-38-

12.9K 1.4K 666
                                    

Jungkook anlam veremez bakışlarla sevgilisine bakarken gülümsedi Taehyung. "Gel benimle" kucağında oturan çocuğu kaldırıp odanın köşesinde duran minik masaya doğru çekiştirdi. Sandalyelerden birine oturttu Jungkook'u. Sonra da bir çırpıda yatağın üstünde kalan malzemeleri masaya taşıdı. 

Taehyung kağıtlardan birini kendi önüne aldığında "Bu hangisi?" diye sordu Jungkook. "Bu senin azad edilme kağıdın bebeğim." Jungkook gözlerini kocaman açarak Taehyung'a bakmaya başladı. "B-beni azad mı edeceksin? Tıpkı Jimin gibi mi?" Jungkook'un bambi gözlerinin ve tatlı ses tonunun getirisiyle kocaman kare bir gülüş oluştu Taehyung'un yüzünde.

"Evet bebeğim, tıpkı Jimin gibi" Jungkook'un kalbi heyecanla atmaya başladı. Ne diyeceğini bilemiyordu. Bu günün geleceğini düşünmemişti hiç. Taehyung'un korkuları nedeniyle sonsuza kadar onu kölesi olarak tutacağına emindi çocuk. Ancak şimdi karşısındaki adam hürlük belgesini mühürlediğinde durum düşündüğünden çok farklıydı.

"Artık özgürsün bebeğim" Taehyung kağıdı Jungkook'a doğru uzattı masanın üstünden. Jungkook'un gözleri dolmuştu, çok duygulanmıştı çocuk. Olduğu yerden kalkıp kocaman sarıldı sevgilisine. "Teşekkür ederim sevgilim" boynuna sokulduğu için sesi boğuk çıkmıştı. Belini sardı hızlıca Taehyung. "Rica ederim bebeğim ama henüz işimiz bitmedi" Jungkook şaşkınlıkla başını geri çekti ve sorar gibi baktı sevgilisinin yüzüne. 

Taehyung gülümsemekle yetindi. Jungkook tekrar sandalyesine oturup daha ne yapacaklarını merakla beklemeye başladı bu sırada. Adam metal kabı kendi önüne çekti ve kağıtlardan birini içine yerleştirdi. Kibriti hızlı bir hareketle çakıp kendisini şaşkın gözlerle izleyen çocuğa baktı. Yapmakta olduğu şey çok büyük bir karardı, elbette endişeliydi. Hayatını kendi elleriyle mahvediyor olabilirdi ama güvenmek zorundaydı Jungkook'a.

"Bu da benim hürlük belgem" sözünü bitirir bitirmez kibriti kaba atmasıyla kağıt hızlıca alev aldı. Jungkook iki eliyle birden ağzını kapattı duyduğu cümleyle. "Taehyung ne yaptın!" panikle ayağa kalkıp kağıdı kurtarmaya çalışsa da sevgilisi bileklerini tutup onu kendine çektiğinde bunu başaramadı. Kağıt da çoktan yanmıştı zaten. 

"Neden yaptın bunu Taehyung" dehşete düşmüş şekilde sordu Jungkook. "Seni sevdiğime ikna olabilmen için sevgilim. Çünkü seni, senin düşündüğünden de çok seviyorum. Her şeyden hatta kendimden bile daha çok..." Jungkook sevgilisine dolu gözlerle baktığında onun da gözlerinin dolmuş olduğunu fark etti. Bu sevgiyi hak edecek ne yapmış olabilirdi ki? "Sana söylediğimi hatırlıyorsun değil mi bebeğim. Kimse senin yerini alamaz demiştim. Hala sözümün arkasındayım."

Taehyung cümlesini bitirdikten sonra daha fazla zaman kaybetmeden başka bir kağıda daha uzandı ve kendi mührünü bastı. Daha sonra diğer mührü Jungkook'a doğru uzattı. "Bu da senin mührün sevgilim. Benim sana ait olduğumun kanıtı olan bu kağıdı mühürlemen gerek." Jungkook ağlıyordu. Yapmıştı, gerçekten kendisini Jungkook'a köle yapmıştı Taehyung. İnanmakta güçlük çekiyordu. 

İçten içe mutluydu aslında çocuk. Çünkü artık hiçbir şey için endişelenmek zorunda değildi. Artık Taehyung tamamen ona aitti. Mührü yaşlı gözlerle sevgilisinin elinden alıp kağıda gelişigüzel bastırdığında bir süre bakakaldı kağıtta sevgilisinin el yazısı ile yazılmış cümlelere. Kendisini köle ilan etmiş olmanın yanı sıra, sahip olduğu tüm mal varlıklarını da Jungkook'a ait kılmıştı Taehyung. 

Jungkook sonradan fark ettiği bu satırları görünce kaşları çatıldı. Parmağı ile cümleyi işaret ederek sevgilisine döndü. "Ben paranı istemiyorum, bunu değiştirelim baştan yapalım" Taehyung çocuğun masumluğu karşısında kıkırdadı. "Bebeğim kölelerin mal varlığı olamaz ki, sahip oldukları her şey sahiplerine aittir." Jungkook dudaklarını büzdü yanaklarını şişirerek. "Tamam ama senin yani ben kullanmam haberin olsun"

Slave | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin