Bölüm 31

1K 68 131
                                    

Başını sesin geldiği yöne çevirdiğinde Songül ile göz göze geldi Emin. Hemen yanındaki kadından uzaklaşarak kalktı ayağa. "Songül" diyerek yöneldi karşısındaki kadına.

Songül hayal kırıklıkları ile dolu bir bakış gönderdi karşısındaki adama. Ellerini kaldırıp engel oldu kendisine dokunmasına. Emin elini kendisine doğru yaklaştırırken bağırdı var gücüyle.

"Sakın dokunma bana"

Emin yumruk yaptığı elini sinirle savurup konuşmaya, kendini anlatmaya çalıştı. "Songül, bi dinle! Gerçekten göründüğü gibi değil"

Songül hiç bir şey söylemeden çıkışa yönlendirdi adımlarını. Emin masada oturan kıza bakıp sertçe kükredi. "Ben gelene kadar hazırlanmış ol gidiyoruz buradan" dedikten sonra Songül'ün peşinden koşmaya başladı.

Kapıdan çıkmak üzereyken yakaladı kolunu. Kendine çekip durdurdu hemen. "Songül! Dinle bi beni"

"Çek ellerini üzerimden" dedikten sonra uzaklaştı Songül Emin'nin yanından, arabasına doğru ilerlerken göz yaşları yanağından sicim sicim dökülmeye başlamıştı.

Songül'ün arkasından bakarken "Allah kahretsin" diye bağırdı Emin. Arkasından gitmek istese de içeri dönüp Alev'i o bataklıktan çıkarması gerektiğini biliyordu.

Mecburen içeriye geri döndü. Hala bıraktığı yerde duran kadına doğru yürüdü hızlıca. Kolundan yakalayıp çekiştirmeye başladığında bir el silah sesi yankılandı pavyonda. Kulakları sağır edercesine çalan arabesk müzik kesildi birden. Pavyonun içerisindeki insanlar çil yavrusu gibi ortalığa dağılmaya başladığında olduğu yerde durdu Emin. Kolunu sıkı sıkı tuttuğu kıza çevirdi bakışlarını. Korku dolu gözlerine bakıp gülümsedi. "Seni burdan çıkaracağım" dedikten sonra döndü arkasını.

İri yarı adamların önünde duran eli silahlı adama değdi derinleşen bakışları. Kendine doğrulan silahlara aldırmadan ilerledi karşısındaki adamlara doğru. Pavyonun sahibi olduğunu bildiği  adam ile karşı karşıya geldiğinde hiç bir şey söylemden yanlarındaki masaya geçip oturdu Emin.

Adam öylece bakakaldı Emin'e bir süre. Emin ise eliyle karşısındaki sandalyeyi işaret edip bağırdı.

"Otur"

Adam elindeki silahı Emin'e doğrultup var gücüyle bağırdı. "Canından olmak istemiyorsan siktir git burdan"

Alaycı bir gülümseme yerleşti Emin'nin yüzüne. "Otur dedim" dediğinde sesi olabildiğince sert çıkmıştı.

Adam; Emin'nin karşısına geçiş oturduğunda Emin hemen girdi söze. "Bu kız benimle gelecek ve sende ağzını açıp tek bir kelime bile etmeyeceksin"

Güçlü bir kahkaha patlattı adam. "Sen kim oluyorsun da, bana posta koyuyorsun ha! Sen buraya ait olan bir kadını, hiç bir bedel ödemeden alıp gidebileceğini mi sanıyorsun"

"Evet" dedi Emin başını sallayarak. "Ben buradan elimi kolumu sallaya sallaya çıkacağım ve sen de izleyeceksin"

Adam sinirlerine daha fazla hakim olamayıp masanın üzerinde duran silahı doğrulttu tekrar Emin'e. "Benden günah gitti o zaman" dedi parmağını tetiğe yerleştirip.

Adamın tepkisi güldürmüştü Emin'i. Sandalyesine iyice yerleşip keskin bir bakış gönderdi adama. Sonra ellerini havaya kaldırıp gel dercesine kendine doğru çekti.

Pavyonun sahibi Emin'nin bu hareketine anlam veremezken bir iki dakika sonra gördükleri karşısında dili tutulmuştu. Çünkü kendi adamı zannettiği bütün adamlar teker teker Emin'nin arkasına geçmeye başlamıştı.

İmkansızı istemek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin