34. Kırgınlık ❣️

863 9 0
                                    





          Nursema, Umut odadan çıktıktan sonra ruhsuz ve cansız bir put gibi odanın tam ortasında kaskatı kesilmiş, ruhuna saplanıp kalan acı büsbütün onu yutmuştu. İçine uzun bir soluk çekip başını iki yana salladı. Zihni hala bugün olanları, yaşadıklarını kabullenmemiyor, şiddetli bir kasırganın ortasında kalmış gibi çaresiz, yenilgiye uğramış gibi hissediyordu kendisini. Herkese, ailesine, Umut'a en çok da kendisine çok kızgındı Nursema. Kimse ne halde olduğunu, mutlu olmak için nasıl çabaladığını göremiyordu bir türlü. Kalbi, belirsizliğe kanat çırpmaktan o kadar usanmıştı ki, bir gün o belirsizlikte hepten kaybolacağından deli gibi korkuyordu.    

     Onu en çok sarsansa Umut'un tepkisi olmuştu. Umut'u anlaya biliyordu bir yere kadar, Fatih'in söylediklerinin de onu nasıl incittiğinin farkındaydı, ama kendisine karşı olan tavrı, söyledikleri, ilk defa kendisine karşı bu kadar şiddetli çıkışması kötü hissetmesine neden olmuş, kocasının içinden taşıdığı öfkenin boyutu kendisini oldukca şaşırtmıştı. Nursema sadece ona yardım etmeğe çalıştığını, Umut'un anlaması gerektiğini düşünüyordu oysaki...

     Nursema tepetaklak hissederek yutkundu, kuruyan boğazını ıslatarak yatağının üzerine uzandı. Gözleri derin bir huzursuzlukla kapandığında, sabah uyandığında bugün yaşananların bir kabus olmasını diledi içinden...

     Umut banyodan çıktığında evdeki sessizlik bir kaç saniye duraksatmıştı onu. Aralık duran kapıdan odalarına baktığında Nursema'nın yatağın üzerinde iki büklüm bir halde uyuyakaldığını görüp çok yavaş haraketlerle odaya girdi. Dolaptan aldığı örtüyü karısının üzerine örtüp aynı yavaşlıkta odadan çıkıp salona yürüdü. Öfkesinden hala bir şey azalmamışken elleriyle yüzünü sert bir şekilde sıvazlayıp kendisini bir çuval misali salondaki koltuğa bıraktı. O aileye tahammül etmesinin tek nedeni karısıyken Abdullah bey'in, Fatih'in aşağılayıcı tavırlarına daha ne kadar dayana bileceğini de bilemiyordu Umut...

    Biraz daha  düşünürse iyice delireceğini bildiğinden hızla yerinden doğrularak mutfağa ilerlerdi, kendisine sert bir kahve yapıp tekrar salona yöneldi. Bu sinirle ve öfkeyle uyuyamayacağını bildiği için bilgisayarı açıp kafasını meşgul etmek için işlerine yoğunlaştı...

      Nursema sabah ezanıyla birlikte gözlerini araladığında yanının boş olduğunu fark etmişti ilk önce. Kafasını kendi etrafında bir sağa bir sola dönderip uykulu gözlerle etrafında bakışlarını iyice gezdirdi.

Umut'un evden çıkıp gitme ihtimali bir an için beynini ele geçirdiğinde ne düşüneceğini, ne hissedeceğini  bilemedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Umut'un evden çıkıp gitme ihtimali bir an için beynini ele geçirdiğinde ne düşüneceğini, ne hissedeceğini  bilemedi. Göğsünün tam ortasında bir yanma hiss ettiğindeyse yataktan yavaş yavaş doğruldu. Odadan çıktığında salondan gelen çok zayıf ışık sayesinde Umut'un orada olduğunu anlamış, derin bir nefes almıştı. Adımlarını oraya yönelttiğinde kocasının hala uyanık, bilgisayarda bir şeylerle uğraştığını gördüğünde kısık çıkan ses tonuyla konuşmağa başladı...

UmNurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin