MAVİ | TEXTİNG

3.4

🌸

"Bulut, Allah belanı vermesin bu nasıl çay amına koyayım?" Eren yüzünü buruşturdu.

"Lan ben yapmadım Kuzey yaptı." Bulut işaret parmağıyla Kuzey'i işaret ettiğinde Kuzey çay kaşığını ona doğru fırlatıp, "Siktir lan." Dedi.

"Darp raporu almaya gidiyorum. Düştün mapus damlarına, Kuzey Aras Özkan!"

"Kafanı sokarım o parmaklıklara." Dedi Kuzey.

"Ay yeter vallahi içim şişti kavganızdan!" Diye bağırdım sonunda.

"Arkadaşlığın tuzu biberi." Dedi Bulut sırıtarak.

"Gerçekten bunun içinde ne var böyle?" Zühre adını bilmediğimiz karışımdan bir yudum aldığında Eren gibi yüzünü buruşturdu.

Bulut, "Aşkım çay işte." Dedi.

"Yarım saattir şunun çay olduğunu iddia ediyorsun ama inanan kimse yok kardeşim. Bu iş mahkemeye kadar gider yürüyün gidiyoruz." Dedi Eren.

"Niye ya mis gibi çay işte." Bulut bir yudum aldığında yüzünü buruşturmamak için savaşıyordu.

"Çok güzel olmuş kardeşim bir daha olmasın." Dedi Kuzey.

Elimdeki çay bardağını masaya bırakıp ayağa kalktığımda, "Çok konuşmayın, kalkın gidiyoruz." Dedim.

Eren heyecanla, "Aha! Ben demiştim yürüyün mahkemeye!" Dedi.

"Ne mahkemesi ya? Dışarıya çıkalım, şu odada sizin kavganızı dinlemekten içim şişti."

"Haklı, hadi gidelim." Diyerek bana katıldı Zühre.

Zühre ile beraber odamıza geçtiğimizde bavuldan kıyafet seçiyordum. Kot siyah şort ve üzerine beli ip bağlamalı beyaz bir crop çıkarttım.
Hızlıca onları üzerime geçirdikten sonra makyaj masasa oturdum. Göz altlarımı kapatıp yanaklarımı pembeleştirdikten sonra dudağıma hafif pembe ruj sürdüm.
Kahverengi saçlarımı açıp güzelce taradıktan sonra iyi göründüğümü düşünüp masadan kalktım.

Zühre odadan çoktan çıkmıştı. Tek başıma odadan seke seke çıkarken, "Ben hazırım!" Diye bağırıyordum.

Kapının önüne geldiğimde Kuzey hariç herkesin hazır bir şekilde beni beklediğini gördüm. Bulut, "Kök saldım, meyve veriyordum." Diyerek söylendi.

Ona gözlerimi devirdiğimde hep beraber dışarıya çıkmıştık.
Dışarıya çıktığımda Kuzey'in ela gözleri beni esir almıştı. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başlarken bana güzel gülümsemesini sunduğunda bir an düşeceğimi hissetmiştim.

Onu baştan sona süzdüm. Üzerindeki siyah tişörtü kol kaslarını belli ediyordu. Altına aynı renk siyah kot şort giymişti. Sarı saçlarını da düzenli bir şekilde taramıştı. Onu beğendiğim her mimiğimden belliyken bu hallerime sırıtarak yanıma geldi.

"Sanırım biraz beğendin?" Dedi.

"Ne birazı? Boya posa endama bak..." Dudaklarımdan bir ıslık sesi çıktığında kahkaha attı.