Star of Draco

3.

Draco beklediğimden çok daha iyi bir arkadaş. Onlarda kaldığım bir hafta boyunca gerçekten arkadaş olduğumuzu hissediyorum.

Büyük salonlarının zeminine uzanmış Draco'nun bana öğretmeye çalıştığı büyücü satrancını anlamaya çalışıyorum.

" At D 7." Beyaz atım söylediğim yere gidiyor.

Lucius Malfoy'un içeri girmesi beni geriyor. Yerden kalkıp oturuyorum. " Ona büyücü satrancı mı öğretiyorsun Draco güzel. Ben okula giderken hep okul birincisi olurdum."

" Kaybettiğin zaman rakibini kuytu koridorlarda lanetlediğin için olabilir." diye mırıldanıyor Draco. Lucius Malfoy onu duysa bile cevap vermeden bir kanepeye oturuyor.

" Şah D 7."

Draco'nun siyah şahı atımı oyun tahtadan atarken yüzümü buruşturuyorum. Sonra büyük bir hamleyi görüp gülümsememek için kendimi tutuyorum.

Hamleyi yapar yapmaz Draco ellerini yüzüne kapatıyor. " Aptal Draco, aptal."

Elimi ona uzatıyorum. Tereddütle elime bakıp tutuyor. " İyi oyundu."

" Güzel kazandın ben muhtemelen o hamleyi görmezdim."

" Öğretmenim iyiydi."

Draco gülümsüyor. " Muggleların arasında büyümüş bir kıza yenildiğine göre o kadar da iyi olmasa gerek."

Hiçbir büyü bilmesem de o an Lucius Malfoy'a bir lanet atmak istiyorum. Belki de asamla gözünü de oyabilirim.

" Ben satrancı zaten çok iyi oynarım." diyorum. Sesimin fazla sert çıkması onu şaşırtıyor.

" Ah nasıl da unutuyorum Regulus'un kızı olduğunu.

Ona sert bir bakış atıp Draco'nun elini tekrar sıkıyorum. Umarım onu kafasına takmıyordur.

Gerginlik büyümeden akşam yemeğine oturuyoruz. Şu bir haftada öğrendiğim ikinci şey Lucius Malfoy'un korkunç bir baba olmaması. Draco'nun sürekli en iyi olmadığını söyleyip duruyordu.

Yemekte Draco ile yarın gideceğimiz park hakkında konuşmaya başlıyoruz. Bana yakınlardaki bir oyun parkını göstermeyi çok istiyor.

" Sallanırken beni asla geçemezsin." diyorum gülerek. Ondan daha üstün durmak için başımı hafifçe kaldırıyorum. O da gülerek başını kaldırıyor.

" Muggleların arasında büyümüş bir kızdan daha muggle meraklısı oğlum tabii ki seni yenemez Star."

Ağzımdaki et boğazımda kalıyor. Draco'nun çatalını bıraktığını görüyorum. Dünde böyle olmuştu Draco yine yemek yiyemeden gitmişti. Gitmemesi için elimi bacağına koyuyorum. Yine aç uyumasını istemiyorum çünkü yemekten sonra cin cüceler bize asla yemek vermiyor.

Draco zorlansada yemeğe devam ediyor. Narcissa'ya bakıyorum onu durdurması için ancak o umursamaz şekilde yemeğini yemeye devam ediyor. Neden ona böyle davrandıklarını anlamıyorum.

" Ağlayarak kaçmaman beni şaşırttı Draco. Kız çocukları gibi yine ağlarsın sanmıştım. Gerçi Star senden daha dayanaklı ya."

Benimle onu kıyaslamasından nefret ediyorum, Draco'ya kötü davranmasından nefret ediyorum, ondan nefret ediyorum.

Draco kalkıp gidiyor. Onu durduramıyorum. Sadece bir dakika daha masada oturmaya dayanabiliyorum. Onların hiçbir şey olmamış gibi yemek yemesi beni deliye çeviriyor. Draco'nun bir gece daha aç uyumasına göz yummak istemediğim için tabağımı da yanıma alıyorum. Normalde tabakların masadan ayrılması yasak ancak kimse beni durdurmuyor.