Slave | Taekook

-32-

"Sevgilimmm" Jungkook banyodan seslendiğinde koltukta kitabını okumakta olan Taehyung'un yüzünde beliren gülüş görülmeye değerdi. Kitabın ayracını kaldığı sayfanın arasına sıkıştırıp minik sehpanın üzerine koyduğu gibi ayaklanıp banyoya yöneldi.

"Söyle sevgilisinin kıymetlisiii" tıpkı Jungkook gibi cümlesinin sonunu uzattı. Taehyung kendini gençleşmiş hissediyordu. Jungkook ile her şeyi açık açık konuştuktan ve aklındaki endişelere su serptikten sonra çok daha huzurlu ve dinç uyanıyordu sabahlara.

O günden beri her şey fazlasıyla yolundaydı. Taehyung ne zaman bir endişe hissetse hemen kendisine Jungkook'un sözlerini hatırlatıyor, güzel sevgilisine yansıtmadan kendi içinde çözüyordu sorunlarını. Zaten pek bir şey de olmuş sayılmazdı o günden beri. Yoongi ve Jimin bir kez akşam yemeğine gelmişlerdi yalnızca. Taehyung da sabahları genelde evde olmuyor, uzun zamandır Namjoon'a devrederek boşladığı işleri ile bizzat ilgileniyordu.

"Benim biraz kollarım ağrıyor da acaba beni kurulamak ister misiiin?" Jungkook alt dudağını öne çıkarıp yanaklarını şişirerek konuştuğunda Taehyung bunun masum bir istek olmadığının gayet farkındaydı. Bakışları anında kararmıştı çünkü Jungkook cümlesini bitirmesinin hemen ardından küvette ayaklandığında çıplak bedenini sevgilisinin gözleri önüne sermişti.

"Kurulamak ister miyim bilmiyorum ama ıslatmayı çok isterim" cümlesini bitirir bitirmez üstünün ıslanacak olmasını umursamadan kollarını çocuğun beline dolayarak kucakladı Taehyung. Jungkook'un kahkahalarıyla dolmuştu şimdi odanın içi. Kucağındaki çocuğu yatak odasına taşıyıp yüzü yatağa gelecek şekilde bıraktı yumuşak çarşafların üstüne.

Jungkook hala gülerken eğilip çocuğun poposunu ısırmaya başladı canını yakmayacak şekilde. "Ah Tae..dur çok gıdıklanıyor" Jungkook gülüşleri arasında poposunu kaçırmaya çalışıyordu. Taehyung bir an durdu ve iki eliyle çocuğun poposunun iki yanını avuçlayarak hafifçe sıktı. "Bunlar da iyi büyüdü haa" Jungkook aniden arkasını dönüp yatakta oturur hale geldi.

"ŞİŞMAN MI DEDİN SEN BANA" çocuk kocaman gözleriyle dehşete düşmüş bir ifade takınarak konuştuğunda Taehyung başını geriye yatırarak kahkaha atmaya başladı. Adamın güldüğünü gören Jungkook daha da sinir olurken hızla yataktan kalkıp üstünü havluyla sardı. Taehyung'un gülüşü bu hareketi karşısında son bulurken birkaç adımda çocuğun yanına giderek sardı bedenini.

"Ya sevgilim şaka yaptım yemin ederim." boynuna öpücükler kondurmaya başladı. "Yalancı, şişmanladım işte. Hep güzel yemekler yedirirsen bana olacağı buydu. Beğenmiyorsun artık beni." Taehyung çocuğun bu tatlı sitemi karşısında kalbinin eriyip gittiğini hissediyordu. "Ya bebeğim hayır ne beğenmemesi. Senin poponu yerim ben hem de mecazen bile değil şapur şupur yerim."

"Bırak beni istemiyorum küstüm sana. Yok sana popo mopo" Jungkook sevgilisinin kollarından sıyrılıp giyinmek üzere dolaba yöneldiğinde bu kez dudaklarını büzen Taehyung olmuştu. "Eeee sevişmicez miii?" adam hüzünle sorduğunda cevap gecikmemişti. "Git zayıf sevgili bul kendine onla seviş banane." Taehyung sevişme hayalleri suya düşse de bebeğinin tatlılığına dayanamayıp yanına giderek birkaç öpücük daha çaldı yanaklarından.

- - -

Kapının önünde duran at arabasının sesiyle başını kaldırıp camdan dışarı baktı Jungkook. Bunun Jimin'e ait araba olduğunu gördüğünde ise sevinçle zıpladı yerinde. "Jimin geldii" Taehyung da artık eskisi gibi rahatsız olmuyordu Jimin'den. Hatta Jungkook ne zaman kardeşini görse gün boyu mutlu oluyor, kendisine de daha yakın davranıyordu. Bu da dolaylı olarak Jimin'i sevmesini sağlamıştı adamın.