UmNur

24♥️

@Aydnz_Kara bebeğime armağan ediyorum bu bölümü♥️
Twitter'de her gelen bölümü en güzel şekilde yorumlayıp beni heveslendiren, usanmadan her gün "yeni bölüm ne zaman" diye soran #UmNur fc'm, hepinizi çok seviyorum. İyi ki siz💟

Umut ve Nursema gözleri yaşlı, dünyadan kopmuş bir halde kendilerinden geçmiştiler.
"Senin ne işin var burada?"
İkisi de aynı anda duydukları  sese doğru döndüklerinde, merdivenlerin başında öfkeli bir  Fatih görmek Umut'u tahmin edemeyeceği kadar memnun etmişti.....

Nursema'nın kalp ritmi hızlanmış, içini müthiş bir korku sarmıştı. Gözlerini Fatih'ten çekip, Umut'un hırs ve öfke bürümüş simsiyah olan gözlerine çevirdi. Parmaklarını hafif hafif kaldırıp Umut'un kolunu sıktı, ancak Umut o kadar Fatih'e odaklanmıştı ki, Nursema'nın kolunu sıktığını hiss etmemişti bile.

Nursema'nın bedeninden bir ürperti geçti. Elleriyle göz yaşlarını silip, tedirgin bakışlarını Umut'a çevirdi tekrar, çatallaşan kısık sesiyle, "lütfen Umut, git" diye bilmişti sadece.
Umut gözlerini Fatih'ten çekip, Nursema'ya odaklandı. Kafasını iki yana sallayarak,
"Gitmiyorum, en azından seni almadan gitmiyorum".

Umut'un sesindeki kararlılık ve soğukluk Nursema'nın afallamasına neden olmuştu. Nursema dudaklarını oynatıp bir şey söyleyecekken, Fatih'in hızlı adımlarla merdivenleri inip yanlarına yaklaştığını görmesiyle, bakışları o tarafa kaydı.  Fatih tam karşılarında durup, öfke dolu sesiyle bağırmağa başladı.

"Senin ne işin var benim evimde, ablamın yanında? Seni daha kaç kez uyarmamız gerekiyor? Ablamdan uzak durman için ne yapmamız gerekiyor?" Fatih hırsından deliye dönmüş, sinirli sesi bahçede yankı yaparak ev ahalisinin de sesleri duyup ayaklanmasına neden olmuştu.

Umut hafifce kolunu Nursema'dan kurtarıp bir iki adım yaklaştı Fatih'e doğru. Yüzendeki ürkütücü ifade Nursema'nın yutkunmasına neden oldu.

"Ablandan uzak durmam için, öldürmeniz gerekicek" diyerek güldü, "hoş aslında elinize böyle fırsat geçtiği halde bunu niye yapmadığınızı da anlamadım" Umut'un sesi öfkesinin etkisiyle bıçak gibi keskin, ateş gibi yakıcı çıkmıştı.

Umut'un bu sözleri Fatih'in şaşırmasına neden oldu. Bakışları bir Umut bir ablasının üstünde gidip geliyordu. En son bakışları Nursema'nın yüzünde karar kılarak, ablasına yaklaştı.
Umut'un öfkesi onun bu davranışıyla daha da hiddetlenip, elleriyle Fatih'in göğsünden itip, dikkatini kendine vermesini sağladı.
"Çek lan o gözlerini kızın üzerinden" diyerek bağırdı
"Sana ne, o benim ablam, sana mı soracağım ?" diyerek Fatih de altta kalmayarak diklendi Umut'a.
"Evet bana sorucaksın, artık sevdiğim kadını incitemeyeceksiniz, ağlatamayacaksınız, onu sizin cehenneminizden alıp götüreceğim" sesinin hiddetinden Nursema da irkilmişti.

Fatih ağzını açacağı sırada Abdullah bey'in, "ne oluyor burda" diye yüksek çıkan sesi, üçünün de dikkatini çekmişti.

Nursema artık bacaklarının onu taşıyamayacağını hiss etmeğe başlamış, göz yaşları sel olup akmaya başlamıştı. Babası ve arkasında Mustafa ve annesini de görünce çaresizlik hissiyle sarmalanmış bedeni onu taşıyamaz hale geldi.
Umut yüzünü Nursema'ya dönüp baş parmağıyla yanağını okşadı hafifce.
"Korma güzelim, bir şey olmayacak" diyerek içini bir nebze rahatlatmaya çalışmıştı, ancak Nursema hem Fatih hem de babasının öfkeli bakışlarının odağında olduğundan Umut'un bu sözlerini algılayamamıştı.