Bölüm 21

1K 82 53
                                    

Emin duyduğu cümle üzerine yavaşça yüzünü döndü Bekir'e. Sinirini kontrol edemeyeceğini bilse bile yapacağı yanlış bir hamlenin Songül'ü ateşe atacağını biliyordu.

Ağır adımlarla karşısındaki adama doğru yürürken aklından binbir türlü düşünce binbir türlü plan geçiyordu. Bekir'in karşısına dikildiğinde belli belirsiz bir tebessüm vardı Emin'nin yüzünde. Elini adamın omzuna koyup dişlerini sıkarak konuştu.

"Böyle bir olayı kaçıracağımı nasıl düşünürsün Bekir. Geç bakalım içeriğe anlat bana şu olayı"

Bekir arkasındaki adamlara dışarıda beklemelerini söyledikten sonra Emin ile birlikte içeriye girdi. Emin; mutfaktan bir şişe viski ve iki bardak aldıktan sonra salona geri gelip Bekir'in karşısına oturdu.

"Anlat bakalım Bekir, seni dinliyorum"

Bekir viskisinden bir yudum aldıktan sonra pis pis sırıtarak baktı Emin'nin yüzüne.

"Vallaha abi kız nasıl olduysa o gün evine gönderdiğim adamları paketlemiş. Hemen başka bir plan uygulayacaktım ama büyük patron ben geleceğim beni bekleyin deyince bekledik bir süre. Ama bizi satmanın cezasının ölüm olduğunu zaten biliyorsun. O yüzden büyük patron ne söylerse onu yapıp Songül komiserin  işini bitireceğiz"

Emin soğuk soğuk terlerken yerinde zor oturuyordu.
"Toplantı ne zaman" diye sorduğunda sesinde gizlemeye çalıştığı bir öfke vardı.

"Bu akşam" dedi Bekir bakışlarını Emin'nin üzerinden çekmeden. "Her zaman ki yerde" dedikten sonra ayakalandı oturduğu yerden.

"Ben gidiyorum artık abi. Anladığım kadarıyla sen gelmeyeceksin akşam toplantıya"

Emin oturduğu yerden ayaklanıp dikildi Bekir'in karşısına.

"Tabi ki geleceğim bu festival kaçmaz" dedikten sonra eliyle kapıyı işaret etti.

Bekir hiç bir şey söylemeden Emin'nin yanından ayrılırken aklını kemiren düşünceler zihnini iyice bulandırmıştı.

Bekir'in dağ evinden ayrılması ile sinirle içeriye girip kapıyı kapattı Emin. Sevdiği kadını koruyabilmek için ne yapması gerektiğini düşünürken öfkeden delirmek üzereydi.

Yaklaşık bir saat kadar salonu sinirle adımlamış ve bir çözüm yolu bulamamıştı. Hızlıca üst kara çıkıp üzerini değiştirdi ve arabasına binip İstanbul'a doğru yola koyuldu. Son gaz yoluna devam ederken Songül'ün durumu ile ilgili bilgi almak için Yaver'i aradı.

Bir iki çalıştan sonra Yaver açtı telefonu.

"Buyur abi"

"Songül" dedi Emin sesli bir nefes verip. "İyi değil mi? Bir sıkıntı yok"

"Yok abi söylediğin gibi evine bıraktım ama evi güvenli mi onu bilmiyorum"

Emin gaza biraz daha basıp hızını arttırırken cevapladı Yaver'i.

"Şimdilik güvenli. Yani bu akşama kadar"

"Anladım" dedi Yaver net bir ifadeyle. "Ne yapacağız peki abi"

"Restorana gel, konuşacağız" dedi Emin ve kapattı telefonu. Sonra hiç vakit kaybetmeden restorana doğru yola koyuldu.


Songül bavulun içindeki eşyalarını dolaba yerleştirirken bir yandan da söylenmeye devam ediyordu.

"Sen dur bakalım Emin bey. Beni yanında istememek nasıl oluyormuş göstereceğim ben sana. Bakalım beni görebilecek misin bundan sonra"

Songül işini bitirdikten sonra mutfağa geçip kendine kahve hazırlamaya başladı. Cezveyi ocağa koyduğunda çalan kapı ile muzipçe gülümsedi.

İmkansızı istemek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin