-43-

11.4K 1.1K 378
                                    

Jungkook sabah gözlerini açtığında karşılaşmayı beklemediği manzara karşısında kaşlarını çatmıştı. Normalde Taehyung kendisinden daha önce uyansa bile onu uyandırıp öpmeden yanından ayrılmazken bugün odada olmamasına şaşırmıştı çocuk. 

Yatakta oturur pozisyona gelip ayaklarını sarkıtarak yumuşak halı ile buluşturdu. Hızlı hareketlerle üstündeki pijamalardan kurtulup günlük kıyafetlerini giydi ve odadan çıktı. Aşağı indiğinde her şey sıradan görünüyordu. Suhyeon'u mutfakta gördüğünde kadının, sevgilisinin nerede olduğunu bilebileceğini düşündü.

"Günaydın Suhyeon, Taehyung çıktı mı?" kadın kendisinin sesini duyduğunda çocuğa döndü. "Günaydın Efendi Jungkook, Efendi Taehyung salondaki aynalı komodinin üzerinde sizin için bir not bırakarak erkenden çıktılar efendim." 

Kadının cevabı üzerine şaşırmıştı Jungkook. Kendisine ne gibi bir not bırakmış olabilirdi ki sevgilisi? Cevap verme gereği duymadan salona doğru adımladı hızlıca. Komodinin üzerinde duran beyaz kağıdı vakit kaybetmeden açtığında kısa bir not karşıladı onu. "Günaydın sevgilim, çalışma odasındaki paketin üzerindeki nota bak. -Taehyung" çocuğun aklı okuduğu notla daha da karışırken bu kez adımlarının hedefi çalışma odası olmuştu. 

Odaya girdiğinde koltuklardan birinin üzerinde bir paket, paketin üzerinde ise tıpkı salondaki komodinin önünde durana benzeyen minik beyaz bir kağıt vardı. Bu kağıdı da açtığında "Umarım beğenirsin sevgilim, ceplerini kontrol etmeyi unutma." yazısıyla karşılaştı. Hızla paketi açtığında içinden hem rahat hem de şık bir takım çıkmıştı. 

Takımın kalitesi kumaşının dokusundan bile anlaşılabiliyordu. Jungkook gülümseyerek hızlıca değiştirdi üstünü. Düğmelerini iliklemeyi tamamladığında elini cebine attı. Tıpkı diğerleri gibi bir not daha vardı sağ cebinde. "Kapının önünde seni bekleyen arabaya bin bebeğim." Jungkook kalbinin hızlanmaya başladığını hissederken boş paketin içine tıktı çıkardığı kıyafetleri ve koşarak evden dışarı attı kendini. 

Tam da notta yazıldığı gibi bir at arabası kapının önünde bekliyordu. Daha önce görmediği bir adam "Buyurun Efendim" diyerek kapıyı kendisi için açtığında gülümseyerek bindi arabaya. Nereye gittikleri hakkında hiçbir fikri yoktu ama gerçekten çok heyecanlanmıştı. Yaklaşık yarım saatlik bir yolculuk sonrasında at arabası nihayet durduğunda ve aynı adam tarafından kapısı açıldığında dışarı doğru adımladı çocuk. 

Hiçliğin ortasında bir yerdeymiş gibi hissetmişti kendini. Etrafta görünürde hiçbir şey yoktu. At arabasının aniden hareketlenmesiyle içinde hafif bir endişe baş gösterirken başını yere eğdiğinde beyaz orkide yapraklarını fark etti. 

Orkide yaprakları bir yol çizmek ister gibi ip şeklinde dizilmişti. Mesajı alan Jungkook yaprakları takip ederek adımlamaya devam etti. Gittikçe artan nem ve deniz kokusundan sahile doğru ilerlediğini anlamıştı çocuk. Birkaç dakika daha ağaçların arasından yürüdüğünde nihayet kumları görmeye başladı. 

Toprak yol sonlanıp kumsala adımladığında, çok geçmeden denize doğru uzanan tahta iskeleyi fark etti. İskelenin en ucundan bir masa ve sandalyeler bulunuyordu. Sevgilisinin kendisi için romantik bir sürpriz hazırladığını fark etti Jungkook. Mutlulukla çarpıyordu kalbi. Beyaz halı serilmiş iskelenin üzerinden yürümeye başladı. 

Masa yakınlaştıkça, sandalyelerden birinde oturmakta olan Taehyung'u da seçebilmişti. Taehyung da kendisini fark ettiğinde hemen ayağa kalktı. Nihayet tamamen yakınlaştıklarında elini uzattı sevgilisine. "Hoş geldin sevgilim." Jungkook kendisine uzatılan eli tutarken gülümsedi. "Hoş bulduk sevgilim." 

"Beğendin mi?" Taehyung eliyle deniz manzarasını işaret ettiğinde Jungkook gülümsedi. "Evet çok güzel burası, çok teşekkür ederim Taehyung." 

Slave | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin