkook,özür dilerim.Köpekler gibi özür dilerim ama bir daha olsa bir daha yapardım.Seni kırmak hayatta en son isteyeceğim şeylerden birisi fakat her halükarda seni kıracağımk biliyorum.Tüm çıkış yollarım kapalıydı.Mecburdum anlayacağın..."
"Babam,beni zorluyor.O s*ktiğimin hisseleri yüzünden beni istemediğim bir evliliğe zorluyor."
Jungkook,dehşete düşmenin sonucu fal taşı misali açılan gözleriyle olayı anlatmaya devam etmesi için bekledi.
"Somi ile evleneceğim.Somi'nin babası ile babam,şirketleri için anlaşma içerisinde.Üstelik bunlar yetmiyormuş gibi o s*ktiğimin baba denen p*ç kurusu,en ufak olumsuzlukta sinirini annemden çıkarıyor.Anneme çok şey borçluyum ve kahretsin ki ona hiçbirinin karşılığını veremiyorum.Ah,s*keyim her şeyi!"
Jungkook hiçbir şey söylemeden sarıldı karşısındaki bedene.Dolu gözlerini tek tek öptü ve onu,kalbinin bulunduğu yere,sol göğsüne yatırdı.Ait olduğu yer orasıydı.
"Her şeyi beraber düzelteceğiz Taehyung,her şeyi.Ama yeter ki benden bir şey saklama."
"Söz Jungkook,hiçbir şey saklamayacağım senden.Andım olsun ki saklamayacağım.Seni öyle güzel seveceğim,öyle güzel yaşatacağım ki sana,birbirimize sahip olduğumuz her saniye için şükredeceksin,şükreceğiz."
¬¬¬¬¬¬¬¬
ABİ AKLİMDA OYYYYYYLE KAOSLAR VAR Kİ 5 DAKKADA 3 FARKLI KAOS SENARYOSU YAZDİÖ KAFAMDA VE HEPSİNİ YAZMAYİ DUSUNUYORUM ama 2 3 bolum mutlu gitmeleri lazim onceOy ve yorum da alim
Espri