4.1

6.3K 307 145
                                    

🌸

"Bulut, mal mal hareketler yapıp bizi rezil etme." Dedi Eren. Yol üzerindeki bir parka girmiştik. Banka oturup sohbet ediyorduk ki Bulut rahat durmayıp sallanmak istediğini söylemişti.

"Ayıp ediyorsun kanka ne zaman rezil ettim?" Bulut tahta salıncağa binip kendini sallamaya başlamıştı. Salıncak her an kırılacakmış gibi duruyordu bu yüzden Bulut'dan başka sallanan yoktu.

"Bence düşecek." Dedim.

Eren ve Zühre beni onayladı. Telefonumun sesini duyduğumda cebimden çıkartıp ekranı açtım.

Barkın: Neredesin şimdi?

Barkın; Hâlâ yatıyor musun yoksa?

Işıl: Maalesef yatmıyorum :(

Işıl: Arkadaşlarımla parktayız.

Aklıma gelen fikirle telefonumdan bakışlarımı çekip Zühre ve Eren'e döndüm. "Arkadaşım gelse olur mu?"

"Şu sana yardım eden mi?" Dedi Zühre.

"Evet."

"Gelsin sıkıntı yok, hem tanışmış oluruz."

Işıl: Gelsene

Işıl: Yani tabi istersen

Barkın: Hangi parktasınız?

Işıl: Bizim evin yakınlardaki tahtalı parkta

Barkın: Geliyorum Kedi.

Telefonu kilitleyip cebime attım. "Ee geliyor mu şimdi?" Dedi Eren.

"Evet geliyormuş."

Bulut, "Kanka bak, bak uçuyorum." Diye bize seslendi. Kollarını açmış bir şekilde sallanıyordu.

"Lan gerizekalı düşeceksin!" Dedi Eren.

"Ne? Daha mı hızlı sallanayım?" Bulut Eren'i duymamazlıktan geldi

"Ya bu çocuk gerizekalı yemin ediyorum."

"Eren!" Dedim heyecanla. "Beni sallasanıza."

"Kuzucuk bu salıncak bana hiç güven vermiyor. Birazdan Bulut düşer zaten ikinci olarak da sen düşme, kaldıramam vallahi."

Bir anda aklıma parktayken Kuzey'in beni sallaması gelmişti. Zühre'nin sallamasını istemiştim ama o beni sallamaştı. Şaşırmıştım, mutlu da olmuştum.

"Tamam gel üzülme." Eren kolumdan tutup beni kaldırdı. "Sallarım seni ben."

Hayır, hayır sen sallamıyorsun diye üzülmedim ki.

"Eren istemiyorum." Kolumu ondan kurtarıp tekrardan yerime oturdum.

"Neden? Salıncaktan düşersin diye sallamak istemedi-"

"Hayır," Diyerek sözünü kestim. "O yüzden değil, aklıma bir şey geldi istemedim."

Zühre kolunu omuzuma atıp beni kendine çekti. "Ne oldu bebeğim?"

"Kuzey aklıma geldi sadece." Buruk bir şekilde güldüm. "Boş verin."

"Onu öldürmek istiyorum." Dedi Zühre.

"Ben öldürüyordum elimden aldınız." Dedi Eren.

"Sonra hapishaneye girdiğinde sana don getiremezdik, Eren. Biliyorsun nefes almaya bile üşeniyorum. Işıl benden de beter."

MAVİ | TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin