2.7

9.9K 537 226
                                    

🌸

Şu an tek ses, çalan müziğin sesiydi. Üçümüz de çimlerin üzerine oturmuş birbirimize bakıyorduk. Kuzey yanımıza oturduğundan beri Eren'e beni buradan kurtarması için değişik hareketler yapıp duruyordum.
Az daha böyle devam edersem yüzüm katacaktı, bunu hissedebiliyordum.

"Ee," Dedi Eren sessizliği bozarak. "Ben bira alayım da geliyim."

Ayağa kalktığında onunla beraber ben de kalktım.

"Arkadaşım sen otursana ben geleceğim şimdi," Diyrek sırıttı

"Yok arkadaşım ben sana yardımcı olurum," Eren'e, 'sen öldün' Dermiş gibi samimiyetsiz bir gülüş takındım.

Omuzlarımdan tutup beni tekrardan oturttuğunda, "Ya benim biramı içersin gitme boşuna." diye söylendim.

Bana sırıtıp arkasına bile bakmadan gitti.

Şimdi ben bunun kafasını tost makinesine soktuktan sonra suda haşlayıp kelle paça niyetine Bulut'a içirmez miyim?

Aklıma gelen düşüncelerle yüzümü buruşturdum. Beni cidden bozmuşlardı.

"Ne o, benimle oturduğun için memnun değil misin?"

"Hı?" Gözlerimi kırpıştırdım.

Kuzey karşımdayken nasıl iki cümleyi bir araya getirlebilirdim Allah'ım?

"Ha şey." Dedim.

"Ney?" Dedi.

Gözlerim üç düğmesi açık gömleğine kayınca yanağımın içini dişledim.
Ne bu havalar yani? Düğmeleri kapatmasan ne oluyor?

Kızlara hava atıyor

"Ne!" Şaşkınlıkla gözlerim fal taşı gibi açıldı.

Kuzey, "Bir şey mi oldu?" Dedi.

İç sesime binlerce bedduamı gönderirken bir anda iç sesimin de ben olduğumu fark edip durdum.

Şimdi ben kendime beddua mı ettim?

Zaten Allah belanı vermişti, daha çok versin de gör, Işıl.

Elimi saçlıma atıp ofladım. "Kusura bakma senlik değil. İç sesimle bir davamız var da, en son mahkemeye vereceğim kendisini."

Kıkırdadı.

Sen hep gül zalimin oğlu.

"Ne diyormuş iç sesin?" Elindeki birasından bir yudum alırken hareket eden ademelmasını gördüm.

"Söylemem."

"Bana mı sövüyor?" Dedi alayla.

Hayır, sana yürüyor.

"Yok canım, öyle şeyler demez o. Kendisi akıllı."

Biramdan büyük bir yudum aldığımda susadığımı fark edip tekrardan kafama diktim.

Bira bitti, yavaş iç.

İç sesime aldanmayıp içmeye devam ettiğimde nefes almak için birayı dudaklarımdan ayırdım.

"Sen çok içme," Dedi Kuzey. Kaşları çatıktı.

"Niyeymiş o?"

"En son sahilde içtiğin gece ne olduğunu hatırlamıyordun tabi." Gülerek birasından içti.

Kaşlarımı çattım. "Ne olduğunu sordum sana ama söylemedin."

Omuz silkti.

Derin bir nefes verdim. "Bak," dedim sesimi sakin tutmaya çalışarak. "O gün seni rezil edecek bir şey yaptıysam özür dilerim. Ne yaptığımı da bilmiyorum ki? Üstüne mi kustum? Yeni bir üst alabil-"

MAVİ | TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin