Ölüm ve aklın savaşı.
Evet şu anda karşımda görmüş olduğum şeyler bundan ibaretti. Abarttığımı düşünüyor olabilirsiniz ama size gördüklerimin resmini keşke tam anlamıyla gösterebilseydim. Akın ve babam dik dik birbirlerine bakıyorlar, Akın'ın ne zaman ayağına vurup 'yapma' diye mırıldandığımda babamın bu sefer sert bakışları beni biliyordu.
"Evlendiniz mi?" diye bininci kez sordu, bin kere açıklamama rağmen.
"Hayır dedim ya babacığım." dedim zoraki bir gülümsemeyle. "Bir de dövseydin." dedi ters ters. Ona bakakaldığımda "Hep bu seni bozuyor değil mi?" diye sordu ve gözleriyle Akın'ı işaret etti.
"Evlenmedik baba." dedim yeniden. "Akın seninle şakalaşıyor." deyip Akın'ın koluna vurdum. "Değil mi Akın? Şakalaşıyorsun." Akın kollarını göğsünde birleştirip "Şakalaşıyormuşum." deyip daha sonra düzeltti. "Şakalaşıyorum yani."
"Benimle dalga geçiyor." dedi babam. Ofladım. "Çocuk musunuz ya?" dedim.
"Hah! Çocukta olduk." dedi babam.
"Bebeği olmadınız en azından." dedi sinsi bir sırıtmayla Akın. Babam bir şey dememi söylercesine bana baktığında "Akın seni gebertirim." diye mırıldandım. "Çok aşık olduğunu söyledi." dedi babama karşı.
Babam göğsüne vurdu. "Yok ben iyi değilim. Ben iyi değilim." telaşla babamı düzelttim. "Ya ikiniz de susun çabuk." konuşacak gibi olduklarında ikisine de sert olduğunu düşündüğüm bir bakış fırlattım. Çocuk gibi önlerine döndüler ve aynı anda kollarını birbirine bağladılar. Bu sefer dik dik bakarak kollarını yine 'aynı' anda çözdüklerinde kıkırdadım.
"Şimdi sen beni kıskanmıyorsun," dedim babama karşı ve Akın'a döndüm. "Sende babamı kızdıracak bir şey yapmıyorsun?" deyip bu sefer ikisine baktım. "Anlaşılmayan bir şey var mı?"
"Yok." dediler.
"Tamam." dedim rahatlayarak. Gerçi hiç güven olmazdı ama elimi çabuk tutsam iyi olurdu zira süremizi birbirimize kötü kötü bakarak geçirmemizi istemiyordum. "Polis diye bahsettiğim, erkek arkadaşım Akın." dedim. "O şirket mevzusu da aşırı karışık ama kısaca anlatacak olursam kovuldum." babam şok içinde baktı. "Akın'da bana şirket açtı." bu sefer şaşkın bakışları onu buldu ve şüpheyle gözleri kısıldı.
"Birini mi dolandırdın lan doğruyu söyle." dedi tersçe. "Baba ya!" dedim sitemle. "İyi bir şey demedik sevgiline." dedi iğneleyerek. Çocuk gibiydi. "Dolandırmadı, ailesinden kalan mirası varmışta öyle..." deyince "Olsun." dedi. "Ben buradan çıkınca öderim sana o parayı."
İstemedim." dedi Akın.
"İstedin diye sordum mu?"
"Çok istiyorsanız gidin hayır kurumuna bağışlayın." Akın yüzünü buruşturdu. "Ne hayır kurumu ne diyorum ben." diye kendi kendine sinirlenince kıkırdadım. Babam hemen dikeldi. "Ne gülüşüyorsunuz orada gizli gizli?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYTANIN ÇIRAĞI
Novela Juvenil"Seni öpeceğim." dediğimde duraksadı. "Sadece beynim yerinde değilken bunu yapabilirim." diye devam ettiğimde güldü. "Peki ben gecenin sonunda ne yapacağım biliyor musun?" dedi aramızdaki sessizliği bozarak. İçkimden bir yudum aldım ve "Ne yapacaks...