"Siz de çıkabilirsiniz gerisini ben hallederim" Jungkook hizmetlileri de evden gönderdikten sonra gaz lambalarını bir bir söndürdü. Piknik yaparak eğlendikleri günün üzerinden geçen üç günde Yoongi ve Jimin kendileri için güzel bir ev bulmuşlardı. Mobilyaları Seoul'den alsalar da Daegu'ya dönüp kişisel eşyalarını almaları gerekecekti.
Taehyung yeni evlerine kadar onlara eşlik etmeye gittiğinde Jungkook apar topar bahçedeki güllerin yapraklarını toplamış, birkaç mum yakarak romantik bir ortam elde etmeye çalışmıştı. Amacı hem Taehyung ile güzel bir gece geçirmekti, hem de Yoongi'nin yoğun iş programından dolayı Daegu'ya kadar Jimin'le kendisinin gitmek istediğini söylemekti.
Kapı açıldığında masanın üzerindeki mumlara son bir bakış atıp girişe yöneldi çocuk. "Hoşgeldinn" sevgilisinin boynuna sarıldı. "Bebeğim sen mi yaptın bunları ?" adam şaşkın ama memnun bir tonda konuştu kendisine sarılan çocuğun belini sardığı sırada. Yanağına bir öpücük bırakarak geri çekildi ve başını olumlu anlamda salladı çocuk. "Sizinle konuşmak istediğim şeyler var. Gelin lütfen" elinden tutarak yemek masasına doğru ilerletti Taehyung'u.
Orta uzunluktaki masanın bir başında Taehyung, bir başında ise Jungkook oturuyordu şimdi. Jungkook kararlıydı. Bugün konuşulması gereken her şey açıkça konuşulacaktı. Sonucu her ne olursa olsun kaçmayacaktı artık küçük olan. Taehyung'un geçmişine dair her şeyi bilmek istiyordu. "Ne konuşacağız bebeğim."
"Her şeyi konuşmak istiyorum" Jungkook'un kısa cevabı ve ciddi bakışları Taehyung'u germişti. "İsterseniz ben sorayım siz yanıtlayın ?" Taehyung masadaki şarap bardağına uzanıp büyük bir yudum aldı kan kırmızısı şaraptan. "Sor bakalım"
"Beni seviyor musunuz ?" Taehyung duymayı beklemediği soru karşısında şaşırdı. "Bu nasıl soru bebeğim, seni canımdan çok seviyorum" Jungkook başını yavaşça salladı. "Beni bir sevgili gibi mi seviyorsunuz yoksa bir köle gibi mi ?" Taehyung gerçekten hazırlık yakalanmıştı Jungkook'un ciddiyetine. "Bebeğim hadi kucağıma gel" sandalyesini geriye kaydırırken kucağında yer açtı. "Cevap ver Taehyung, sadece cevap ver." adam tamamen afallamıştı.
"Jungkook korkutuyorsun beni, gitmek mi istiyorsun yoksa ? Terk mi edeceksin beni ?" Jungkook gülümsemesine engel olamadı. "Hala tek derdin yanında olup olmadığım. Cevap ver Taehyung, kölen olarak mı seviyorsun beni sevgilin olarak mı?"
"Kölem olarak seviyor olsam böylesine iltimaslar tanır mıydım sence sana ? Sen benim bebeğimsin, biriciğimsin, sevgilimsin Jungkook" Taehyung'un sesi titriyordu. Yüreğini korku sarmıştı. "Peki neden seni terk etmemden bu kadar korkuyorsun ?"
"Jungkook yapm.."
"Taehyung cevap ver" tamamen yaşla dolmuş olan gözlerini hızla kapatıp açarak yaşları göndermeye çalıştı adam. "Çok güzelsin, ben çok yaşlıyım sana yetemiyorum" fısıltı gibi çıkıyordu sesi. Bu cevabı beklemiyordu Jungkook. Kırk yıl düşünse sevdiği adamın kendinden emin ve özgüvenli tavırlarının arkasından böylesine bir kendine güvensizliğin çıkacağını düşünmezdi.
"Resimdeki kim ?" Taehyung masaya doğru eğmiş olduğu başını öyle hızlı bir şekilde kaldırmıştı ki Jungkook bir an korktu. "Jungkook sen.."
"Evet Taehyung gördüm, hem de haftalar önce benden havlu getirmemi istediğinde. Ama daha fazla dayanamıyorum, tutamıyorum içimde. Bu merak beni yiyip bitirdi artık. Bir yanım hala o fotoğraftaki çocuğun gölgesi olarak gezindiğimi söylüyor bu evde. Kim o Taehyung ? Ne oldu aranızda ? Ne oldu da bu kadar korkar hale geldin her şeyden ?"
Taehyung daha fazla dayanamadı. Omuzları sarsılarak ağlamaya başladığında Jungkook ne yapacağını bilemedi. Deliler gibi aşık olduğu adam başka bir adam için karşısında hüngür hüngür ağlıyordu. Boğazına kocaman bir yumrunun oturduğunu hissetti. "Unutamadın değil mi?" son nefesiyle bunları söylediğinde aniden durdu Taehyung.
"H-hayır Jungkook çok yanlış anladın" oturduğu sandalyeden kalkıp Jungkook'un yanında diz çöktü Taehyung. Çocuğun da gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı. "Öyle bir şey değil bebeğim, sadece sen varsın" ellerine uzanıp sıkıca tuttu ve dudaklarına götürdü adam. Derin derin öpücükler kondururken sayıklamaya devam ediyordu.
"Sadece sen varsın aşkım, sadece seni seviyorum, lütfen bırakma beni" Jungkook bırakma beni cümlesini tekrar duyduğunda ellerini çekti adamın elleri arasından. Taehyung korkuyla çocuğun yüzüne çıkartmıştı bakışlarını. Ancak korktuğu olmadı, Jungkook ellerini adamın yanaklarına yerleştirdi ve gözyaşlarını silmeye başladı baş parmağının ucuyla.
"Ne o zaman Taehyung ,ne oldu da bu hale geldin sen?" kendi gözyaşlarının akışını umursamadan sevgilisinin yüzünü kuruluyordu Jungkook. Ancak ne kadar çabalasa da Taehyung'un gözlerinden düşen yeni yaşlar ıslatıyordu tekrar güzel yüzünü. Başını eğdi ve çocuğun dizlerine koydu adam. Elleriyle de bacaklarına sarılmıştı, kalkıp gidecek birini tutmaya çalışır gibi. "Gitti"
Jungkook duymayı beklediği sözü duyduğunda gözlerini kapattı. Tahmin etmişti. "Nedenini hiç bilmiyorum Jungkook, ona her şeyi vermiştim, maddi manevi her şeyi vermiştim ona. Neden gitti bilmiyorum, bir anda çıktı hayatımdan. Be-ben çok korkuyorum. Ya aynı eksiği sen de hissedersen ve sen de habersizce çekip gidersen diye çok korkuyorum." adamın sözleri arada sırada hıçkırıklarıyla kesiliyordu.
Jungkook da oturduğu sandalyeden aşağı, Taehyung'un dizlerinin üzerinde durduğu zemine bıraktı kendini. Şimdi ikisi de yerde oturuyordu ve Taehyung, Jungkook'un belini sarıyordu. Başı hala çocuğun bacaklarındaydı. Odanın loş ışığı yaşadıkları anı daha da dramatik hale getiriyordu. "Hala seviyor musun onu ?" Jungkook'un sorusuyla Taehyung'un tutuşları sıkılaştı.
"Hayır hayır yemin ederim hiçbir şey yok içimde ona karşı. Yıllar, yıllar önceydi tüm bu olanlar. Onu tamamen unutana kadar kimseyi almadım hayatıma." başını kaldırıp çocuğun yüzüne baktı yaşlı gözlerle. "Jungkook ben sana ilk görüşte vuruldum. İlk görüşte anladım hayatımın geri kalan bir saniyesinde bile sensiz yaşamak istemediğimi. "
"Keşke kalbimin içini açıp sana gösterebilsem Jungkook. O zaman anlardın her bir hücremin sadece sana ait olduğunu, senle dolduğunu. Ne istersen vermeye razıyım, kalman için ne istersen yaparım. Yeter ki bırakma beni, mutlu olman için canımı bile veririm." Jungkook karşısında adeta yalvaran adamın bu halini gördüğünde daha fazla dayanamadı. Dudaklarını hızlıca sevgilisinin dudaklarıyla buluşturdu.
Kısa bir öpüşmenin ardından geri çekilip alınlarını birbirine yasladı. "Taehyung.. Taehyung'um..Sen bana duyduğun aşkla o kadar dolmuşsun ki benim sana duyduğum aşkı göremez olmuş gözlerin." duyduğu cümleyle gözleri kapandı büyük olanın. "Anlamıyorsun değil mi Taehyung ? Ne bir insan, ne bir mülk ne de hürriyet sevdası senden ayıramaz beni. Ben senden asla kaçmam sevgilim." Alınlarını ayırmadan tekrar tuttu adamın yanaklarını. "Neden biliyor musun ?" Taehyung gözlerini aralayıp masumca bakıyordu şimdi çocuğa. "Neden ?"
"Çünkü senden kaçamam" Taehyung'un bir elini tutup kendi kalbine konumlandırdı Jungkook. "Kaçmaya çalışsam da yapamam bunu sevgilim, çünkü sen buradasın." Taehyung aniden öne atılıp kollarını doladı çocuğun bedenine. Başını omzuna yerleştirdi. "Gitmeyecek misin ?"
"Gitmeyeceğim sevgilim, gitmeyeceğim"
"Hiç mi ?"
"Hiç" kıkırdadı Jungkook. "Yaşlı bir adam olup artık yürüyemeyecek olsan bile dibine gelip 'ben yüzmeye gitmek istiyorum' diye sızlanacağım." Taehyung da çocuğun sözlerini aklında canlandırdığında gözyaşları arasından kıkırdadı. "Jungkook seni çok seviyorum"
"Ben de seni çok seviyorum canım sevgilim. Beni satın alıp iyi davrandığın için değil. Sadece var olduğun için, çabasızca seviyorum seni." Taehyung'un içindeki huzur büyüyordu Jungkook'un her bir kelimesinde. Bir süre zeminde oturdular ve sakinleştiler.
"Yemeğimiz daha da soğumadan yiyelim mi sevgilim ?" Taehyung onayladı onu. "Ama karşımda oturma yanıma gel olur mu?" Jungkook gülümsedi. Koca adam kucağında çaresizce bir çocuk gibi tatlı tatlı konuşuyordu. "Olur sevgilim, olur"
-끝-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slave | Taekook
FanfictionŞehrin tanınmış tüccarı Kim Taehyung köle pazarından bir köle satın alır. - Fic geçmişte geçtiği için günümüz toplumunda uygun karşılanmayan davranışlar içerebilir. Zaman farkını göz önünde bulundurarak okursanız sevinirim- #taekook - 19.06.2023🥇 #...