Bölüm 2

1.2K 77 27
                                    

İçeri sis bombasının atılması ve her yerin gri dumana bulamasıyla villa da yer yerinden oynamaya başlamıştı. Songül karşısındaki adamın hareketlenmesi ile başını hafifçe arkaya çevirdiğinde gördüğü kaosa inanamadı. "Kıpırdama" dedi karşısındaki adama silahını doğrulturken.

Adam hareketlerini yavaşlatıp yüzünü kadına döndü. "Beni tutuklamak için fazla acemisin komiserim" dedikten sonra yere kadar uzanmış dev perdeyi araladı.

Eli tetiğe gittiğinde adamın hareketlerini izledi Songül kısa bir an. Odanın içinde bulunan gizli bölmeye ilerlediğini gördü. Böyle elini kolunu sallayarak gitmesine izin veremezdi. Silahın kabzasını sıkıca kavrarken tekrar bağırdı. "Kıpırdama dedim."

Emin bu sefer yavaşlatmadı adımlarını. Merdivenlerden aşağıya doğru inerken kulağında yankılan tiz bir silah sesinden sonra omuzunda ince bir sızı hissetti. Sendelese de yavaşlamadı. Acıyla harmanlanan bakışlarını son kez kadına çevirdi ve gözden kayboldu.

Songül ikilemde kalmış olmanın verdiği gerginlikle boğuştu kısa bir an. Adamın arkasından mı gidecekti yoksa içeri girip ekibe mi katılacaktı. Karar vermek hiç bu kadar zor olmamıştı onun için. Silahını sinirle elinde savururken çıktı camekanlı odadan.

Ağır adımlarla temkinli bir şekilde ilerleyerek yaklaştı ekip arkadaşlarına. Bildiği dövüş tekniklerinin hakkını vererek hakladı bir kaç korumayı. Taylan müdür ile göz göze geldiğinde aylardır peşlerinde oldukları adamları yakalamanın haklı gururu vardı gözlerinde.

"Etraf temiz" dedi Bahri. Taylan başkomiser onu gözüyle onaylayıp Songül'e döndü yüzünü. "Kaç tane mafya babası vardı Songül içerde."

"3 müdürüm" dedi Songül. Elleri arkadan bağlı duran adamlara kısa bir göz attı hızlıca. "Partiye takılanların hepsi burada."

"Güzel" dedikten sonra tekrar Bahri'ye döndü yüzünü Taylan. "Toplayın bunları. Emniyete gidiyoruz."


Emin kendisini bekleyen arabanın yanına ulaştığında artık ayakta durmakta zorlanıyordu. Nefes nefese kalmış haliyle arabadan inen adamın kollarına bıraktı bedenini. "Abi ne oldu sana?"

"Önemli bir şey yok aslanım. Küçük bir hatıra" dedikten sonra ağır adımlarla yanındaki adamdan destek alarak bindi arabaya.Yaver olay yerinden uzaklaşırken Emin acıyla kapattı gözlerini.

Eve vardıklarında  Yaver hızlıca indi arabandan. Etraftaki korumalara seslendi hemen. "Gelin buraya yardım edin bana."

Bir kaç koruma arabanın etrafını sarıp Emin'i dışarı çıkardılar hemen. Yaver sinirle kükredi hepsine. "Ameliyat odasına hemen."

Korumalar Emin'i içeriye taşırken Yaver kadim dostları doktor Kıvanç'a ulaşmaya çalışıyordu.

Kıvanç bir iki çalıştan sonra telefonu açınca Yaver durumu kısaca özetleyip eve gelmesi gerektiğini bildirdi.

Emin korumalar tarafında evinde bulunan ameliyat odasına çıkarılmıştı. Sedyeye yattığında yarı baygın bir halde de olsa olanı biteni algılayabiliyordu. Odanın içerisindeki panik halinden yarasının tahmin ettiğinden daha derin olduğunu anlamıştı. Yosun gözlü kız bedenin de kalıcı bir iz bırakmıştı.

Kıvanç; Emin'in evine geldiğinde hiç vakit kaybetmeden ameliyathaneye yönlendirdi adımlarını. Gerekli tetkikleri yapıp, adamın sırt kısmından giriş yapan kurşunu çıkardı. Emin çok kan kaybettiği için bitkindi. Odasına taşıyıp serum takviyesine başladılar hemen. Kendine gelmesi biraz zaman alacaktı.

İmkansızı istemek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin