Gözlerini en çok sevdiği yerde, Taehyung'un göğsünde açmış olmanın huzurunu yaşıyordu Jungkook. Kısa zaman içinde her şeyi olmuş adama baktı başını kaldırararak. Burnunu çene hattında hafifçe sürttü. 'Ben Jungkook'a, Jungkook da bana ait..' efendisinin sözlerini hatırladığında gülümsedi.
Bu zamana kadar efendisinin ağzından defalarca kez 'sen bana aitsin' sözlerini işitmişti. Ancak ilk defa dün efendisinin de kendisine ait olduğunu hem sözlü olarak duymuş, hem de Felix'i reddetmesiyle hissetmişti. Kollarının arasında bulunduğu adam önce biraz kıpırdadı, daha sonra da yavaşça gözlerini araladı.
"Günaydın güzel bebeğim, erkencisin." Jungkook genelde efendisinden geç uyanıyordu. Uykuyu çok seviyordu bünyesi. Taehyung da güzelce dinlensin diye sessiz davranır, uyumasına izin verirdi zaten. Bu yüzden efendisinden erken uyanmış olması nadir bir olaydı. "Neden bilmiyorum ama kendimi çok dinlenmiş hissediyorum efendim."
"Kollarımda uyuduğun için olabilir mi hm ne dersin ?" adam başını eğerek alnına öpücük bıraktığında bedenine kollarını daha da çok doladı Jungkook. Taehyung da çocuğun belini kavrayarak kendisine çekti.
"Dün okuduğumuz mektubu hatırlıyorsun değil mi Jungkook?" çocuk hı hı diye onayladı. "Bugün varabilirler ama emin değilim, belki de yarın gelirler." Jungkook efendisinin manevi kardeşi olarak gördüğü kişiyle ve eşiyle tanışmak için heyecanlıydı. Acaba efendisi kendisine onların yanında da böyle mi davranacaktı ? Yoksa bir köleyle bu kadar yakın olmaktan utanıp saklayacak mıydı aralarındaki ilişkiyi...
Sahi aralarındaki ilişki tam olarak neydi ? Sevgili denemezdi, bununla ilgili ne bir konuşma geçmişti aralarında ne de sevgili sıfatlarını kullanıyorlardı. Ancak köle efendi ilişkisi demek de haksızlık olurdu. Hangi efendi kendisini kölesine ait kılardı ki ? Yine de ne olursa olsun hür bir adam değildi Jungkook. Her ne kadar efendisine aşık olsa ve yanında kendi isteğiyle bulunsa da, bu onun köle olduğu gerçeğini değiştirmeye yetmiyordu.
Taehyung ve Jungkook yaklaşık yarım saat kadar daha yatağın içinde birbirleriyle ilgilenmeye devam ettiler. Birbirlerine kaçamak öpücükler konduruyor, doymak istercesine okşuyorlardı tenlerini. Bir süre sonra Taehyung, yapması gereken işler olduğu için mecburen ayrıldı bebeğinin yanından.
Taehyung kafasında bir plan yapmıştı. Bu plan sayesinde Elena derdinden kurtulmayı planlıyordu. Birkaç boyayı karıştırarak istediği rengi elde etmeye çalışmakla meşgul olan Jungkook'u öpüp odadan çıktı. En alt kattaki mutfakta bir şeyler pişiren hizmetliye seslenip Felix'i ve Elena'yı çalışma odasında beklediğini iletmesini istedi.
Bu odayı nadiren kullanıyordu. Gelir gider hesaplama işleri ve kitap okumaktan başka yapılabilecek pek de bir şey yoktu zaten. Giriş katında bulunan odaya girip masasına oturdu ve beklemeye başladı. Çok geçmeden kapısı çaldığında, gel komutunu vermesinin ardından beklediği gibi her iki genç de içeri girdiler.
Elena ilk kez Felix'i görüyordu. Başına gelenleri Jungkook'tan öğrenmiş olduğu için üzgün gözlerle bakıyordu çocuğa. Bir haftayı geçmiş olmasına rağmen yüzünde yer yer yara izleri görünüyordu hala. "Geçin oturun çocuklar" Taehyung eliyle masasının önünde bulunan koltukları işaret ettiğinde iki çocuk da ne için çağırıldıklarını merak etmeye devam ederek oturdular yerlerine.
"Sizi buraya ikinizi de ilgilendiren bir konuda konuşmak için çağırdım." Elena'ya yönlendirdi bakışlarını. "Elena, biliyorsun ki Felix henüz burada yeni. Görevi senin işlerine yardım etmek olacak ve hemen yan odanda kalacak. Senden onunla ilgilenmeni ve işleri öğretmeni istiyorum." Daha sonra her ikisine de baktı Taehyung. Her ikisi de eli yüzü çok düzgün olan ve birbirine yakışan gençlerdi. Kararının doğru olduğuna emindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slave | Taekook
FanfictionŞehrin tanınmış tüccarı Kim Taehyung köle pazarından bir köle satın alır. - Fic geçmişte geçtiği için günümüz toplumunda uygun karşılanmayan davranışlar içerebilir. Zaman farkını göz önünde bulundurarak okursanız sevinirim- #taekook - 19.06.2023🥇 #...