Bu bölümü beni çok ama çok mutlu eden RONİ'me armağan ediyorum ❣️❣️❣️Odaya giren Umut elindeki havluyla bir taraftan saçlarını kuruturken, diğer taraftan çok yavaş hareket ederek yatağının üzerine oturmuştu. Nursema'nın odaya girmesiyle bakışları ona çevrilmiş, karısının yanına adımlamasıyla elinden tutup yanına oturtmuştu.
"Sıhhatler olsun canım, iyi misin?"
Nursema'nın Umut'un karnına uzanan eliyle gülüşü bir anda solarken, dönüp içtenlikle gülen kocasının gözleriyle buluşturdu gözlerini. Gözlerindeki parıltı, kendisiyle dolu olan kalbini kamaştırmak ister gibi her saniye daha da artarken dayanamayıp dudaklarını yanağına mühürleyip, kokusunda soluklandı bir süre..
Eli diğer yanağının üzerinde nazik dokunuşlarla gezinmeğe başladığında, "yarın gerçekten de işe gidecek misin?" diye sordu sakin tonda"Evet güzelim, Alev'i baya yalnız bıraktım, eminim işlerin içinde boğulmuş, hatta her şeyi bir birine katmıştır. Gidip biraz yardım edip toparlayayım" demesi üzerine Nursema yüzünü asarak iyice yaklaşmıştı kocasına taraf..
"Anlıyorum ama, daha iyileşmedin ki, Allah korusun yaraların daha kötü olur, dikişlerin falan patlar, hem..." deyip sustu, bakışlarını kaçırmadı ama devam da edemedi, ancak Umut cümlesinin sonunun nereye varacağını, tahmin etmişti. İbrahim'in hala bulunamaması Nursema'yı korkutuyor, O adamın karısı üzerindeki etkisini her gördüğünde nefreti ve hırsı katlanarak çoğalıyordu...
"Merak etme, hiç bir şey için de endişe duyma..." rahatlatıcı ses tonu dudaklarından döküldüğünde Nursema sadece tebessüm ederek karşılık vermişti. İçi rahat olmasa bile kötü şeyleri kafasından atarak düşünmemeğe çalıştı, tabi ki bunda Umut'un boynunda gezinen dudaklarının da payı oldukca büyüktü...
Nursema tenine batan sakallar yüzünden huylanınca kendini çekmeden yüzünü çevirmiş, Umut'un dudakları şimdi boynunu değil yüzünü ve dudaklarını talan etmeğe başlamıştı. Dudaklarında gezinen nefesinin kavruculuğu öyle yoğundu ki, Nursema içinde hissetiği ateşe rağmen, Umut'un ellerinin altındaki bedeninin tir tir titrediğini hissediyordu..saçlarını okşayan elleriyle birlikde dudakları da dokunuşlarını kestiğinde, bakışlarını sevdiği kadının gözlerine sabitlemişti Umut...
"Sakallarım mı canını acıttı?" Umut'un boğuk sesi kulağına ulaştığında Nursema kafasını salladı gözleri kapalı bir şekilde, "Yarın hallederim...kısaltırım, batmaz.." diyerek Umut'sa tekrar konuşmağa devam etmişti..
"Bırak beni de pansumanını yapalım artık" Umut Nursema'nın sözleriyle ellerini gevşetip, geri çekile bilmişti nihayet. Nursema nefes nefese ayağa kalkıp masanın üzerindeki malzemeleri alıp geri döndüğünde Umut'un şüpheci bakışlarıyla karşılaşıp, kaşlarını çattı
"Ne oldu?" diye sordu meraklı bir tınıyla
"Yapa bileceğine emin misin?" diyen Umut'un yanıtıyla karşılaşınca, deminki gülümsemesini yüzüne takınıp, alaycı ifadeyle "istersen anneni çağırayım o yapsın, sonuçta o pek hevesli..." diyerek kocasının yanına tekrar oturmuş, boşta kalan eliyle yüzünü okşayarak devam etmişti, "hem sana banyo yaptırmak konusunda, hem de pansumanını yapma konusunda"
Umut gözlerini devirip, memnuniyyetsiz bir surat ifadesiyle kafasını iki yana sallamış, ancak o da az önce yaşanan durumu hatırlayınca gülmeden edememişti..
"Annen gerçekten garip biri" Nursema'nın konuşmasıyla Umut yüzünü karısına dönmüş, "Öyledir sağ olsun, beni 4 yaşında sandığı için, bazen saçmalaya biliyor, hatta fazla kaptırıp kendisini baya bir aşıyor " demişti aldığı nefesi burnundan vererek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UmNur
RomanceAşinası ve aşık olduğum #UmNur çiftimin, kendi kafamda kurguladığım bir hikayede devam ettirmek istedim. Umarım sizler de severek okursunuz????