"Gerçekten acımıyor" sustu "en azından kolum acımıyor" diye devam etti Nursema kafasını başka yöne çevirerek.
"Tamam, sen bilirsin" dedi Umut.
"Hoşçakal" diyerek kapıyı açtı, karşısında kendilerine şaşkınlıkla bakan bir İnci görmeyi ikisi de beklemiyordu....Akşam üzeri Doğa ve İnci işlerini bitirmiş, çıkmak için hazırlanıyorlardı.
"Var ya bugün bittim, her şey birikmiş, canım çıktı" dedi Doğa, yüzünde yorgun bir ifade vardı
"Canım ya, kıyamam, git bir duş al, uyu dinlen. Çocukların hastalığı da seni yordu" dedi İnci Doğa'ya bakarak.
"Evet" derin bir nefes verdi Doğa, "İyiler çok şükür, korkuttular bizi ama, neyse ki atlattık. Hadi çıkalım" diyerek ayağa kalktı, "çocuklarımı özledim" dedi dudaklarını bükerek. Onun bu tepkisine İnci de gülmüştü.
"Ben de geleyim seninle, hem çocukları göreyim, hem Umut'u" yüzündeki tebessümle.
"Tamam ,hadi çıkalım" diyerek iki kadın hazırlanıp çıktı.Doğaların apartmanının önüne geldiğinde kapıda Alev'le karşılaşmıştılar.
"Ooo kızlar nasılsınız?" Alev de yorgun gözüküyordu.
"İyidir Alev, sen?" Dedi İnci.
"Ben de gördüğünüz gibi, bugün öldüm yorgunluktan" dedi Alev uykulu bir şekilde.
"Al bizden de o kadar"
"Çocuklar nasıl?" Alev Doğa'ya bakarak sormuştu.
"İyiler, gelin bize yemek yiyelim" dedi Doğa, İnci ve Alev'e bakarak.
"Tamam siz geçin, bakarız".
"Ben bir Umut'a uğrayayım, bugün hiç konuşmadık" diyerek İnci onların yanından ayrıldı. Doğa ve Alev bir birlerine baktı. Alev derin bir nefes verip "bu işin sonu nereye varacak merak ediyorum" dedi.
"Ben de" diyerek Doğa da aynı şeyi merak ediyordu.İnci Umut'un kapısının önünde durdu, üstüne çekin düzen verip elini zile doğru uzattı. Ama o zili çalmadan kapı açılmıştı. İnci'nin gördüğü manzara karşısında yüzünün ifadesi değişti. Şaşırmıştı, bu kadının burada ne işi olduğunu sorguladı beyninin içinde. Üstelik Nursemanın yüzüne dikkatlice baktığında ağladığını anlamıştı. Nursema'nın arkasında duran Umut'a yöneltti bu sefer bakışlarını. Öfkeli gibiydi. İnci karşısındakı bu görüntüyü kafasında oturtamıyordu bir türlü.
Nursema İnci'yi bu evde gördüğünde içinde yeni tanıştığı duygular yeniden baş kaldırmıştı. Öfke ve kıskançlık tüm bedenini ele geçirmişti. Onu bu evde, Umut'un yanında görmek istemiyordu. Ellerini sıkmaktan parmak boğumları kızarmıştı ama o bunu hiss etmiyordu. Şu an tek düşündüğü akşam vakti bu kadının Umut'un evinde olmasıydı.
Kendisinin burada geçirdiği zamanlar geldi aklına bir an, Umut'la yaşadığı özel anlar, sarılmaları, öpüşmeleri şimdi o kadın bu evdeydi. Bir an bu kadının istediği zaman bu eve gele bileceği geldi aklına. Aklına gelen düşünceleri, görüntüleri hızla kafasını sağa sola sallayarak yok etmeğe çalıştı. İçinde fırtınalar kopuyordu.İlk kendini toparlayan İnci olmuştu.
"İyi akşamlar" dedi düz bir sesle. Onun da sesi soğuk çıkmıştı. Nursema İnci'ye baktı, bir şey demedi, yanından hızlı adımlarla geçip gitti. İnci arkasından baktı şaşkın bir yüzle. Daha sonra yüzünü Umut'a döndü, içeri geçip kapıyı kapattı.
"Hoşgeldin" dedi Umut.
İnci çantasını masanın üzerine bırakıp kollarını bir birine geçirip dikkatlice Umut'a baktı. Umut iç geçirerek kendini koltuğa attı.
"Eee burada neler olduğunu anlatmayacak mısın?" dedi İnci. Umut derin bir nefes verip baktı İncinin yüzüne.
"Umut, sana söylüyorum, o kadın burda, senin evinde ne arıyor? Hem, hem ağlamıştı. Neler oluyor?" sert çıkmıştı sesi.
"Ne gördüysen o, ne hiss ettiysen" dedi Umut düz bir ifadeyle. İnci afallamıştı.
"O kadın" sustu "o kadın senin..."
"Sevgilimdi" diye tamamladı Umut İnci'yi.
İncinin bacakları titredi, bedeninden bir soğukluk geçti.
Evet Umut'u tanıyordu, o asla yalan söyleyen, inciten bir adam değildi. İnsanları kandırmazdı, dürüsttü Umut, ona güveni tamdı. Nursema için "sevgilim" dediği kelime beyninin içinde yankı yapmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UmNur
RomanceAşinası ve aşık olduğum #UmNur çiftimin, kendi kafamda kurguladığım bir hikayede devam ettirmek istedim. Umarım sizler de severek okursunuz????