4.2

6.5K 313 158
                                    

🌸

"Yine aynı yerdesin."

Barkın'ın sesini duyduğumda telefondan kafamı kaldırıp ona baktım. Bankın üzerinde oturmamı kastediyordu.

Bankın üzerinde ağlamıştım.

"Ama bu sefer ağlamıyorum." Telefonumun ekranını kilitledim. Ayağa kalktığımda onunla beraber yürümeye başlamıştık.

"Bu ağlak bir kız olduğun gerçeğini değiştirmiyor."

"Ağlak değilim."

"Evet değilsin," Kabul etti. "Sen bir kedisin."

Oflayarak gözlerimi devirdim. "Gelmiyorum pizza yemeye! Zıkkım ye Barkın, zıkkım!"

Kahkahalarla gülmeye başladı. Gözleri kısılmış, gamzeleri ortaya çıkmıştı. Gamzeleri ona çok yakışıyordu.

"O kadar açım ki onu bile yerim." Ona bu kadar dikkatli bakmamı fark etmiş olmalı ki şaşırdı. Hiçbir şey olmamış gibi önüme döndüm.

"Uğraştırdık seni de. Aç kaldın bizim yüzümüzden." Dedim mahçup bir şekilde. "Bulut yüzünden hepsi."

"Öyle deme, eğlendim."

"Diğer arkadaşlardan daha fazla eğlendiğini hiç düşünmüyorum."

"Arkadaşlarım olduğunu nerden biliyorsun? Instagramdan mı stalkladın?"

Göz devirdim. "Hayır, herkesin bir tane de olsa arkadaşı olur. Sadece tahmin ettim."

Ben bunları söylesem de aklım hâlâ Instagramdaydı. Yeni tanıştığım birinin hesabını incelemeden kendime gelemiyordum ve şu an bunu yapmaya çok ihtiyacım vardı.

İstek değil ihtiyaç.

"Yanılıyorsun." Dedi.

"Ne?"

"Yanılıyorsun Kedi."

Kaşlarımı çattım. Olaya Fransız kalmıştım, aklımda şu an sadece Instagram hesabı vardı ve ben Instagramı silmiştim.

Kim Instagramı siler ki?

Ben.

"Bu saatte yakınımızda açık pizzacı bulamayız." Sol kolundaki dijital saate baktı.

Etrafa baktım. Gerçekten de hava kararmıştı.

"Yapalım mı?"

Afalladı. "Ne?"

"Ne?" Dedim onu taklit ederek.

"Ne?" Dedi beni taklit ederek.

Ve ikimiz de aynı anda kahkaha attık.

Neden bilmiyorum ama bunu tekrarlamak ikimizi de güldürüyordu. "Biz," Dedim kahkahamı durdurmaya çalışarak. "Biz yapalım diyorum."

"Pizzayı mı?"

"Hıhım." Olumlu anlamda başımı salladım.

"Pekala," Gülümsedi. "Umarım zehirlenmeyiz."

Yol boyunca sohbet edip gülüşmüştük. Eren, Zühre ve Bulut'dan sonra ilk defa bu kadar çok güldüğüm bir arkadaşım olmuştu. Açık bulduğumuz markete girdiğimizde bile gülmemiz durmamıştı. Sonunda marketten atılmamak için uslu durup alacağımız şeyleri almıştık. Barkın gereksiz birkaç şey daha almıştı, neden aldığını sorduğumda beraber yiyeceğimizi söylemişti. Ve gereksiz aldığı şeyler bir sepeti geçmişti. Ben bir yandan bu kadar şeyi nasıl yeriz diye düşünürken kasada hesabı ödemiş, aldıklarımızı üç poşete koymuştu.

MAVİ | TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin