-8-

20.8K 2K 706
                                    

Jungkook gözlerini açtığında yalnızdı. Saatin tam olarak kaç olduğunu bilmiyordu ancak üzerinde kıyafetler vardı. Kendisi uyurken efendisinin onu temizleyip giydirdiğini düşündü. Dün yaşanan şeyler hakkında ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu.

Henüz birkaç gündür tanıyordu Taehyung'u. Elbette sahibi olduğu için ne isterse yapmak zorunda olduğunun bilincindeydi ancak aralarındaki durum bundan çok daha fazlasıydı. Jungkook da ona yaklaşmak istiyordu. Kendisi ile ilgili bir problem olduğunu düşünmeye başladı.

Yaşadıkları dünyada erkek sahiplerin erkek kölelere tecavüz etmesi, onları seks kölesi gibi kullanması sıkça görülen bir şeydi. Ne var ki bir erkekle başka bir erkeğin normal bir ilişki yaşaması hoş karşılanmıyordu. Seks köleliğinden fazlası olursa eşcinsellik yanlış bulunuyor, yaftalanıyordu.

En azından bu zamana kadar tanıştığı insanlardan duyduğu hikayeler bu yöndeydi. Hem efendisi çok yakışıklı ve zengin bir adamken kim bilir ne kadar güzel leydiler onunla beraber olabilmek için sıraya girerdi. Jungkook ise bir aptal gibi gönlünü efendisine kaptırmaya başlıyordu.

Kendisine karşı yaklaşımı, kırmaktan üzmekten çekinmesi, korkutmamak için nazikçe yaklaşıp istemediği bir şeyi yapmamaya özen göstermesi... İstemsizce hayaller kurduruyordu bu davranışlar Jungkook'a. Oysa biliyordu, efendisi yalnızca kendisine değil, çevresindeki herkese böyle davranıyordu.

Evet kendisi için bazı iltimaslar geçtiği doğruydu ancak bu iltimasların cinsel aktivitelerini kolaylaştırmak adına yapıldığını hatırlatmalıydı Jungkook kendine. Evet evet, belki de efendisi ondan etkilendiği için yakınında bir oda vermişti. Böylece dün olduğu gibi istediği zaman bir adımda yanında olabilirdi.

Jungkook'a tek bir görev verilmişti, o da sahibine yakın olmaktı. Başka yapabileceği hiçbir şey olmadığından sahibinin yanına inmesi gerektiğini biliyordu. Güneş tepeye çıkmak üzereydi, bu da saatin öğlene yakın olduğunu gösterirken çalışkan bir adama benzeyen efendisinin hala uyumakta olduğunu hiç sanmıyordu.

Bir yandan içinde yeşermeye başlayan duygular, öte yanda dün geceki yakınlıkları aklına geldikçe hissettiği utanç sıkıştırıyordu kalbini. Üzerini değiştirip odasından çıktığında etraf sessizdi. En alt kata inip mutfağa girdiğinde daha önce hiç görmediği biriyle karşılaştı.

Genç kız sarı upuzun saçları, ince beline tam oturan beyaz elbisesi ve güzel gülümsemesiyle büyüleyici görünüyordu. "Merhaba ben Elena" Jungkook üzerindeki ilk şaşkınlığı atlatıp gülümsedi kıza karşı. "Merhaba ben de Jungkook."

"Yeni gelen çocuk sensin demek, çok genç görünüyorsun, kaç yaşındasın ?"

"19, sen?" kız şaşkın bir ifadeyle "Aa ben de 19 yaşındayım" dedi gülümseyerek. "Buraya henüz 17 yaşımdayken geldim. Annem ve babam şehrin diğer ucundaki yağmacılar tarafından öldürülünce Efendi Taehyung bana sahip çıkmış." kız kısaca geçmişinden bahsedip aynısını Jungkook'un da yapmasını ister gibi beklentiyle bakmıştı.

"Şey ben geleli henüz birkaç gün oluyor. 17 yaşımdayken köyümden alınıp köle tüccarına satıldım ve Efendi Taehyung da beni köle pazarından aldı." kızın yüzünde şaşkın bir ifade belirdi. "Efendi Taehyung seni bizzat mı aldı?" Jungkook buna neden şaşırdığını anlamlandıramamıştı. "Evet neden ki?"

"Hiiç, efendinin bu zamana kadar bizzat bir köle satın aldığını hiç duymamıştım. Bu işlerle genelde Namjoon Oppa ilgileniyordu." Jungkook anladığını ifade ederek başını salladığında kız bir anda koluna girdi. "İyi ki geldin Jungkook, burada herkes yaşlı ben çok sıkılıyordum. Hadi gel bahçeye çıkalım." Jungkook da sevinmişti aslında bu kızla tanıştığına.

Slave | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin