+18 yetişkin okurlar için uygundur.
O bu dünyanın en güzeli.
O gri gözlü bir seri katil.
O çocukların kahramanı.
O bir kimsesiz, herkesin aradığı bir kimliksiz.
O Gri.
O Ateş Atakanlı.
Ve o karanlık gecede her şey değişti.
Aşk ise bu denklemde en y...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Öyle bir bölümdü ki bölüm hakkında ne söylesem az kalır.O yüzden sadece susuyorum. Yorumu da size bırakıyorum.
Bu arada o çok beklediğiniz derbi sahnesini diğer bölümde okuyacaksınız.
Lana Del Rey, Wildflower Wildfire
İyi okumalar!
Yürüdüğün yol ne olursa olsun yolun sonundaki hep yolun başındakinin yabancısıydı.
Ateş arabama bindiği gece bizim hikayemizin başlangıcıydı. O an yolun başındaydık ve yolun başında bile ona baktığımda ruhunu biliyordum. Belki de olduğu adamı görmeseydim, bana kendini göstermeseydi polislerden kaçması için ona yardım etmezdim. Arabamdan inip gittiğinde hikayemiz bitebilirdi ama buruşturup ceketinin cebine attığı kağıdı fark etmem her şeyi değiştirmişti. Kağıda çizdiği resmi görmüştüm. Bir kimsesiz olduğunu görmüştüm.
Kimsesizdi, kimsesizdim.
Ona güvenip evine gitmiştim çünkü biliyordum. Kalbindeki merhameti, kapısını çaldığımda bana arkasını dönüp gitmeyecek tek insan olduğunu biliyordum.
Başındaki şapkayı çıkarıp ağzındaki maskeyi indirerek yüzünü gösterdiğinde bana kendini de çırılçıplak göstermişti. Gözlerinin içine baktığımda gri gözlü bir seri katilden daha fazlasını görmüştüm.
Bakışlarımı Ateş'ten çekerek Levent Polat'a baktığımda öfkelendiğini gördüm. Burun delikleri öfkeyle genişledi ve Ateş'in yüzüne başının yana savrulmasına neden olan bir tokat attı. Ateş sanki az önce tokat yememiş gibi yavaşça başını ona çevirdi, gözlerinin içine bakmaya devam etti.
Sadece, "Artık acısını hissetmiyorum." dedi.
Levent Polat'ın onun yanağına attığı o tokadın kendi yanağımda patladığını hissettim. Yanına gidip ona sıkıca sarılmak, yanağını okşamak istedim ama yapamadım.
Levent Polat gözlerini kısarak, "Dokuz yaşında da böyle söylüyordun." dedi.
"Dokuz yaşında da dokuz yaşında değildim!" diye bağırdı Ateş. "Sen hiçbir zaman benim bir çocuk olmama izin vermedin! Vuracak mısın? Hadi vur! İstersen kemerini çıkarıp kemerle vur! Ateş Atakanlı'nın canı yanmaz! Ateş Atakanlı'nın derisi kalın! Ne de olsa ben senin ölüm makinenim! İnsanları öldürmek için yetiştirdiğin bir makineyim! Ben sadece bir makineyim! Benim bir kalbim yok! Ben sadece yok etmeyi bilirim!" Gözleri acıyla parlarken darmadağın bir halde kollarını iki yana açtı. "Ne duruyorsun? Hadi vur lan! Vur! Kemerini çıkarıp vur!"
Levent Polat kaşlarını hafifçe çattı. "Ben seni korumaya çalıştım. Bir kadın için kendi ayaklarınla ölüme gidecektin. Söylesene değdi mi? Bir kadın için kemerle dövülmene değdi mi? Bir kadın için kameraların önünde polislere seri katil kimliğini itiraf etmene değdi mi?"