MAVİ | TEXTİNG

3.6

🌸

Harika bir gün olacaktı.

Aynanın karşısında kendime bakınca gülümsedim. Kuzey'e aşkımı ilan ettiğimden ve onun kalbimi kırmasının üzerinden üç gün geçmişti. Bana karşı davranışları çok değişmişti. Nedenini sorduğumda bir şeyler söylemek istiyor gibi oluyor, daha sonra vazgeçiyordu.

Koyu kırmızı mini elbisemin askılarını düzelttim. Sırtı açık, oldukça asil bir elbiseydi.
Saçlarımı açtım, tarakla güzelce tarayıp etrafımda bir tür döndüm. 
Saçlarım sırt dekolteme kadar uzanıyordu.

Üzerime son defa göz gezdirdiğimde siyah topuklu ayakkabılarımı da giyip bir de öyle baktım kendime.

Neden gelinin kız kardeşi gibi olmuştum ki?

"Ooo bu ne güzellik?" Zühre odaya girdiğinde beni baştan aşağı süzdü.

"Ya Zühre, Kuzey beni beğenir mi? Nasılım, güzel olmuş muyum? Çok mu abarttım? Başka bir elbise mi giysem? Ayakkabılar uydu mu? Nasıl olmuşum?"

Sanki Kuzey hiç kalbimi paramparça etmemiş gibi konuşuyordum.

"Kızım bir sakin ol. Harika görünüyorsun."

Gülümsedim. Zühre'nin üzerinde koyu mavi saten bir elbise vardı. Elbisenin etekleri dizlerine kadar ulaşıyordu. Saçlarını dağınık bir topuz yapmış, ufak metal bir küpe takmıştı.

"Sen de harika görünüyorsun." Dedim

"Hadi, kendimizi övmemiz bittiyse çıkıyoruz."

Beraber odadan çıktığımızda etrafta bizimkileri göremedim. Zühre topuklu ayakkabılarını giydikten sonra kendimizi dışarıya attık.

"Bir saattir neye hazırlanıyorsunuz acaba? Kendimi sünnet düğününe gidiyormuş gibi hissettim." Eren siyah arabanın kaputuna yaslanmış halde bize söyleniyordu.

"Çok konuşma da bin arabaya." Dedi Kuzey. Bakışları bana doğru döndüğünde beni baştan aşağı süzdü. Gülerek bana doğru geldi. Tam önümde durdu, elini belime atıp bana doğru eğildi ve, "Çok güzelsin." Dedi dudaklarının arasından.

"Sen de çok yakışıklı olmuşsun." Dedim utançla. Üzerinde siyah gömlek vardı. Gömleğin kollarını dirseğine kadar katlamıştı. Altındaki siyah pantalonu ve siyah spor ayakkabılarıyla harikaydı.

Belimdeki eli sırt dekolteme çıktığında çıplak tenimde parmakları gezindi. "Seversin." Dedim sırt dekoltesini ima ederek.

Bu imama güldü "Severim." Diyerek kabul etti. Yüzündeki gülüş solduğunda tekrardan konuşmak için dudaklarını aralamıştı ki Bulut arkadan, "Çok konuşma da arabaya bin Kuzeyciğim." Diye seslendi.

Gülerek Kuzey'den ayrıldım. Hızlıca arka kapıyı açıp arabaya bindim. Benden sonra Bulut ve Zühre arka koltuğa yerleşti daha sonra Kuzey ve Eren bindiğinde araba hareketlendi.

🌸

"Beleş diye hepsini içmek zorunda mısın, Bulut?" Dedi Eren bağırarak. Müziğin yüksek sesi yüzünden bağırmak zorunda kalıyorduk.

"Beleş mal çok tatlı oluyor vallahi." Bulut bardaktaki içkiyi umursamadan içmeye devam ediyordu.

"Zıkkım iç."