Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌸
"Zühre, nereden çıktı bu tatil işi?" Bir yandan söylenirken diğer yandan bavula kıyafet koyuyordum.
"Kışın mı gidelim tatile?" Cıkladı "Annene de söyledim kadın da bıkmış senin evde oturmandan, al götür dedi."
"Konu sen olunca annem beni satıyor." Tişörtü katlayıp bavulun içine koydum.
Dil çıkardı "Kıskanma, o benim kankam."
"Biz ne zaman çıkacağız?" Dedim telefonumun kilit ekranından saate bakarken.
"Bilmiyorum ki," Deyip dudaklarını büzdü. "Bulut haber verecekti."
Zühre ile kıyafetlerimizi ortak bir bavula koyuyorduk. Böylece bagajda fazla yer kaplamayacağını düşünmüştük. Dolabımdan birkaç parçayı daha katlayıp bavula yerleştirdikten sonra bavulu kapatıp fermuarını çektim.
"Geliyorlarmış," dedi Zühre telefonunda biriyle mesajlaşıyordu. Bunun Bulut olduğunu tahmin etmek zor değildi.
Aynanın karşısına geçip ıslak saçlarımı taradım. Gitmeden önce duş almak istemiştim bu yüzden saçlarım ıslaktı. Yaz ayında olduğumuz için kurutma makinesi kullanmak istemiyordum. Zaten hava sıcaktı kendi kendine kuruyabilirdi.
Yanaklarıma biraz allık sürüp pembeleştirdim. Dudağıma ise çürük vişne tonunda bir ruj sürdüm. Köşedeki peçeteyi alıp dudağıma bastırdım. Böylece ruj fazla abartılı durmamış oldu.
Üzerimde kot şort ve askılı beyaz bluzum vardı. Aynada kendime bakıp böyle iyi göründüğüme karar verdim.
"Hadi," Dedi Zühre. Ona baktığımda benim üstümdekilerin aksine toz pembe çiçekli bir elbise vardı. Kahverengi saçlarını topuz yapmıştı.
Bavulu sürükleyerek kapının önüne getirip ayakkabılarımı giydim. Zühre benden önce dışarıya çıktığında bavulu beraberinde götürdü.
Boy aynasında son bir defa kendime bakıp saçlarımı düzelttim. Kuzey orada olabilirdi evet, sakin olmam lazımdı doğal davranmalıydım.
Dışarıya çıkıp kapıyı arkamdan kapattığımda ilk olarak Kuzey ile göz göze geldik. Arabanın kapısına yaslanmış bir şekilde bekliyordu. Altında kot bir şort, üzerinde ise beyaz tişört vardı. Benim üzerimdekilere benziyordu. Hemen hemen aynı giyinmiştik. Bu gülümsememe sebep olurken o da bana gülümsedi.
"Işıl!" Sesin geldiği yöne doğru bakışlarımı çevirdiğimde Eren bagajı kapatıp yanıma geldi. "Vay vay ne güzel olmuşsun fıstık." Yanağımdan bir makas aldığında gülümsedim.
"Teşekkür ederim sen de fena değilsin." Ona baktığımda üzerine giymiş olduğu siyah tişört ve altında ise bacaklarını saran siyah bir pantolon olduğunu gördüm.
