"Neden buradayız?" diye fısıldadığımda Mira, dirseğini koluma geçirdi ve "Sessiz ol." dedi. "Sessizim zaten?" yandan bir bakış atınca elimi dudaklarıma götürerek fermuar çektim.
Sırıttı.
Arabada beyin fırtınası yaptığımız esnada kırmızı şıklarda durmuştuk. Tabii yanımızdaki araba ülkenin favori çiftlerine ait olduğunu o sırada fark edebilmiştik. Nil ve Batuhan...
Yaptıkları dizide ikisi beraber partnerdi ve bir zaman sonra sevgili oldukları haberini almıştık.
Diğerleri buna inanabilirdi ama ben asla inanmamıştım. Tipik bir reklam cabasıydı bana göre.
Aşklarını öylesine doya doya yaşıyorlardı ki Mira bile inanıyordu buna. Her neyse konumuza dönecek olursak, onları yanımızda gördüğümüz an gizli bir takip başlatmıştık.
Şehrin diğer ucundaki sessiz sakin bir yazlığa gelmişlerdi.
Tatlı bir kafede oturup konuşuyorlardı. Bizde hemen arkalarındaki masadaydık. "Çek." dedim sessizce. "Ne?" Mira kaşlarını çattığında elimle ona çekmesi gerektiğini anlattım ama anlamadı.
"Çeksene." dedim yine fısıltıyla. "Ha." deyip telefon kamerasını açtı.
Bu sırada Nil'in sesini duydum. "Bu oyuna devam edecek miyiz?"
Mira şaşkınlıkla dudaklarını aralayarak bana döndüğünde, bilmiş bir gülümseme fırlattım ona. "Bilmiyorum." dedi Batuhan. "Bir an önce bitirmeliyiz. Çok sıkıldım bu oyundan."
"Bende." dedi Nil. "Hayatımı özgürce yaşamak istiyorum."
Mira'nın onlara dik dik baktığını fark ettiğimde çaktırmadan ayağına vurdum.
"Resmen bizi kandırdılar." dedi ağzının içinden. Gözlerimi devirdim. "Hiç onları suçlama, sen bu sektörü tanımıyorsun sanki."
Omuz silkti. "Nasıl bu kadar gerçekçi rol yapabilirler ya." bayağı bir hayal kırıklığına uğramış görünüyordu. "Hayır sanki onlara neyse bizim yaşadığımız hayattan..." Batuhan öfkeyle söylendi.
"Neyse ne. En yakın zamanda açıklayalım."
"Aynen."
"Dizimizde bayağı tuttu değil mi?"
"Öyle."
Ofladım. Resmen bizi kandırıyorlardı. "Ben hemen bunu yüklüyorum." diye fısıldadı Mira.
Onun dediğini anlamadan arkamdakileri dinlemeye devam ettim. "Bu bildirimler ne böyle ya." iye söylendi Batuhan.
Nil'de aynı şekilde "Bana da geliyor." diye mırıldandı ve tahminimce telefonu elime aldı.
Aklıma gelen şeyle karşımda umursamazca kahvesini içen Mira'ya döndüm.
"Sakın bana siteye yüklediğini söyleme." pipetinden gürültülü bir nefes çekip. "Tamam söylemem." dedi esnada "Siz." diye bir ses duydum. Gözlerimi sıkıca yumdum.
"Bu haberi siz yayınladınız!" bir anda dibimde beliren Batuhan'a baktım. "Biz mi?" güldüm. "Beyefendi neyden bahsediyorsunuz?" dedim anlamamışcasına.
"Bizim özel hayatımızı nasıl ifşa edersiniz?"
"Biz bir şey yapmadık." dedi Mira. Şimdi anlamıştı tabii, tedirgin tedirgin bana bakıyordu. İçimden Mira'nın boğazına yapışmak gelse de şimdilik bu isteğimi bastırdım.
"Bir de yalan söylüyorsunuz." dedi Nil. "Bu resmen tacize girer."
"İnanın şu an neyden bahsettiğinizi anlamıyorum." dedim. Bu işin içinden nasıl sıyrılacağımı düşünürken aklıma Akın geldi. O olsa nasıl sıyrılırdı?
"Hem!" deyip ayağa kalktım. "Bizi nasıl suçlarsınız böyle bir şeyle?"
Telefonunun ekranını gösterdi. Fotoğraf açısından onları bizim çektiğimiz açıkça gözüküyordu elbette. "Yani?" dedim tek kaşımı kaldırarak.
"Siz milyonlarca insanı kandırıyorsunuz, aşka olan inancını yitiren insanlar sizin sayenizde yeniden aşkı kabulleniyor. Küçükler sizi gördüğü an peşinizde deli divane oluyor ama siz..." dudaklarımı titrettim.
"Siz-" başımı iki yana salladım. "Nasıl böyle bir şey yaparsınız?" dedim. "Bakın bana! Ben beş ay önce aldatıldım." elimi alnıma yasladığımda
"Ah canım arkadaşım." dedi Mira abartıyla. "Benim arkadaşım-" burnunu çekti.
"Sizin sayenizde yeniden aşka inanmaya başlamıştı ama siz bunu mahvettiniz." diye suçladığında onlara çaktırmadan bakıyordum.
Şok olmuş gibiydiler. Acaba gerçekten suçluluk hissettikleri için mi böylelerdi yoksa bizim gibi delileri nereden buldukları için mi?
"Biz mi?" diye sordu Batuhan.
"Erkeklerin boyu posu devrilsin." dedi bir anda Nil. Yanımdaki Mira "Tövbe." diye mırıldandığında karnına vurdum.
Nil ise başımı ellerinin arasına alarak. "Sakın onun için üzülme!" diye devam etti.
"Aşkım ama-" Batuhan'ın sözünü kesti Mira. "Aşkım mı? Bir de utanmadan bu oyuna devam mı ediyorsunuz?" öfkeyle homurdandı.
"Aşkım ben daha fazla dayanamayacağım." dedi Batuhan. Nil'de onun gibi başını sallayıp yanında durdu. "Bende saklayamayacağım." dedi Nil.
Ne oluyordu bu aşağılık yerde?!
"Biz evlendik!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYTANIN ÇIRAĞI
Teen Fiction"Seni öpeceğim." dediğimde duraksadı. "Sadece beynim yerinde değilken bunu yapabilirim." diye devam ettiğimde güldü. "Peki ben gecenin sonunda ne yapacağım biliyor musun?" dedi aramızdaki sessizliği bozarak. İçkimden bir yudum aldım ve "Ne yapacaks...
