Adamın kurduğu cümlenin üzerine ne söylemesi gerektiğini bilemedi Songül. O an, oluşan kısa sessizlikse Emin'i pişmanlığın kıyısına getirmişti. Birden hızlı davranıp Songül'ü korkuttuğunu düşünse de duyduğu cümle ile kendini rahatlamış hissetti.
"Olur kalırım"Songül küçük bir tebessüm yerleştirmişti kıvrımlı dudaklarına. Gözleri gülünce daha da parlamış, utangaçlığın verdiği hafif pembelik yerleşmişti yanaklarına. Emin karşısındaki kadını izlerken fark ettiği bu detaylarla mest olurken Songül'ün sesini tekrar duydu.
"Ee! Girmeyecek miyiz içeri?"
"Girelim komiserim" dedikten sonra eliyle evin kapısını gösterdi Emin. Songül ilerlemeye başladığında ağır adımlarla takip etti kadını.
İçeriye girdiklerinde bir çocuk gibi heyecanlanmıştı Emin. Kendini ölçüp biçerken ilk defa bir kadının yanında böylesine heyecanlandığını fark etti. İçinden "ne oluyor sana kendine gel" diye söylenirken Songül'ü izlemeye bırakmamıştı.
Songül meraklı bir ifadeyle etrafı incelerken karşısındaki adama ait olamayacak büyüklükte bir kitaplık gördü oda da . Bu defa büyük salona değil kendisi için özel olan odaya geçirmişti Emin onu.
Büyük deri koltuklar, ve büyük bir kitaplık ile hiç te adamın tarzı değil gibi görünüyordu. Songül içini kemiren meraka yenik düştü.
"Bu kitaplar sizin mi?"
Emin gülümseyerek cevapladı kadını.
"Ev benim olduğuna göre."
"Hayır" dedi Songül kafasını sallayıp. "Yanlış anladınız. Yani sizin mi derken okumak için mi oluşturdunuz bu kütüphaneyi yoksa dekor mu?"
Kadının sorusuna soru ile karşılık verdi Emin.
"Sizce komiserim? Dekor mu yoksa okumuşmuyumdur bu kitapları."
"Bence dekor" dedi Songül ve raftan bir kitap aldı eline. Aşk ve Gurur aldı kitabı elinde sallarken devam etti konuşmaya.
"Mesela bu kitap hiç sizin tarzınız gibi durmuyor."
Emin kafasını öne eğerken alaycı bir tebessümle cevapladı kadını.
"Ama o kitabı neredeyse ezbere biliyorum komiserim."
"İnanmam" dedi Songül gülümsemesi daha da derinleşmişti. Ama o an da Emin yanında bitiverdi birden.
"İçinden bir sayfa açın, bir repliğe başlayın ve istediğiniz yerde kesin komiserim. Devamını ben getiririm."
"Yok artık, daha neler."
"Hadi konserim dediğimi yapın."
Adamın kendinden emin tavırlarına karşılık restini çekti Songül.
"Yalnız bir şartım var."
Emin kaşlarını havalandırıp bekledi. "Neymiş?"
"Bilemediğiniz her cümle için size sorduğum bir soruya cevap verirsiniz."
"Güzel anlaşma"dedi Emin ve Songül'ün şartını itiraz bile etmeden kabül etti. Songül ise elindeki kitabın sayfalarına göz atarken birden durdu. "Buldum geliyor hazır mısın?"
"Evet"
"Ondan başka hiç kimseyle" dedi Songül ve sustu birden devamını Emin'in getirmesini bekledi.
Emin bir saniye bile düşünmeden tamamladı cümleyi.
"Ondan başka hiç kimseyle konuşmak gelmiyordu içinden ama onunla konuşacak cesareti de yoktu."
![](https://img.wattpad.com/cover/340133643-288-k76259.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızı istemek
FanfictionBir polis biri mafya.. Güneş ve ay kadar farklıydılar birbirlerinden. Belki birbirlerine kavuşamayacaklardı ama birbirlerine karışmayı öğreneceklerdi...