0.8

14.5K 875 199
                                    


"Işıl, önüne baksana kızım!"

Zühre'nin beni dürtmesiyle söylenerek önüme döndüm.

"Aman sen de bir baktırmadın!" Dedim. Mağazaların yanından geçiyorduk ve ben her vitrinde gördüğüm kıyafete ağzım açık bakıyordum.

Sonunda bir kafeye girdiğimizde gözlerimizle etrafta boş masa aramaya başladık. 

"Hadi," dedi Zühre kolumdan tutup beni sürüklemeye başladı.

"Dursana kızım! Ayaklarım var yürüyebiliyorum."  Beni umursamadan peşinden sürüklemeye devam edince bıkkınlıkla ofladım. "Zühre! Çığlık atacağım şimdi yemin ederim!"

Birkaç dakika sonra bir masanın önünde durduğumuzda Kuzey ve arkadaşı Bulut'un bakışları bize döndü.

Bir saniye?

Ben az önce Kuzey mi dedim?

Allah'ım inşallah kaybolurum, Allah'ım inşallah kaybolurum. Uzaya atarlar beni amin inşallah Allah'ım. İnşallah uzayda kalırım.

Arkamı dönüp gitmek çok dikkat çekerdi, şu anda olduğum yerde çığlık atmak daha da. O yüzden ağzımı kapatıp Zühre'ye ayak uydurmaya karar verdim. Çıkışta bunun hesabını ona soracağıma aklımın bir köşesine not ettim.

"Işıl? Otursana ayakta kaldın."

Bulut'un sesiyle gergin bir şekilde gülümseyip masaya çoktan oturmuş Zühre'nin yanına oturdum.

Kuzey'e bakmamalıydım.

Hayır.

Gözlerim istemsizce ona kaydığında telefonuyla ilgilendiğini fark ettim. Üzerinde beyaz tişört vardı. Elini sarı saçlarına daldırıp karıştırdıktan sonra tekrardan telefonuna bir şeyler yazmaya devam etti.

Kime yazıyordu bu çocuk?

Ona en son bayılacağım sanırım yazmıştım. O günden sonra kendimi pek iyi hissettiğim söylenemezdi çünkü söylediği şeyler aklıma geldikçe kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

"Işıl?"

Birinin elini yüzümün önünde sallamasıyla bakışlarımı Kuzey'den ayırdım.

"Efendim?"

Bulut, "Geliyor musun yarın?" Dediğinde neyden bahsettiği hakkında hiçbir fikrim yoktu.

"Ne-" Tam nereye olduğunu soracakken Zühre bir elini ağzıma kapatıp benim yerime "Geliyor o geliyor," dedi.

Şaşkınlıkla gözlerim fal taşı gibi açılırken itiraz etmeye başladım ama Zühre'nin eli yüzünden sesim çıkmıyordu.

"Sussana canım arkadaşım." Dedi.

Bulut bize sorgular gözde baktığında, "Çok heyecanlandı yarın ne giysem diyor," Dedi Zühre, Bulut'a bakarak.

Gözlerim tekrardan Kuzey'e kaydığında gittiğimiz yere onun da gelmesini umut ettim.
Hâlâ telefonuyla uğraşması gözümden kaçmamıştı masaya oturduğumdan belli kafasını kaldırmamıştı.

Masanın kenarında duran çakmak gözüme çarptığında onun Kuzey'e ait olduğunu biliyordum.
Çantamı masaya koyup çakmağın önünü kapattığımda çantadan bir şey çıkartıyor ayağına çakmağı çaktırmadan çantanın içine atmıştım.

Çantayı kapatmadan telefonumu da alıp masanın altına gizledim. Ben bunlarla uğraşırken Zühre elini ağzımdan çekmiş, Bulut ile derin bir sohbete girmişlerdi.

Kuzey'in bana bakmadığına emin olup masanın altından ona mesaj yazdım.

mavimsigibii: Kiminle konuşuyorsun öyle sarışınım :)

MAVİ | TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin