Bölüm 10

1.2K 78 15
                                    

Emin mutfakta kahvaltı hazırlarken Songül duştan çıkmış, üzerini giyinmişti. Hızlıca aşağıya indiğinde  üstü çıplak bir vaziyette kahvaltı hazırlayan adamı izledi bir süre sessizce.

Kapının pervazına yaslanmış sessiz bir şekilde karşısındaki şahane adama bakmaya devam ederken duyduğu cümle ile utandığını hissetti Songül.

"Bana doyamadığını bu kadar belli etme sevgilim"

Songül yerinde telaşla kıpırdanıp adamın yanına ilerledi. Emin belinden yakalayıp kendine çekti onu.

Emin'nin gözlerine bakarken hafifçe tebessüm etti Songül.

"Nasıl yapıyorsun bunu?" dedi merakına yenik düşüp.

Emin kaşlarını havalandırıp baktı Songül'ün yüzüne.

"Neyi?"

"Bunu işte. Seni izlediğimi nasıl fark ediyorsun"

"Hııı" dedi Emin dudaklarını yalayarak. "Kokunu duyuyorum" dedikten sonra dudaklarını Songül'ün boynuna gömdü.

Derin bir öpücük bıraktıktan sonra masayı işaret etti eliyle.

"Hadi geç bakalım. Sana çok güzel omlet yaptım"

"Çok güzel koktu zaten" dedikten sonra sandalyeye yerleşti Songül. Emin'de ocağın üzerindeki tavayı alıp masaya yöneldi.

Omleti tabakalara pay ettikten sonra Songül'ün karşısına oturdu Emin. Songül ise hayranlık dolu bakışları ile masayı süzüyordu.

Songül'ün dikkatinin kendinde olmadığını anlayınca sertçe öksürdü Emin. Songül bakışlarını kendine çevirdiğinde kafasını salladı hafifçe.

"Ne oldu? Neden öyle bakıyorsun?"

"Hiç" dedi Songül omuzlarını havalandırıp. "Sadece böyle güzel şeyler hazırlamayı nereden öğrendin onu merak ediyorum"

"Yıllardır kendi yemeğimi kendim hazırlarım güzelim. Övünmek gibi olmasın ama biraz da iyiyimdir bu konuda"

"İyi olmadığın bir şey var mı acaba" dedi Songül kısık bir ses tonuyla ama Emin ne söylediğini çok net duymuştu.

"Vardır belki." dedikten sonra Songül'ün omletini kesmeye başladı.

"Tat bakalım beğenecek misin?" diyerek elindeki çatalı uzattı Songül'e doğru.

Emin'in uzattığı omleti yediğinde damağında oluşan enfes tatla gözlerini kapattı Songül.

"Gerçekten çok güzel olmuş bu. Ne var bunun içinde?" dedi gözlerini açıp tebessüm ederken.

Emin bıyık altından gülümseyerek cevapladı onu.

"Sır. Söyleyemem"

Songül dudakları büzerek baktı karşısındaki adama.

"Bana da mı?"

Emin gözlerini hafifçe kısıp başını salladı.

"Sen varya. Çok fenasın çok. Buldun tabi zayıf nokta mı oradan yürüyorsun"

Bakışları birden ciddileşti Songül'ün. "Ben senin zayıf noktan mıyım?" diye sordu çekingen bir edayla.

Songül'ün yüzündeki değişim rahatsız etmişti Emin'i. Kendini açıklamak için söze başlayacağı sırada duyduğu soru ile gerildi birden.

"Ben senin neyinim cidden? Yani o kadar çabuk oldu ki aramızdaki her şey. Ben de senin hayatında ne sıfatla bulunduğumu merak ediyorum"

Emin bir süreliğinde de olsa bakışlarını kaçırdı Songül'den. Çünkü aklından çıkmayan düşünceyi Songül ağzından duymak tedirgin etmişti onu.

İmkansızı istemek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin