40. BÖLÜM "CEHENNEMİN DİBİ"

75 9 7
                                    

Çok önemli ve kritik bir bölümdü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok önemli ve kritik bir bölümdü. Her şeyiyle Ateş ve Mavi bölümüydü.

Bu bölümün Ateş Atakanlı'sına yazarken ayrı yükseldim. Mutfaktaki sahnenin yeri de benim için ayrıdır.

AktuğAtakanlı da benim kalbimde sonsuza kadar en özel yere sahip olacak. Bir gün yüz kitap yazdığımda da o yerde sadece onlar olacaklar. İkisi beraber, hiç ayrı değil.

Lana Del Rey, Love

İyi Okumalar!

Ateş Atakanlı hayatı boyunca kayıplar vermiş bir adamdı.

İki dostunu ve ailesini kaybetmişti. Bebeğimizi kaybetmiştik. Hangisi canını daha çok yakmıştı, bilmiyordum ama artık devam edemeyecekmiş gibi hissettiğini biliyordum.

Yanan eve doğru koşmaya başladığında ona doğru atıldım ama Duhan benden önce Ateş'in önüne geçti. Kolunu boynuna sarıp Ateş'i o kadar sert kendine çekti ki beraber yere düştüler.

"Annem ve babam içeride!" diye bağırdı Ateş. "Bırak!"

Duhan kolunu Ateş'in boynuna daha sıkı sararak, "Bırakmam lan!" diye bağırdı. "Bırakmam!"

Ateş Duhan'ın kollarından kurtulmaya çalıştı ama Duhan onu çok sıkı tutmuştu. Ateş'i o halde görmek kalbimi o kadar acıttı ki yanlarına gitmek istedim. Ateş'i durdurmak istedim ama olduğum yerde kalakalmıştım.

"Anne!" diye bağırdı Ateş. "Baba!"

Orhan Atakanlı ve İpek Atakanlı artık onu duyamazlardı. Ne kadar bağırırsa bağırsın artık sesi onlara ulaşamazdı.

Ateş Duhan'ı sertçe iterek kollarından kurtuldu ve ayağa kalktı. Tekrar yanan eve doğru koşmaya başladığında benim bile onu durduramayacağımı biliyordum. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

Duhan ayağa kalkarak yine Ateş'in önüne geçti. Ateş onu omzundan ittiğinde aldırmadan kollarını Ateş'e sardı. Yavaşça geri geri giderek evden uzaklaşmaya başladılar ama Ateş gözlerini yanan evden ayırmıyordu.

"Beni seviyorsan dur." dedi Duhan.

Bunun da Ateş'i durduramayacağını düşündüm ama durdu.

Duhan geri çekildiğinde Ateş sessizce arabaya doğru ilerledi. Arabaya bindiğinde Duhan ve ben endişeli gözlerle ona baktık.

"Ateş'in yanından ayrılma." dedi Duhan. "Yalnız kalmasın."

Başımı hafifçe sallayarak arabaya yöneldim. Arabaya bindiğimde Ateş'in bir eli direksiyondaydı ve direksiyonu o kadar sıkı kavramıştı ki parmak boğumları beyazlamıştı. Arabayı çalıştırdı ama ben gözlerimi yanan evden ayırmadım. Alevlerin aydınlattığı bahçeye baktım. Yavaşça ilerlemeye başladık ve alevler arabanın camında kayarak ağır ağır gözden kayboldu.

ATEŞ VE MAVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin