-42-

11.6K 1.2K 204
                                    

Günün kalanını sevgilisiyle birlikte geçiren Jungkook akşama doğru yatmaktan sıkıldığı için bahçede gezmeye karar vermişti. Her zamanki gibi koltuğunda oturmuş bir şeyler okumakla meşgul olan Taehyung'un yanağına bir öpücük kondurduktan sonra ayrıldı odadan. 

Sıcak yaz akşamında esen ılık rüzgar tenini okşarken keyifli adımlar atmaya başladı bahçede. Biraz yürüdüğünde müştemilatın önündeki bankta arkası kendisine dönük şekilde oturan sarışın kızı fark etmesiyle seslendi. "Elenaa" Uzun zamandır görüşememişti arkadaşıyla. Daegu'ya gidip gelmeleri, Hyung Shik'in dönüşü ve tüm bu azad edilme meseleleri nedeniyle yanına gitmeye fırsatı olmamıştı. 

Kız da kendisine dönüp bir şey demeden el salladıktan sonra birkaç adım atarak yanına ulaştı ve banktaki boşluğa oturdu. "Nasılsın, uzun zamandır görüşemedik." Elena her zamankine kıyasla daha durgun görünüyordu. "İyiyim Jungkookie sen nasılsın?" İyiyim dese de bir terslik olduğunu elbette anlamıştı çocuk. 

"Ben iyiyim de sen iyi görünmüyorsun Elena, bir sorun mu var?" kız olanları arkadaşına anlatıp anlatmama konusunda kararsızdı. Ancak saklamanın bir faydası olmadığını da biliyordu. Efendi Taehyung'un verdiği sürenin büyük kısmı dolmuştu neticede. Yakın zamanda bir karar vermiş olması gerekiyordu. 

"Jungkook, eğer aramızda kalacağına söz verirsen anlatırım." kızın endişeli sesi nedeniyle kendisi de endişelenmeye başlayan Jungkook hemen onayladı onu. "Elbette Elena, benden sır çıkmaz merak etme. Söyle hadi nedir seni bu kadar üzen?" 

"Efendi Taehyung.. beni ve Felix'i evlendirmek istiyor." Jungkook'un gözleri şaşkınlıkla açılmıştı. Bu duymayı beklemediği bir şeydi doğrusu. "Bize evlenmeyi kabul etmemiz ya da azad edilerek burayı terk etmemiz için bir ay süre verdi ve bu sürenin büyük kısmı dolmasına rağmen ben çok kararsızım Jungkook, ne yapacağımı bilemiyorum." kız gözyaşlarını tutamayarak eğdi başını.

İlk şaşkınlığı atan Jungkook hızla arkadaşına sarıldı. "Tamam Elena üzülme lütfen, merak etme bakarız bir hal çaresine. Ben konuşurum Taehyung'la." Jungkook'un sözlerini duyan kız panikle geriye çekildi. "Hayır hayır sakın. Sana anlattığımı öğrenirse daha da kızabilir." Elena haklıydı ancak Taehyung'un her iki çocuğu da böyle zor bir karar vermeye zorlaması hiç adil değildi.

"Ne düşünüyorsun peki sen bu konuda? Her şeyi başından anlat bana, belki bir çıkar yol buluruz." Elena elinin tersiyle gözyaşlarını sildi. "Felix'e hayvanların bakımı konusunda bana yardım etme görevi verdi. Bir süredir neredeyse tüm günlerimiz beraber geçiyor. Ve o çok tatlı biri Jungkook. Yaşadığı onca şeye rağmen sevgi dolu. Gözlerinin içi parlıyor."

"Peki ya sen? Ona karşı bir şeyler hissediyor musun?" Elena'ya sorgularcasına baktı Jungkook. "Bilmiyorum Jungkook, birlikte geçirdiğimiz birkaç günün ardından odamdan çıkmadan önce saçlarımı özenle düzelttiğimi, hoş kokular sürmeye dikkat ettiğimi fark ettim. Ondan hoşlanmıyorum diyemem. Ama evlilik için çok erkenmiş gibi hissediyorum." 

Jungkook uzanıp arkadaşının ellerini tuttu. "Bana güveniyor musun Elena?" kız hemen evet anlamında başını salladı. "Öyleyse izin ver bu konuyu Taehyung'la konuşayım. Bana kızamaz biliyorsun." Kızın endişesi yüzünden okunuyordu, kararsızdı. "Ya kızarsa, ya sana da ceza verirse bu işe karıştığın için." Jungkook hafifçe gülümsedi. "Bana artık hiçbir şey yapamaz Elena, istese de yapamaz." 

Kız anlamlandıramaz gözlerle kendisine baktığında devam etti Jungkook. "Ben artık hürüm." Elena'nın gözleri kocaman açıldı. "Ne, ciddi misin sen?" Jungkook yüzündeki gülümseme büyürken başını olumlu anlamda salladı. "Jungkook senin adına çok sevindim." iki arkadaş birbirine sımsıkı sarıldı. Ayrılırlarken konuştu Jungkook tekrardan. "İşte bu yüzden bana güvenebilirsin, gerekirse senden ayrılırım diye tehdit ederim onu." Jungkook'un esprisi üzerine kıkırdadı ikili. 

Böylece Elena biraz da olsa telkin olmuş, içi rahatlamıştı. Jungkook gibi bir arkadaşa sahip olduğu için kendini çok şanslı hissediyordu. Onlar konuştuğu sırada müştemilatın kapısı açıldı ve Felix de bahçeye çıktı. Hızlı adımlarla kendilerine doğru geldiğinde hafifçe eğilerek selamladı Jungkook'u. "Merhaba Efendim" 

"Lütfen bana yalnızca Jungkook de Felix." çocuk samimi bir şekilde yanıtladı onu. "Peki Jungkook" her ikisi de gülümsedi. "Bir sürü şey oldu, senin iyi olup olmadığını kontrol edemedim lütfen kusuruma bakma." 

"Ne kusuru Jungkook, düşünmen yeter. Zaten çoktan iyileştim, hiç olmadığım kadar mutlu hissediyorum kendimi." Jungkook duyduklarıyla sevinmişti. Her ne kadar Felix yüzünden bazı yanlış anlaşılmalar yaşanmış olsa da hiçbirinin suçunu çocuğa yükleyemezdi. Onun hiçbir şeyden haberi dahi yoktu sonuçta. 

"Biz de Elena'yla sizin evlilik meselesi hakkında konuşuyorduk. Sanırım Taehyung fevri bir karar vermiş ama merak etme ben onunla konuşacağım." Felix'in yüz ifadesinde bir değişiklik olmamıştı. Anlaşılan bu evlilik fikrine çok da negatif bakmıyordu çocuk. "Elena kendini nasıl iyi hissedecekse öyle yapalım. Ben onun ağzından çıkacak her söze uyum sağlarım." kıza dönüp gülümsediğinde Elena'nın da utangaç bir tavırla gülümsediğini fark etti Jungkook.

İkilinin üzerindeki karar verme zorunluluğu kalktığında kendi kendilerine doğal bir ilişki yaşayacakları her hallerinden belliydi zaten. Jungkook da gülümsemesine engel olamadı aşıkların halleri nedeniyle. "Öyleyse ben daha fazla zaman kaybetmeden Taehyung ile konuşmaya gideyim. O zaten yarın sizi yanına çağırır ve gerekli açıklamayı yapar." Elena'ya bakarak devam etti. "Sen de kendini üzme ve baskı altında hissetme, her şey düzelecek." 

"Çok teşekkür ederim Jungkook, sen olmasan ne yapardım bilemiyorum." Jungkook son kez arkadaşına sarılıp ikiliye iyi geceler dileyerek yanlarından ayrıldı. Hafifçe kapıyı tıklatarak odaya girdiğinde üstünü değiştirmekte olan Taehyung ile karşılaştı. Üst bedeni çıplak olan adama arkadan sarılarak omzuna bir öpücük bıraktı. "Hoş geldin bebeğim." 

"Hoş bulduk sevgilim. Seninle biraz konuşalım mı?" Taehyung çocuğun sözü üzerine hızla üst pijamasını da giydi ve ona döndü. "Elena ve Felix ile konuştum aşağıda." Taehyung bu cümleyi duyar duymaz çoktan aklından çıkmış olan meseleyi hatırladı. Kıskançlığı yüzünden verdiği bir karardı bu ve şimdi ne kadar gereksiz olduğunu kendisi de fark edebiliyordu.

"Evlenmek ya da buradan ayrılmak için bir ay vermişsin ikisine. Biraz acımasızca olmamış mı sence de sevgilim?" Jungkook'un haklı olduğunu biliyordu Taehyung. Bu yüzden meseleyi uzatmanın da bir anlamı yoktu. "O zaman öyle uygun olacağını düşünmüştüm bebeğim, ne düşünüyorlar bu konuda? Onlarla bir daha konuşma fırsatım olmadı hiç." 

Jungkook adamın sakinliği sayesinde rahatlamıştı. Mevzu sandığından da kolay çözülecek gibi duruyordu. "İkisi de birbirine abayı yakmış belli ki ama evlilik konusunda özellikle Elena çok çekimser." Jungkook bir yandan üstündekileri çıkarıp pijamasını giyerken konuştuğunda Taehyung da yatağın kenarına oturmuş sevgilisini dinliyordu. "Elena'nın burayı çok sevdiğini biliyorsun sevgilim, Felix de burada çok mutlu olduğunu söyledi. Bence bu kararından vazgeçersen onlar için çok daha iyi olacak." 

Jungkook pijamalarını giyindikten sonra yatakta oturan sevgilisinin kucağına oturarak cilveli bir şekilde doladı kollarını boynuna. "E ama sen hile yapıyorsun." Taehyung sızlandığında kıkırdadı Jungkook. "Sen böyle tatlı tatlı istersen ben dünyayı bile yakmaya ikna olurum ki." 

"Merak etme sevgilim ben senden makul olmayan bir şey istemem zaten." Jungkook sevgilisinin yanağına bir öpücük bıraktı. "Eee ne diyorsun? İptal edecek misin evlenmeleri şartını?" beklentiyle gözlerine bakıldığında Taehyung biliyordu hayır deme şansı olmadığını. Derin bir nefes verdi. "İyi tamam konuşurum onlarla yarın." Jungkook sevinçle el çırptı ve derin bir öpücük bıraktı sevgilisinin dudaklarına. "Teşekkür ederim aşkım benim." 

Taehyung da gülümsediğinde Jungkook yatmak için ayaklandı. Fırsattan istifade eden adam çocuğun poposuna yavaşça vurup sıktı. "Off bunlar her geçen gün büyüyor mu ben mi kendi istediğim gibi yorumluyorum." Jungkook şakasına kaşlarını çattı. "Dayak geliyor Taehyung Efendi." Taehyung ellerini ben masumum der gibi kaldırıp gülümsedi ve ikili gaz lambalarını söndürerek her gece olduğu gibi sarılıp geceyi noktaladı. 

-끝-

Slave | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin