-10-

20.9K 1.8K 1.1K
                                    

"JUNGKOOK" tüm evi titreten gür bir bağırışla çıkmaya başladı merdivenleri Taehyung. Çocuk korkudan eli ayağına dolaşmış şekilde ağlamakta olduğu yatağından kalktı.

Yere çömelip yaklaşmakta olan kaderini beklemeye başladı. Demek ki mutluluğu 2 haftacık sürecekti. Zaten o 2 haftanın biri de kölesi olduğu adam için aşk acısı çekerek geçmişti. Çaresizdi Jungkook.

Sert adım sesleri git gide yaklaştı ve sinirle açıldı kapıda aniden. Taehyung karşısında yere çökmüş ağlayan bedeni görmeyi beklemiyordu. "Madem yaptığının arkasında duramayacaktın ve böyle diz çökecektin, neden yaptın Jungkook" sinirden tükürükler saçarak ve bağırarak konuşuyordu adam.

"B-ben ö-özür dilerim ef-efendim" yutkundu çocuk. "Duygularımı ko-kontrol edemiyorum" Taehyung duyduğu cümle ile kalbine saplanan acıyla ne yapacağını şaşırmıştı. Bu olamazdı, daha ona hiç doyamadan başkasına teslim edemezdi onu.

Sinirle tuttu yere kapaklanmış olan çocuğun kolunu ve bir çırpıda kaldırdı yerden. Onu kendi odasına doğru sürüklemeye başladığında çocuk neredeyse düşüyordu. Çocuğun ne kadar zayıf olduğunu unutmuştu anlaşılan Taehyung.

Jungkook'u odanın ortasına kadar sürükleyip kapıyı kapattığında bağırdı Taehyung. "Soyun" sesi çok gür çıktığından Jungkook irkilmişti. Duyduğu şeyle gözleri kocaman açıldı. Hayır cezası bu olmamalıydı. En çok korktuğu şeyi mi yapacaktı kendisine. Hatalı olduğunu biliyordu ama kimseye bir zararı olmamıştı bu ceza çok ağırdı.

"Çıkar üstünü Jungkook!" daha da hiddetle kükrediğinde içli içli ağlayarak çıkardı üstündeki pijamayı çocuk. Alt pijamasını veiç çamaşırını da indirdiğinde ellerini bedenine dolayarak kapatmaya çalışıyordu.

"Sen benimsin" ellerini tutup onu kendine çekti Taehyung. "Bu kollar benim" kollarını okşadı. "Bu çene" çenesini tuttu, "bu gözler" iki öpücük kondurdu yaşlarla ıslanmış gözlere, "bu burun" kendi burnunu çocuğunkine sürttü. "Bu dudaklar benim" ve dudaklarını buluşturdu. Sert bir şekilde öpmeye başladı çocuğu.

Jungkook daha önceki yakınlaşmalarında bile öpüşmediklerinden ilk öpücüğünü yaşıyordu. Kalbi istemsizce hızlanmıştı. Her ne kadar birazdan yaşayacağını tahmin ettiği şeyler korkunç olsa da o an efendisinin, sevdiği adamın dudaklarına dokunmak güzel hissettirmişti.

Taehyung'un beklemediği şey ise çocuğun kollarının hevesle boynuna dolanması, çıplak göğsünün kendininki ile bütünleşirken öpücüğünün karşılık bulmasıydı. "Mmh" istemsiz bir inleme kaçtı dudakları arasından. Ellerini çocuğun çıplak sırtında gezdirmeye başladı.

Dokunulmaktan çok dokunmayı, çocuğun her zerresine temas etmeyi seviyordu. Bacaklarından kavrayıp havalandırdı ve poposuna koyduğu elleriyle kucağına yerleştirdi küçük olanı. Bu sırada hala iç çeken ve gözlerinden ufak yaşlar süzülen çocuk bedenini sahibine bastırıp teması maksimuma çıkarmaya çalışıyordu.

Taehyung yatağın önüne geldiğinde kucağındaki çocuğu sırtı yatağa gelecek şekilde yatırdı. Jungkook efendisinin beline sardığı bacaklarını çözmediğinde tek amacı bir adım olsun uzaklaşmasını engellemekti.

Taehyung iştahla öptüğü dudakların arasına dilini yolladığında hemen kabul etti küçüğü onu. Dili ile ağzında keşfedilmedik yer bırakmazken elleri çocuğun çıplak göğsünde turluyordu. Göğüs uçlarına geldiğinde iki parmağının arasına alıp hafifçe sıktı. Bu çocuğun belini yataktan havalandırıp başını geriye atarak inlemesine neden oldu.

Taehyung çocuğun hassaslığı karşısında memnuniyetle gülümserken dudaklarından taşan öpüşünü önce çenesine oradan da boynuna indirdi. Boynunda epeyce oyalandı küçücüğünün. Emdi, öptü, yaladı ve izlerini bıraktı. Tüm dünyaya Jungkook'un ona ait olduğunu ilan ediyormuş gibi büyük bir gururla yaptı bunu.

Slave | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin