+18 yetişkin okurlar için uygundur.
O bu dünyanın en güzeli.
O gri gözlü bir seri katil.
O çocukların kahramanı.
O bir kimsesiz, herkesin aradığı bir kimliksiz.
O Gri.
O Ateş Atakanlı.
Ve o karanlık gecede her şey değişti.
Aşk ise bu denklemde en y...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🚿
Ateş ve Mavi'nin iki kitabını da geride bıraktık. Yolumuza final kitabı olan AZLEM ile devam edeceğiz. Bu bölüm ve bundan sonra yayınlacağım bölümler final kitabının bölümleri olacak. Diğer bütün bölümleri yayınladıktan sonra küçük bir ara vereceğim. Final bölümü de o küçük aranın sonunda burada yayınlanacak.
Yazdığım en tutkulu bölümlerden biriydi.
Teoman, Duş
İyi okumalar!
Gri nihayetinde hepimiz insanız. Ne uğruna nefes alırız? Ateş insanlıktan çıkar bazılarımız. Öldürmek için varız.
Nihayetinde hepimiz insandık.
Ateş'in beni bırakıp gitmesinin üzerinden iki hafta geçmişti.
Benim için açtığı banka hesabında iki milyon dolarım vardı. Ateş gittikten sonra çok zor kendime gelmiştim ve o zaman bana bıraktığı belgelere bakma gücünü kendimde bulabilmiştim. Belgelerden biri banka hesabı bilgileriydi ve belgenin arkasında da Ateş'in yazısı vardı.
Benim güzel kızım, hiçbir zaman çabalamaktan vazgeçme..
Güzel Katilin.
Artık hayatım çok farklıydı. Aynı olan tek şey dağ evinde yaşamamdı. Çalışmama gerek kalmayacak kadar param olsa da kafamı meşgul etmek ve normal hayata alışmak için geceleri Ateş'in beni götürdüğü o pizzacıda çalışıyordum.
Üniversiteye de geri dönmüştüm ve yarıda bıraktığım derslerin sınavlarına girip hepsinden geçmiştim. Çok zor olmamıştı. Üniversiteyi bitirmeye ve normal olmaya çalışıyordum.
Ateş gittiğinden beri yeni arkadaşlarla takılmak olsun, hayatım için yeni amaçlarla ilgileniyormuş gibi görünmek olsun her şey için bahanem buydu. Tüm bunlarla ilgileniyormuş gibi gözükmek kendimi kötü hissettiriyordu ama sırf hoşuma gitmesi gerekiyor diye de kendimi bir şeylerden hoşlanmaya zorlayamazdım.
Ateş olmadan her şey o kadar katlanılmazdı ki neredeyse tüm zamanımı dans ederek geçiriyordum. O anlarda biraz da olsa mutlu hissediyordum. Her dans ettiğimde Ateş ve dağ evindeki koltukta oturup dans ederken beni izlemesi aklıma geliyordu.
Bazen Ateş'in hala bir yerde beni izlediğini düşünüyor ve gerçekten öyle olduğuna kendimi inandırıyordum ama hala hayatta olup olmadığı bile bir muammaydı. Bu konuyla ilgili düşünmemeyi denesem de dans ederken kendimi kaybettiğim anlar dışında aklıma gelen tek şey buydu.
Onu özlemiştim. Onu çok özlemiştim.
Bazı insanlara göre iki kişi bu kadar uzun süre ayrı kalırlarsa iyileşir, başka insanlardan hoşlanır, hayatlarına devam ederlerdi ama bana böyle olmadı. Derin bir boşluğa düşmüş gibiydim. Bu boşluk acı verici ve katlanılmazdı.