-35-

11.8K 1.3K 542
                                    

"Her şey için çok teşekkür ederim Jungkookie daha fazla tutmayayım seni de bir an önce kavuş sevdiceğine" Jimin kıkırdayarak abisine sarıldı ve indi arabadan. Jungkook'un kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Bir haftadır Taehyung'u öylesine fazla özlemişti ki kelimelerle ifade edilebilecek gibi değildi bu his. 

Oysa her zaman Taehyung'un abarttığını düşünmüştü. Ancak şimdi kendisi de aynı özlemi hissettiğinde hak vermişti sevgilisinin üzüntüsüne. Tek istediği bir an önce evine gitmek ve kendini Taehyung'un kollarına atmaktı. 

At arabası tekrar hareketlendi ve yaklaşık on beş dakika sonra demir kapının önüne varmışlardı. Demir kapının açılmasını ve aracın tekrar hareketlenmesini beklese de bu olmadığında merakla camdan dışarı baktı Jungkook, ancak görünürde herhangi bir sorun yoktu. Sonra demir kapıda beklemekte olan adamların at arabasının sürücüsüyle konuştuğunu duydu. 

"Mutlaka konuşmamız gerekiyor, çok önemli" demişti kapı bekçilerinden biri. Jungkook merakla kapısını açtığı arabadan indi. "Ne oldu, neden giremiyoruz içeri?" sürücü herhangi bir şey diyemeden araya girip Jungkook'un sorusunu yanıtladı kapı bekçisi. "Efendim kapıda biri var, birkaç saattir burada bekliyor. Efendi Taehyung ya da Efendi Namjoon evde olmadıkları için beklettik. İçeri alabilmemiz için sizin müsadeniz gerekli."

Jungkook hem kendisi hem de Namjoon bir köle olmasına rağmen kendilerinden efendi olarak bahsediliyor olmasına şaşırmıştı. Demek ki bu evdeki köleler arasında bile hiyerarşik bir düzen var diye düşündü. Kendisi doğrudan Taehyung ile yaşamaya başlamış olduğundan bundan haberdar olmaması elbette normaldi. Öte yandan gelen kişinin kim olabileceği hakkında da hiçbir fikri yoktu. 

"Tamam" diyebildi yalnızca çünkü oldukça şaşkındı. Ayrıca Taehyung'un evde olmadığını öğrenmek de hayal kırıklığı yaşamasına neden olmuştu. Ancak tam olarak hangi gün döneceklerini bilmeyen sevgilisinin onun yokluğunda kendini işlere verdiğini tahmin ettiğinden bunu normal karşıladı. Muhtemelen Namjoon ile limana gitmişti. 

Kapı bekçisi eliyle adamın bulunduğu yeri işaret ederken Jimin'e ait olan at arabasının sürücüsüne döndü Jungkook. "Siz dönebilirsiniz teşekkür ederim" adam başını sallayarak arabayı ters istikamette hareket ettirirken, Jungkook da kapı bekçisinin kendisine gösterdiği yöne doğru yürümeye başladı. 

Demir kapının yanındaki duvarın önünde yere oturmuş ve sırtını duvara dayamış olan adama doğru birkaç adım attığında tanıdığı sima ile olduğu yere mıhlandı Jungkook. Önünden yürüyen kapı bekçisi, Jungkook'un kendisini takip etmeyi bıraktığını fark ettiğinde duraksayıp omzunun üstünden bakınca çocuğun ifadesinden bir şeylerin normal olmadığını hemen ayırt etmişti. 

Bu sırada kendilerine doğru yürüyen adamları fark eden Hyung Shik bulunduğu yerden doğrulmuştu ancak karışında Taehyung'u bulmayı beklerken neredeyse çocuk denilebilecek kadar genç bir adamı görmek onun için de sürpriz olmuştu. Adamlar yürümeyi durdurduğundan Hyung Shik onlara yaklaşmaya başladı. 

Birkaç adımlık mesafeye gelene kadar inanmak istemedi Jungkook. Bu oluyor olamazdı. "S-sen" kekelediği için daha da sinirleri bozulmuş ve gözleri dolmuştu istemsizce. "Beni tanıyor musunuz?" Hyung Shik şaşkınlığını gizleyemeden sorduğunda içten içe çok sevindiği de bir gerçekti. Kendisi buradayken burada olmayan biri bile onu tanıdığına göre aradan geçen onca yıla rağmen Taehyung'un kalbinde bir yeri olmalıydı. 

"Neden geldin?" Jungkook bu kez kekelemeden konuşmayı başarsa da içindeki endişeye hakim olamıyordu. Efendisi ile çırılçıplak resmedilmiş olan bu adam kanlı canlı karşısında duruyordu. "İçeri girmeme izin verin lütfen, sizi tanımıyorum ama yardımınıza çok ihtiyacım var, lütfen" Hyung Shik karşısındaki çocuğun bu evde söz sahibi olduğunu anlamakta zorlanmamıştı. Neticede Taehyung evde yokken kararları verebilecek kadar yetkiliydi. Belki bir akrabasıdır diye düşündü.

Jungkook adama belli etmeden gözlerini hızlıca kırpıştırarak akmak için fırsat kollayan gözyaşlarını geri göndermeye çalıştı. Birkaç saniye düşündükten sonra adamın yara bere içindeki bacaklarını gördüğünde gerçekten zor bir durumda olduğuna kanaat getirdi. Dahası neden bunca yılın ardından buraya geldiğini de merak ediyordu. Resimdeki halleriyle kıyaslanacak olursa aradan uzun zaman geçtiği aşikardı. 

Kapı bekçisine dönerek "Tamam benimle beraber" komutunu verdiğinde demir kapılar ikisi için açıldı. Demir kapıdan eve kadar yürüdükleri mesafe boyunca konuşmadı ikili. Hyung Shik çocuğun kim olabileceğine dair tahminler yürütüyordu kafasında. Jungkook ise adama nasıl davranması gerektiğini kestirmeye çalışıyordu. 

Bu zamana kadar Taehyung ile yaşadıkları her şeyi bu adamla da yaşadıklarını bilmek çok zordu Jungkook için. Adama karşı ciddi bir tavır takınmak, Taehyung'un kendisinin sevgilisi olduğunu hissettirmek ve haddini bildirmek istiyordu. Ancak en nihayetinde o da hala bir köleydi, aslında konumları eşitti. Ayrıca bu adamın dönüşünün Taehyung nezdinde nasıl bir karşılığı olacağını da kestiremiyordu çocuk.

Belki onu affedecekti, belki kendisi yerine onunla olmak isteyecekti, belki şu an adama kaba davranırsa bu davranışı yüzünden kızacaktı ona. Bilmiyordu, kafası aniden karmakarışık olmuştu. Kapıdan içeri girmek üzereyken daha fazla merakına direnemeyerek sordu Hyung Shik. "Siz hür müsünüz?" Jungkook duyduğu soru karşısında kalbinin sıkıştığını hissetti. Cevap vermektense olumsuz anlamda başını iki yana sallamakla yetindi. 

Hyung Shik aldığı cevap karşısında memnun olmuştu. Ancak bir kölenin nasıl bu kadar söz sahibi olabildiğini de merak ediyordu. Kendisi her ne kadar istediğini yapabiliyor olsa da herhangi bir karar verme hususunda söz hakkı olmamıştı hiçbir zaman. 

Evden içeri girdiklerinde uzun zamandır görmediği ve aylarını geçirdiği bu yere girmek garip hissetmesine neden olmuştu. Öte yandan Jungkook, kapıyı kendisine sevgilisinin açmasını ve kollarına atlamayı hayal ederken eve bu şekilde girmiş olmanın hayal kırıklığı ile boğuşuyordu. 

Hyung Shik salona doğru adımlamak üzereyken kapı eşiğinde donakaldı. Arkasından gelen Jungkook, onun neye baktığını görmek için başını çevirdiğinde kendisi de şaşırmıştı. Taehyung, kendisinin yaptığı tabloyu salonun baş köşesinin duvarına asmıştı. Tablo kocaman olduğundan neredeyse bütün duvarı kaplıyordu. Bunu görmek Jungkook'un özgüvenini yerine getirmişti. Omuzlarını dikleştirdi çocuk. 

"Sen onun.." Hyung Shik'in lafını yarıda keserek tamamladı. "Sevgilisiyim evet" adam karşısındaki çocuğun kendinden emin tavırları karşısında afallamıştı. Küçücük bir çocuğun kendisine üstten bakmasına izin verecek değildi elbette. Hele ki bir kölenin. "Demek sen de resim yapabiliyorsun, Taehyung'un tarzı bu sanırım." kendi kendine kıkırdayarak salondan içeri girdi.

Jungkook adamın sözlerine hazırlıksız yakalanmıştı. 'ben DE' diye düşündü içinden. Tabi ya, Taehyung ve kendisini çıplak olarak çizen kişi karşısındaki adamdan başkası değildi. "Beni nasıl tanıdın, yoksa Taehyung ile olan resimlerimizi mi gördün?" adamın gevşek konuşma şeklinden oldukça rahatsızdı Jungkook. Bu işin sonunun nereye varacağıyla ilgili endişeleri vardı. 

"Neden geldin?" adamın sorusunu pas geçerek kendi sorusuyla yanıtladığında kendisine döndü Hyung Shik. "Öncelikle ismim Hyung Shik, senin adın ne, tanışamadık?" Jungkook gözlerini devirerek yalnızca ismini söylemekle yetindi. 

"Neden gelmeyeyim ki Jungkook? Sonuçta burası benim evim ve Taehyung da hala benim efendim." Jungkook köşeye sıkışmış hissediyordu. Karşısındaki adam ukalaca kendisiyle dalga geçiyordu resmen. Hyung Shik ise çocuğun afalladığını fark ederek devam etmişti konuşmasına. "Benim yokluğumda seninle oldu demek." baştan aşağı süzdü çocuğu. "Ama artık ben burada olduğuma göre sana gerek kalmaz sanırım." 

Jungkook daha fazla direnememişti gözyaşlarına. Adamın Taehyung'un gözündeki değerini bilemediği için haddini bildirememek, karşısında böyle ezilmek çok ağırına gitmişti. Dişlerini sımsıkı sıktığında bir damla yaş aktı gözlerinden. Bu sırada açılan kapının sesiyle her ikisi de başını çevirdiğinde Taehyung ağzı açık şekilde kendilerine bakakalmıştı.

-끝-

Slave | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin