+18 yetişkin okurlar için uygundur.
O bu dünyanın en güzeli.
O gri gözlü bir seri katil.
O çocukların kahramanı.
O bir kimsesiz, herkesin aradığı bir kimliksiz.
O Gri.
O Ateş Atakanlı.
Ve o karanlık gecede her şey değişti.
Aşk ise bu denklemde en y...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ateş Atakanlı zihnime düştüğünde onun hikayesini yazmam gerektiğini hissetmiştim. Gri hiçbir zaman sıradan bir seri katil olmadı, bir seri katilden çok daha farklı bir savaşı vardı. Bu kitabın ve Gri'nin bir yerlerde sesini çıkaramayan o çocukların sesi olmasını istedim. 5 Kasım'da neredeyse Ateş ve Mavi'nin giriş bölümünü yayınlamamın üzerinden bir yıl geçmiş olacak. O kadar çok şey yaşadık ki, onları o kadar sevdiniz ve anladınız ki size minnettarım. Üzücü ve acının üzerine kurgunlanmış bir kitap olduğunun farkındaydım. Üzüldüğünüz, ağladığınız her sahnede size kocaman sarılmışım, gözyaşlarınızı silmişim gibi hissedin. Yazarken benim de ağladığımı söylememe gerek yok, siz zaten biliyorsunuz. Final kitabımız AZLEM'le geri döneceğiz. Hem de Ateş'in doğum günü 9 Kasım'da.
Sezen Aksu, Kolay Olmayacak Kahraman Deniz, Son Durağın
İyi okumalar!
Teoriye göre evrenin içindeki her madde bir yerden sonra öyle bir çekim uygulayacaktı ki evren genişlemeyi bırakacak ve kendi içine doğru çökmeye başlayacaktı. Yaşam da yapılan seçimlerle doluydu ve yaptığımız her seçim bizi mutlak sona götürüyordu. Yıllar geçiyor, yaşam genişliyor ama gün geliyor, yaptığımız her seçim yaşamın kendisinden daha güçlü oluyor ve bir yıkım başlıyordu. Buna da büyük çöküş deniliyordu.
Bu teorinin altında yatan her anlam hayatımıza yayılmıştı ve büyük bir çöküş başlamıştı.
Ateş gözlerini bile kırpmadan, "Belli ki ölüm bile mecbur kalmadıkça insanın kalbindeki kötülüğü kabul etmiyor." dedi. "Herman öldü, sen yaşıyorsun."
Levent Polat karşısında durarak ona baktı. "Herman kendi yaptığı seçimlerin..."
"Sakın." dedi Ateş onun sözünü keserek. "Herman masumdu. Onun hiçbir suçu yoktu."
Herman'dan artık geçmiş zamandan bahsedilecekti.
Herman masumdu. Herman'ın hiçbir suçu yoktu. Herman arkadaşlarını severdi. Herman'ın insanın içine dokunan çocuksu bir neşesi vardı.
Herman geçmişin içindeydi. Artık bir anıdan bahsedilir gibi bahsedilecekti ondan.
"Gri olmaktan öylece vazgeçemezsin Ateş." dedi Levent Polat sert bir sesle. "Vazgeçersen bedelini sana sevdiklerinle ödetirim."
"Siktir git buradan!" diye bağırdı Ateş.
Levent Polat kaşlarını hafifçe çatarak, "Herman öldü." dedi. "Herman'ın ölümüyle iki kişiyi kaybettin. Duhan artık senin yanında olmayacak. Adrian'ı da kaybetmek istemezsin."
Bakışları o kadar soğuktu ki içinde bir kalp taşımadığından şüphelendim. Bir insanı öldürmekten çok kolay bir şeymiş bahsediyordu. Babamı öldürürken de bu kadar acımasız mıydı?