Slave | Taekook

-20-

Jungkook tam üç gündür neredeyse yataktan hiç çıkmamıştı. Efendisi de sürekli yanında duruyordu. Öpüşmelerinin ardından efendisi yatağa uzanıp Jungkook'un başını da kendi göğsüne yerleştirmişti. Taehyung küçük olanın saçların okuşayıp arada sırada da öpücükler kondururken, Jungkook tamamen mayışmış şekilde anın tadını çıkarttı. Saatlerce yatakta vakit geçirdiler.

Jungkook, Taehyung'a ailesiyleyken neler yaşadığını, nasıl bir evleri olduğunu, kardeşini, annesinin anlattığı hikayeleri ve eski hayatına dair her şeyi anlattı. Taehyung ise çocuğa kumaş üretiminin nasıl yapıldığını, babasının bu işi ne kadar ciddiye aldığını ve kendine dair birkaç şeyi anlattı. Elbette anlattıkları arasında Hyung Shik'le ilgili hiçbir şey bulunmuyordu. 

Ertesi gün Jungkook'un "Kendimi çok kirli hissediyorum efendim, müsadenizle yıkanmak istiyorum" demesi üzerine Taehyung çocuğu kucakladığı gibi banyoya götürmüştü. "Ne yani benle yıkanmak varken tek mi yapacaksın bunu ?" Taehyung şaka olduğu belli olan kızgın bir ifadeyle sorduğunda Jungkook gülümsedi. 

Efendisi tarafından uzun uzun temizlendi o gün Jungkook. Daha önce yaptıkları gibi beraber girmişlerdi banyoya. Jungkook'un sırtı efendisinin göğsüne yaslanmıştı. "Daha iyi hissdiyor musun bebeğim ?" efendisinin hastalığını kasdettiğini anlayarak başını olumlu anlamda salladı. Sonrasında geri yaslanıp başını adamın geniş omzuna koydu. Biraz yana çevirdiğinde esmer boynu gözlerinin önündeydi.

Tenine öpücükler kondurmaya başladı. "Sizi öpmeyi gerçekten çok seviyorum efendim." Taehyung gülümseyerek muzipce "hmmm"ladığında bu masum öpücüklerin çok da masum bir yere gitmediğini hissediyordu. Nitekim, birkaç dakika sonra Jungkook öpücükler yetmiyormuş gibi mırıldanmaya ve suyun içindeki kalçalarını efendisinin kasıklarına doğru ittiğinde işin rengi değişmişti.

Kendinden geçiyormuş gibi sesler çıkarıyordu çocuk. Gözleri kapalıyken zarif bedeni kıvrılıyordu suyun içinde. Bir kolunu geriye atmış efendisinin ensesini sarıyordu. "Bebeğim hala tam olarak iyileşmedin, canın yanabilir" Taehyung çocuğun tahrik edici hareketlerine karşı sakinliğini korumaya çalışıyordu.

Jungkook ağlar gibi sesler çıkartarak gözlerini açtı. "Ama size çok ihtiyacım var efendim." bu sırada adamın büyük elini kavramış ve suyun içine yöneltmişti. Taehyung'un beklemediği şeyse çocuğun, elini kendi sertleşmiş penisinin üzerine koymasıydı. Jungkook değişiyordu, kendisine alıştıkça ve yeni deneyimler kazandıkça daha da cesurlaşıyordu. 

Taehyung bir hamlede sertleşmiş penisini kavrayıp sıktığında derince inledi Jungkook. Kendini efendisinin eline doğru itmek istedi. Ancak beline sarılan kol engelledi hareketini. "Madem ki bana ihtiyacın var" bacaklarını küvetin içinden çocuğun bacaklarına doladı Taehung. Böylece Jungkook bacaklarını birbirine bastıramayacaktı istese de. "O zaman kendini bana bırak bebeğim."

Kalbi deli gibi çarpıyordu çocuğun. Çok tahrik olmuştu. Dakikalardır efendisinin boynuna öpücükler kondururken aklından geçmeyen kalmamıştı. Çok fena sertleşmişti ve acilen boşalmaya ihtiyacı vardı. Şimdi ise penisi efendisinin büyük elleri tarafından sarıldığından, bir kez daha onun merhametine kalmıştı.

Taehyung, baş parmağının iç kısmıyla çocuğun penis başını gövdesine bağlayan hassas noktanın üzerinde dairesel hareketlere başladığında Jungkook şiddetle titredi. "Çok ihtiyacım var efendim lütfen" Taehyung çocuğun boynuna nefesini vererek öpücükler bırakmaya ve eş zamanlı olarak hala parmaklarının sarılı olduğu penisini yavaşça çekmeye başladı. 

Jungkook öylesine hassastı ki efendisinin koluna rağmen bükülen beli havalanmıştı. "Immh" gözleri kapalıydı çocuğun, hem de başından beri. Taehyung bunu sevmemişti. Başka bir şeyleri düşünmesini istemiyordu kendi elleri arasındayken. "Gözlerini aç" duyduğu sert sesle gözlerini hızlıca açtı Jungkook ve baygın bakışlar eşliğinde efendisine bakmaya başladı.