Nefessiz kalmak...

509 13 0
                                    

"İnci'ciğim, çok yakıştı kucağına, darısı Umut'la başına en kısa zamanda" dedi gülümseyerek.
"Ah teşekkür ederim Alev'ciğim, inşaAllah" yüzünde kocaman bir tebessümle, Yaz'ı öpücüklere boğarak onların yanından uzaklaştı.
Arkasında darmaduman bir Nursema bıraktığının farkında olmadan...

Tüm gözler Nursema'nın üzerindeydi. Nursema yerin ayaklarının altından çekildiğini hiss etmişti. Tüm bedeni buz kesmiş, beyni uyuşmuştu bir kaç saniye içinde. Alev'in dudaklarından dökülen 3 kelime bir girdap oluşturup zihnini içine çekmişti. Yaşadığı şu durum buz gibi bir rüzgar olup eserken, iliklerine kadar kaskatı kesilmesine neden oldu. Zihni duyduklarının gerçekliğini yadsımak istiyordu. Bir an etrafındakı insanlara baktı. Herkesin kendine baktığını fark ettiğinde zar zor kendini toparlayıp oturdu sandelyesine. Sakinleşmek için masadakı içi su dolu bardağı titreyen eline aldırmadan götürüp bir kaç yudum içti. Göz ucuyla etrafına baktığında annesinin ve Firuze hanımın  da renginin değiştiğini görmüştü. Firuze hanım masanın altından Nursema'nın elini sıktı "sakin ol" dercesine.

Bir kaç dakika sonra Nursema bir az kendini toparlayıp lavaboya gitti. Lavaboya girdiğinde sakinleşmek adına derinden nefes alıp vermeye, kendine gelmeye çalıştı bir süre. Elini kaldırıp kalbine yasladı, kalbindeki sancıyı hissededebiliyordu. Şimdi olmaz, şimdi ağlayamazdı, herkes buradayken yapamazdı diye düşündü. Yüzünü soğuk suyla yıkadı defalarca. Biraz toparlanıp titreyen bacaklarına aldırış etmeden masaya doğru ilerledi.

"Alev senin de yaptığın iş mi şimdi?" Doğa kızgınlıkla Alev'e söylendi.
"Evet Alev, hoş değildi yaptığın." dedi Kıvılcım da Doğa'ya destek çıkarak.
"Aaa ne yapmışım ben çok pardon? Niye benim üzerime geliyorsunuz, anlamdım? Ne dedim ki?" Dedi isyanla Alev.
"Hem, hem Nursema terk etmedi mi Umut'u? Niye Umut Nursema'yı terk etmiş gibi davranıyorsunuz? Kız resmen çocuğun ağzına sıçtı, ezdi ya ezdi. Sen bana bakamazsın, beni taşıyamazsın demeye getirmiş,aşağılamış çocuğu" kızgınlıkla söylenmeye devam ediyordu Alev.
"Ben onu da anlamadım, niye tribe girdi şimdi bu?" kollarını bir birine geçirmiş, kaşlarını çatmıştı Alev.
"Hayır ne bekliyordu? Umut'un ömür boyu arkasında köpek gibi koşacağını falan mı düşünüyordu?"
"Sen de haklısın, ama, yine de dokunmuş işte kıza, o da zor şeyler yaşadı Alev, biliyorsun " Doğa Alev'e de hak veriyordu ama Nursema'nın haline de acımıştı.
"Umut'ta zor şeyler yaşadı Doğa, ben gördüm, yanında ben vardım. Umut Nursema için canını ortaya koydu, var mı daha ötesi? O ne yaptı ama?" öfkeyle baktı uzaktan  Nursema'ya "O kadar dokundu ki Nursema'nın onu terk etme nedeni, hala da toparlana bilmiş değil. Allah kahr etsin ki hala da aşık ona, köpek gibi seviyor onu" dedi sinirle.
"Umut benim için çok değerli Doğa, herkesten, her şeyden. Nursema'yı mı tınlayacağım şimdi, canı cehenneme onun" deyip uzaklaştı Kıvılcım ve Doğa'nın yanından bir sinirle.
Doğa da Kıvılcım da bir birlerine bakıp, bir şey diyemediler. Doğa çocuklarının yanına, Kıvılcım da yerine geçtip oturdu.

"İyi misin kızım?" Firuze hanım Nursema'nın ellerinden tutarak kulağına eğildi. Nursema sadece kafasını hayır anlamında salladı, tek kelime etmeden. Hiç iyi değildi.
Karşısında çocuklarla eğlenen İnci'yi seyretti. İnci ortaboylu, güzel, tatlı, kumral tenli bir kızdı. Nursema sabahtan beri gördüğü bu kızın yüzünden tebessümün eksilmediğini fark etti. Çocuklarla çok iyi anlaştığı, neşeli biri olduğu belliydi. Umut gibi diye düşündü Nursema, aydınlıktı İnci, etrafına ışık saçıyordu. Onların iyi anlaştıklarına emindi Nursema, bunu bilmek içini acıtmıştı...

İnci çocuklarla fotoğraf çektirip, biraz eğlendikten sonra yerine geçti kucağında Yaz'la birlikte. Asuman'la sohbete dalmışken Nilay'ın sorusuyla tüm dikkatini oraya verdi.
"İnci, siz Umut'la birlikte misiniz? Çok yakışıyorsunuz MaşAllah" dedi. Nursema'nın midesi bulanmaya başlamıştı artık.
İnci şaşırsa da bu soru karşısında, yüzünde tebessümle "evet" dedi.
"Düğün yakın mı? " bunu Nursema'ya bakarak sormuştu.
"Daha değil, ailelerimiz istiyor ama bizim acelemiz yok nasılsa" diyerek onu yanıtladı, ama bu kadının bu soruları sorması da garibine gitmişti İnci'nin. Nursema yerinde rahatsızca kıpırdandı. Hüzünlü bir tebessüm kondu yüzüne.
"Hmm olur İnşAllah, biz Umut'u çok severiz. Alev hanım vasıtasıyla tanışığız, çok yakıştırdım sizi" dedi Nilay tüm pervasızlığıyla.
"Çok teşekkür ederim" demekle yetindi İnci.
Nilay soluna döndüğünde Pembe hanımın kendisine kötü kötü baktığını gördü.
"Ne var anne? Ne dedim ki? Hem mutlu olsanıza, bak Umut ablamı unutmuş, artık bir korkunuz kalmadı, içiniz rahat olsun" dedi bilmiş bir surat ifadesiyle. Pembe hanım kafasını iki yana sallayıp, "e ben sana daha ne diyeyim Nilay" dedi.

UmNurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin